Güncelleme Tarihi:
YAPI Kredi’nin genel müdürü olduğu dönemde ani kararla bu görevinden ayrılıp Finansbank’ı kurarak büyük başarılara imza atan duayen işadamı Hüsnü Özyeğin artık işlerini ikinci kuşakla birlikte yönetiyor. Capital Dergisi’ne konuşan Hüsnü Özyeğin oğlu, Murat’ı önce grup dışında çalıştırdığını sonra da Finansbank’ta veznedar olarak işe aldığını anlatıyor. Kızı Ayşecan Özyeğin Oktay ise eğitimini bitirir bitirmez grupta çalışmaya başlamış. Finansbank’ı, Yunanlılara sattıktan sonra dünyanın en zenginleri listesine de giren Özyeğin’in halen yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Fiba Holding, Romanya’dan Çin’e, Rusya’dan Hollanda’ya geniş bir coğrafyada yatırımlara sahip. Yakında sağlık sektörünü giren grubun yeni faaliyet alanları ise madencilik ve gübre olacak. Hüsnü Özyeğin, “Yeni yatırımlar ve yeni sektörlerle büyümeye devam edeceğiz” dedi.Yeni yatırımları hakkında bilgi veren Hüsnü Özyeğin, şunları anlattı: “Büyümeye devam etmek istiyoruz. Türkiye’deki yatırımlara devam ediyoruz. Enerji, perakende, yeni girdiğimiz sağlık alanlarında büyüyeceğiz. Ayrıca liman işinde yeni fırsatları kolluyoruz. Türkiye dışında da liman fırsatlarını kolluyoruz. Çünkü 6-7 yıldır orada çok önemli bir ekip yetiştirdik.”
Küçükken babama hayrandım
İŞ hayatına atıldığı dönemde, grupta sadece bankacılık faaliyetleri bulunduğunu anlatan Murat Özyeğin, şu bilgileri verdi: “O nedenle ‘Bankacı olur muyuz, olmaz mıyız’ konusunu düşünmemiz gerekiyordu. Holding finanstan oluşuyordu ve karşımızda banka seçeneği bulunuyordu. O dönemde benim babama hayranlığım vardı. Hep kendimi bankacı olmayı planlayarak düşündüm. Başka da bir planım yoktu. Eğitimimden başlamak üzere her şeyi babam planladı. En önemli yönlendirmelerinden biri, ortaokulda yaz okuluna göndermesi oldu.”
Evde iş konuşulmaz
KÜÇÜK yaşlarda babasının işine dahil olacağına dair planlar yapmadığını belirten Ayşecan Özyeğin Oktay, şunları anlattı: “Evde çok fazla iş konuşulmazdı. Finansbank hayatımızın bir parçası olsa da annemin benim için farklı arzuları vardı. Benim keyifli bir gençlik yaşamamı, kendimi çok zorlamamamı istedi. Ancak, Hüsnü Bey’in çaktırmadan bizi işe yönlendirmesi, bir şekilde bizi işin içine dahil etti. Gideceğimiz üniversiteden yapacağımız stajlara kadar çeşitli alanlarda çaktırmadan yönlendirdi, önerileriyle hayatımızı etkiledi. Ben ağabeyimin aksine üniversiteden sonra doğrudan işe döndüm.”