Güncelleme Tarihi:
Monako'da düzenlenen 6'ıncı Dünya Siyaset Konferansı'na katılan Derviş, 3'üncü çeyrekteki büyümenin oldukça sevindirici olduğunu ancak Türkiye'nin geleceği açısından yüzde 5-6'lık bir büyüme gerektiğini söyledi.
Derviş, Türkiye'nin 3'üncü çeyrekteki yüzde 4,4'lük büyümesini "beklenenden fazla ve hızlı" olarak tanımlayarak son çeyrekte de yüzde 3-4 arası bir büyüme beklediğini dile getirdi. Büyümeyle beraber cari açığın da arttığını vurgulayan Derviş, büyümenin hızlandığı yıllarda cari açığın yükseldiğini, cari açığın düştüğü yıllarda da büyümenin azaldığını, bunun Türkiye için önemli bir sorun olduğunu ifade ederek "Türkiye olarak hedefimiz yüzde 6'nın üstünde bir büyüme, yüzde 6'nın altında bir cari açık olmalı" ifadesinin kullandı.
Derviş, cari açıkla büyüme arasındaki doğru orantının Türkiye için "kırılganlık" oluşturuduğuna dikkati çekerek, bu noktada katma değerin, Türk emeğinin payını arttıran sektör ve üretim politikalarına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Türkiye'nin ihracaatta da katma değerinin düşük olduğunun altını çizen Derviş, bunun da yine ihracaattaki yerli malı üretiminin düşüklüğüyle ilgili olduğunu dile getirdi.
Derviş, globalleşen dünyada her ülke ekonomisinin, genel bir stratejinin yanında her yıl da bazı güncellemelere ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Ekonomik gelişmelerin yeni stratejiler doğurduğunu belirten Derviş, kriz dönemlerinde ve kriz sonrasındaki büyüme döneminde farklı eylem planlarının var olduğunu vurguladı.
Ülke içindeki istikararın, ekonominin gidişatını etkilediğine vurgu yapan Derviş, insanların tasarruf etmesi için de güven ortamının önemli olduğunu söyledi.
Kemal Derviş, kutuplaşmanın ve karşı tarafı kıran siyasi üslup kullanımının güven ortamının zedelediğine işaret ederek Türkiye'de bu bağlamda tasarruf oranının çok düşük olduğunu belirterek "Daha adil daha hoşgörülü, dengeli ve toplumsal barışa dönük bir siyasal yapı ekonomimiz için çok önemli" yorumunda bulundu.
"BEN SOSYAL DEMOKRAT BİR İNSANIM"
Eski Devlet Bakanı Derviş, Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) Ulusalcılarla Sosyal Demokratları barıştıracağı yönündeki açıklamaları hakkında ise şunları söyledi:
"Türkiye'nin demokrasinin iyileşmesi için iktidarın da muhalefetin de güçlü olması gerekli. Kim iktidarda olursa olsun muhalefete ihtiyaç var. Ben sosyal demokrat bir insanımın. Birlikte kalmak gerek diye düşünüyorum. Bu sağda da öyle. Sağda da farklı duyarlılıklar nüanslar olabilir. Ama büyük bir sağ partisinin demokrasiyi bensimseyen sağın varlığı çok önemli. Sol içinde aynı şey geçerli. Tüm dünyada sol için farklı duyarlılıklar var. Kendi içinde bölünmek değil bu duyarlılıkları barıştırmak, ileriye dönük, geçmiş kavgaları kenara bırakarak yeni çalışmalar yapmak gerekiyor. Sanıyorum Kemal Kılıçdaroğlu'nun kişiliği buna çok elverişli. Kendisi de bunu istiyor. Ve bu mümkün. Herşey tartışabiilir. Benim inancım Türkiye'yle, Cumhuriyetle, CHP'yle gurur duyan özellikle bağlı olan insanlarla, sosyal dayanışmayı ve küresel dayanışmayı ön planda tutanlar arasında ortak bir strateji oluşabilir."