Güncelleme Tarihi:
Yenilenebilir enerji, emisyon taahhütlerinin yerine getirilmesinde kilit rol oynuyor. Bu rol onu, global ticaretin de ana unsurlarından biri haline getirdi çünkü uluslararası finansmana erişim için yeşil iş modeli kriteri önemli. Yenilebilir enerji yatırımlarını artık ulusal strateji planlarına dahil eden ülkelerin güneş ve rüzgâr kaynaklarıyla ilgili daha büyük planları var. Türkiye’de de son dönemde bu alandaki yatırımlar büyüme ivmesi yakaladı.
YATIRIMCILAR İSTEKLİ
Sektörün uzmanları bu ivmenin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle son 15 yılda güneş ve rüzgâr enerjisindeki hızlı büyümenin önümüzdeki yıllarda daha da kapsayıcı bir boyuta geçmesi gerektiğini söyleyen GÜYAD Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, “Güneşte ve rüzgârda gerek devam eden yatırımların büyütülmesi gerekse sıfırdan proje geliştirme noktasında yatırımcılar istekli. Ancak bugünlerde sektörde bir yavaşlama var. Bu yavaşlama kalıcı hale gelmemeli” dedi.
POTANSİYELİNE KAVUŞUR
Burada iki önemli noktaya vurgu yapan Cem Özkök, “Yeni YEKDEM yatırımcılar için yatırım yapılabilir durumda. Alım garantileri ve verilen fiyatlar kötü değil. Ancak büyük bir finansman problemi söz konusu. Bankalar projeler için kredi vermiyor. Hatta bazı özel bankalar ilk etabına kredi verdiği projenin devamını finanse etmek istemiyor. Sektör olarak aşamadığımız ilk ‘eşik’ bu” ifadelerini kullandı.
Özkök, sektörün önündeki ikinci sorunu ise şöyle özetledi: “Siz yatırım yapıyorsunuz. Güneş ya da rüzgâr santralı kuruyorsunuz. Yol açıyorsunuz. Trafo merkezi inşa ediyorsunuz. Kapasitenizi büyütmek istiyorsunuz ama bir engel var. O da iletim hatları. Hatlar sizin üreteceğiniz enerjiyi kaldıramıyor. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) iletim hattı yatırımı yapıyor. Ama daha fazla yapmalı. Eğer bu kurumlar iletim hatlarına hızlı yatırım yaparsa yenilenebilir enerji üretimi hızla artar. Yatırımlar daha hızlı hayata geçer.” Özkök, “İletim bedeline yapılan zamlar da fizibiliteyi bozuyor, yatırımcı zorlanıyor” dedi.
‘BÜYÜK HATLAR İLE YATIRIMLAR HIZLANIR’
Türkiye’nin enerji tüketiminin batı bölgelerinde yoğunlaştığını hatırlatan Cem Özkök, “Yıllardır üretim Doğu’da tüketim Batı’da. Burayı bir şekilde dengelememiz gerekiyor. Tıpkı trafik akışını büyük yollar ve otobanlarla dengelediğimiz gibi enerji için de şu an olan hatların kapasitesini en az iki kat artırmalıyız. İletim ve dağıtım şirketlerinin temel görevi de budur. Öncelikleri bu olmalı. Eğer onlar enerjide bu otobanları daha hızlı hayata geçirirlerse o hatlar da hemen dolacaktır. Enerji sektörü bunu bekliyor” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN KURULU GÜCÜ 104 BİN MEGAVATI GEÇTİ
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre nisan ayı sonu itibarıyla Türkiye’nin elektrikteki kurulu gücü 104.496 MW’a ulaştı. Kurulu gücün kaynaklara göre dağılımı ise şöyle oldu: Yüzde 30.2’si HES, yüzde 24.3’ü doğalgaz, yüzde 20.9’u kömür, yüzde 11’i rüzgâr, yüzde 9.5’i güneş, yüzde 1.6’sı jeotermal ve yüzde 2.5’i ise diğer kaynaklar.
12 BİN SANTRAL ENERJİ ÜRETİYOR
Türkiye’de 11 bin 941 (lisanssız santrallar dahil) enerji santralı bulunuyor. Bu santralların 751 adedi hidroelektrik santrallardan, 67 adedi kömür santrallarından, 361 adedi rüzgâr santrallarından, 63 adedi jeotermal santrallarından, 345 adedi doğalgaz santrallarından, 9 bin 863 adedi güneş santrallarından ve 491 adedi ise diğer kaynaklı santrallardan oluşuyor.