‘Büyüme yüzde 8’i aştı’ havasına girdi, kira sertifikası planı yaptı

Güncelleme Tarihi:

‘Büyüme yüzde 8’i aştı’ havasına girdi, kira sertifikası planı yaptı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2012 00:00

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2011 büyümesinin yüzde 8’i aştığını belirterek, “Avrupa’daki ekonomik krize rağmen büyümemiz sürüyor. Üstelik bu büyüme, istihdam üreten bir büyüme” dedi. Babacan, 2012’de devletin çıkaracağı kira sertifikalarının yeni bir piyasa enstrümanı olacağını açıkladı.

TÜRKİYE’nin 2011 yılında yüzde 8’in üzerinde bir büyümeye ulaştığını açıklayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Yaptığımız çalışmalar neticesini veriyor. 2010’da yüzde 9 büyüdük. 2011’de de yüzde 8’in üzerinde bir büyümeyi yakaladık” dedi.

İstihdam üreten büyüme

Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) kuruluşunun 30. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen “Finansal Piyasalarda Reform ve Düzenleme” başlıklı konferansında konuşan Babacan, Türkiye’nin büyüme rakamlarının dikkat çektiğini belirterek, şunları söyledi: “Güven unsurunu politikalarımızın tam merkezine koyduk. Biz, ‘devlete olan güveni sapasağlam koruyalım, özel sektörümüze güveniyoruz, gerisini zaten özel sektörümüz şöyle ya da böyle çözecektir’ dedik. Bizim genç işadamlarımız, tecrübeli işadamlarımız, iş kadınlarımız, o girişimci ruhuyla, yatırımlarıyla nasıl olsa ekonomimizi büyüme trendine sokacaktır diye düşündük. Bu, maya tuttu. 2010 yılına geldiğimizde büyümemiz yüzde 9 olarak gerçekleşti. 2011 yılında yüzde 8’in üzerinde bir büyümeye ulaştık. Üstelik bu büyüme, istihdam üreten bir büyüme oldu.”

2012’de yapacakları bazı çalışmalar hakkında bilgi veren Babacan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Geçtiğimiz yıl yapılan düzenlemelerle özel sektörün bono, tahvil ihracında dezavantajlı durumunu giderdik. Özel sektör tahvil ihraçları hızlı bir şekilde başladı. Ancak tahvil ihraçlarıyla aynı şartlarda, benzer mevzuat içinde özel sektörün kira sertifikası çıkarmasının önünü açtık. İkinci önemli konu, henüz halka açılma aşamasına gelmeyen firmalarımızın biraz dışarıyla, yatırımcılarla muhatap olmaya başlaması, kurumlaşması, şeffaflaşması amacıyla bir ilk aşama var. Bu da dünyada gittikçe yaygınlaşıyor. Bu, ilk aşamada melek yatırımcılarla yeni girişimleri buluşturan bir düzenleme. Bununla ilgili bazı bakanlıklarımızda hazırlıklar var. Ayrıca Hazine Müsteşarlığı, SPK’nın hazırlıkları var. Biz bu hazırlıklar biraz daha olgunlaştıktan sonra kurumlarımızı, bakanlıklarımızı bir araya getireceğiz ve bununla ilgili düzenlemelerimizi yapacağız. Belki devletin de ilk aşamada, ilk start verme aşamasında belli ölçülerde içinde olacağı bir mekanizmayı kurmuş olacağız.”

Avrupa’dan farklı olduk

Türkiye’nin kriz döneminde bir çok farklı çalışmaya imza attığını dile getiren Babacan, şunları anlattı: “Biz, sadece kriz döneminde, kriz dönemi öncesinde yaptıklarımızla değil, aynı zamanda krizin ilk etkilerini hissetmeye başladıktan sonra yaptıklarımızla da ayrıştık. 2009 yılında pek çok hükümet Avrupa’da devlet harcamalarını artırarak, krizi aşmaya çalışırken, biz tam tersine Türkiye’de bir mali konsolidasyon programı açıkladık ve bunu 3 yıllık bir program olarak açıkladık. Bir bakıma Avrupa’da pek çok ülkenin izlediği yoldan bambaşka bir yöne politikalarımızı uyarladık.”

Zemin hazır mazeret yok sıçramak gerek

ALİ Babacan, SPK için 30 yılın çok önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “Ancak artık biz 30 yıldan sonraki dönemi gerçek bir sıçrama dönemi olarak görmek istiyoruz. Artık zemin hazır, mazeret yok. Türkiye her alanda hızlı gelişiyorsa, bizim sermaye piyasalarımızın hızlı gelişmesinin önünde ne engel varsa hep beraber kaldıralım. Bütün oyunculara ben buradan açık çağrı yapıyorum. Varsa fikriniz, bunu bize mutlaka söyleyin. ‘Şöyle bir sıkıntı var, şunu bir düzeltseniz şu alanın önü açılacak.’ Mutlaka bunu bizlere iletin. Her bir fikri, her bir satırı mutlaka dikkate alacağız. Akıl akıldan üstündür. Bizim düzenleme yapan ekibimiz, diyelim ki 20-30 kişi. Dışarıda 20 bin kişi, belki 200 bin kişi bu işlerin içinde, fiilen uygulamanın içinde.”

İçine koyacak bir şey bulamayan buzdolabı alamaz

ÇARŞI, pazarın nabzını vermek açısından 2011’e ilişkin yeni verileri açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi: “2011’de tüm zamanların rekoru olarak 594 bin otomobil satıldı. 2002 yılında 1 milyon 88 bin buzdolabı satılmıştı, 2011’de, 2 milyon 193 bin satıldı. Bir mevkidaşımız, ‘buzdolabısatışından bahsetmek anlamsız, buzdolabının içinde ne var ondan bahsedin’ diyor. Buzdolabının içine koyacak bir şey bulamayan buzdolabı alır mı? Buzdolabına ihtiyacı olmayan gidip de buzdolabını süs eşyası diye almaz. 2002’de 824 bin çamaşır makinemi satılmıştı, 2011’de 1 milyon 949 bin oldu.”

2012 daha iyi olacak

AK Parti’nin grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Tedbiri elden bırakmayacağız, şımarmayacağız, sağlam basacağız, çok gayret edeceğiz, koşturacağız. Bir tarafı ihmal et, öbür tarafı ayağa kaldır, yok her taraf ayağa kalkacak. Küresel gelişmeleri, Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip edeceğiz ve inşallah 2012’yi 2011’den de iyi bir sene olarak tamamlayacağız.”

Akgiray: Çok fazla kredi ölüme davetiye çıkarmak demektir

SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, çok fazla kredi, çok fazla borçlu olmanın bir yerde “ölüme davetiye çıkarmak” gibi bir şey olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Onun için gelecekte bankaların, kredilerin finanse ettiği büyümeye daha az güvenilecek. Özsermayenin finanse ettiği büyümeye daha çok güvenilecek. Çok yeni bir Sermaye Piyasası Kanunu üzerinde şu anda çalışılıyor. Hükümet yardımıyla, her şeyin planlandığı gibi gitmesi halinde Kanunun da yıl ortalarında tam olarak yürürlüğe girmesini bekliyoruz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!