Büyükşehir yasası köylerde hayvancılığı yasaklıyor

Güncelleme Tarihi:

Büyükşehir yasası köylerde hayvancılığı yasaklıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2015 12:18

BATI Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Başkanı Ali Çandır, büyükşehir yasası kapsamında daha önce köy olan alanların mahalleye dönüşmesiyle yeni kurulacak hayvancılık işletmelerinin ruhsat alamadığını belirtti.

Haberin Devamı

BAGEV ve Antalya Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği Batı Akdeniz Hayvancılık Çalıştayı’nın sonuç raporu açıklandı. BAGEV ve Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, 9 başlık altında tartışılan ve buna göre hazırlanan raporda küçükbaş hayvancılığın sorunları ve çözüm önerilerini anlattı.

ET TÜKETİMİNDE ÇOK KÖTÜYÜZ
65 ülkeden 15 yaşındaki öğrencilerin katıldığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’na bakıldığında, Türkiye’de kötü eğitimin yanı sıra protein eksikliği olduğunun da belirtildiğini kaydeden Ali Çandır, "Bizde yıllık kişi başına kırmızı et tüketimi 13 kg, Amerika 31 kg, AB ortalaması 20 kg civarında. Türkiye kırmızı ve beyaz et tüketimi ortalaması 25,3 kg iken İran’ın 36,3 kg, Bulgaristan 53 kg, Azerbaycan 32 kg, Ermenistan 32 kg, Ukrayna 48 kg, İsrail 96 kg. Mısır Arap baharı dalgalanmalarına rağmen 25,8 kg. Dünyada sadece Suriye bizden düşük 22,8 kg gibi bize çok yakın bir rakam" dedi.

KAÇAK ÇOBAN SORUNU
Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde çobanlık sorununun da giderek büyüdüğünü anlatan Ali Çandır, halkın çobana kötü gözle baktığını ve ’çobanın oyuyla benimki bir mi’, çobana kız verilmemesi gibi yaklaşımların mesleğin tercih edilmesini engellediğini söyledi. Çobanlıkta mesai saatinin uzunluğu, doğadaki zorlukların da sorun teşkil ettiğine değinen Çandır, "İyi bir çoban devlet memuru maaşı kazanır. Ancak gençlerimiz kentte 800 TL’yi çobanlıkta 2-3 bin TL’ye tercih ediyor. Sektörde yaşanan bu sıkıntı yurtdışından kaçak çoban sorunu da ortaya çıkardı. Doğu bloku ülkeleri ve Suriye’den gelen çobanlar var. Bunlara çalışma izni verilmeli. Mesleki kurslarda yetersiz ve sağlık güvenceleri, elektrik-su gibi temel gereksinimlerin olmaması birer sorun" dedi.

MERMER VE TAŞ OCAKLARI TAHRİP EDİYOR
Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde orman içi otlak sahaların yetersiz olduğunu belirten Çandır, mera-orman-otlak ilişkisine bakıldığında bölgedeki çok sayıda mermer ve taş ocağının bu alanları tahrip ettiğini söyledi. Mermer ve taş ocaklarının kısıtlı su kaynaklarını da tahrip ettiğini belirten Çandır, mermercilik nedeniyle bozulan alanlarda rehabilitasyonun garanti altına alınması ve madencilik kanununun değiştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Çandır, meraların tahrip edilmesine karşı cezaların caydırıcı, ıslahı için de kaynak aktarılması, otlak politikalarının Ankara’dan değil illerden yönetilmesi gerektiğini de vurguladı.

HAYVAN SAHİPLERİ AŞI YAPMAMALI
Hastalıklara ilişkin de hayvan sahiplerinin aşı yapmasının önlenmesi gerektiğini kaydeden çandır, "Serbest çalışan veterinerler Tarım İl Müdürlüğü’ndeki veterinerlerle koordineli çalışmalı. Hangi aşı, hangi türe, ne zaman yapılmalı raporda mevcut. Hastalıkla mücadelede kurumlar arası kopukluk yaşanıyor. Yerel yönetimler salgın hastalıklarla mücadelede yetersiz görünüyor" dedi.

KAYITDIŞILIK ÖNLENMELİ
Pazara sevk edilen ve kesime gönderilen tüm hayvanların kayıt altına alınması, kayıtdışı kesimlerin önlenmesinin önemine de değinen Çandır, küçükbaşlar için de kargas üzerinden teşvik verilmesini istedi. Et ve Süt Kurumu’nun üretici ve tüketiciyi koruması, kırmızı et fiyatına denge getirilmesi ve fiyatların belirlenmesinde tüm paydaşların katılımı ve ortak yol izlenmesi gerektiğini de anlatan Çandır, üretici örgütlerinin tek bir çatıda toplanması ve örgütlerdeki kavram kargaşasının önlenmesi gerektiğini kaydetti. Çandır, illerdeki hayvan pazarlarının iki gün kurulmasının küçük üreticinin pazara ulaşmasını kolaylaştıracağını da söyledi.

DESTEKLER 35 TL OLMALIDIR
Hayvan başına verilen desteklerin yetersiz ve en az 35 TL olması gerektiğini kaydeden Çandır, "Destekler zamanında verilmiyor. Destek dağıtımında bölgesel ihtiyaçlar dikkate alınarak dağıtım zamanlaması yapılmalı. Üretici nereye kayıt olacağını bilmiyor. Yetiştirici birliklerinin dahil olduğu mevcut yasa ihtiyacı karşılamamaktadır. Doğrudan yetiştirici birlikleriyle ilgili temel yasa oluşturulmalı. Coğrafi işaretleme konunun bir parçası olmalı. Akdeniz Bölgesi için uygun olanı keçi eti tüketimidir" dedi.

BÜYÜKŞEHİR YASASI HAYVANCILIĞI YASAKLIYOR
Antalya dahil Türkiye’nin birçok ilinde uygulanan büyükşehir yasasının daha önce köy olan alanların mahalleye dönüşmesiyle işletmelerin ruhsat alamadığını da belirten Çandır, "Büyükşehir yasasında ana unsur kent yaşamı ve kırsaldaki öncelik göz ardı edilmiş. Dolayısıyla önce köy olan bir yerde bir şikayet halinde besicilik yapan işletme kapatılmak durumunda. Tavuk bile yetiştiremez. Çok büyük olumsuz sonuçlar doğurabilir, yatırım yapılamaz ve mevcut yatırımlar büyütülmez. Mutlaka düzenlemelidir" dedi.

Daha önce keçilerin otlaklarının sınırlandırılması nedeniyle küçükbaş hayvan üretiminin yüzde 40 düştüğü ve et fiyatlarının ciddi yükseliş gösterdiğini kaydeden Çandır, büyükşehir yasasının getirdiği bu engelin kaldırılmaması halinde büyük sıkıntı yaşanacağı, pahalı et tüketimine yol açacağını dile getirdi.

BAKMADAN GEÇME!