Güncelleme Tarihi:
DÜNYANIN en saygın gazetelerinden kabul edilen New York Times, (NYT) Büyükada’yı gezi ekinin kapağı yaptı ve üç sayfa yazıyla zamanın durduğu, 21’inci hatta 20’nci yüzyılın henüz gelmediği adayı şiirsel bir dille tanıttı. “Zamanda kaybolmuş Türk kırsal yaşam şiiri” başlığı ise dikkat çekti. Liesl Schillinger’in kaleme aldığı yazı, trafiğe, gökdelenlere, wi-fi sunan kafelere sahip İstanbul’a kıyasla fayton seslerinin yankılandığı sakin ada yaşamını aktarıyor. Liesl Schillinger, sessiz kıvrılan sokakları, ağaçları, çiçekleri ve Osmanlı konaklarıyla dolu Büyükada’da görüğü gölgenin bir kadın ya da at olduğunu düşündüğünü, bir ata ait olduğunu fark ettiği gölge karşısında kahkaha attığını ve 21’inci yüzyılda böylesi şiirsel bir karıştırmanın nasıl mümkün olduğunu söyleyerek yazısına başlıyor. Ve yazar, İstanbul’a vapurla bir saat uzaklıkta zamanın durduğu Büyükada’yı anlatıyor.
Yaşayan Osmanlı modeli
569 yılında Büyükada’da manastır yaptıran Bizans İmparatoru II. Justin’in prens olduğu ve adalara Prens Adaları ismini onun verdiği, daha sonra imparatorlara ve ana karada gözden düşenlere zindan olan adayla ilgili tarihsel bilgilere de yer veriliyor. Büyükada’nın konakları, köşkleri, kiliseleri, atlı arabalarıyla adeta Osmanlı döneminin yaşayan bir modeli olduğu da belirtiliyor. Starbucks kafeler, gökdelenler, arabalar yerine bisikletler, atlı arabalar, oya gibi işlenmiş konaklar, köşkler, çiçekli dar sokaklar, zümrüt yeşili tepeler ve plajlar bulunduğu anlatılıyor.
Peri masalı büyüsü
Büyükada’yı “zaman kapsülüne” benzeten yazar, pek çok fotoğrafa da yer verdiği yazısında, İstanbul’dan nasıl gidileceği, adada nerelerde kalınabileceği, nerelerde yemek yenilebileceği, nerelerde denize girilebileceği hakkında okuyuculara detaylı bilgiler de verdi. Yazar, ilk kez bir parti için gittiği adadaki ilk izlenimini “Peri masalının büyüsü altına girmek” olarak tanımladı. Ve daha iyi keyfetmek için döndüğü adayı, iyice inceleyip kaleme aldı. Yazarı, Büyükada’da her iki ziyaretinde de ağırlıyan ve bisiklet turuyla keşfine yardımcı olan ise Newsweek yazarı Owen Matthews oldu.
Lev Troçki’nin evini gezen İsviçreli komünistin sloganı
BOLŞEVİK siyasetçi, devrimci, Marksist teorisyen Lev Troçki’nin 1929-1933 yıllarnıda Büyükada’da yaşadığını aktaran yazar, kendi otobiyografisini ve Rus Devrim Tarihini adada kaleme aydığını da hatırlatıyor. Troçki’nin villasını ziyaret ederken restladığı İsviçli turistlerden birini grurla “Ben eski bir Troçkistim” diye haykırdığını anlatıyor. Adanın tarih boyunca pek çok sanatçı, siyasetçi ve ünlü simaya ev sahipliği yaptığını aktarıyor.
Romantik tarih fısıldayan konaklar
BÜYÜKADA’nın yenilenmiş konaklarının yanı sıra harabe halde veya kimsesiz yapılarına da değinen Liesl Schillinger, şu ifadeleri kaleme aldı: “Bazı konaklar zayıf, boyasız, tahtaları sallanıyor, panjurları tek bir çivi tutuyor. Fazla büyümüş ağaçlara yaslanmış yorgun kahverengi pelikanlar gibiler. Bu metruk evler romantik tarih nefesi veriyorlar, zamanın bozukluklarını fısıldıyorlar; geçmiş olduğu gibi duruyor. Bu fısıldamaları birkaç gün boyunca duydum.” 1908 yılında inşaa edilen Splendid Palas’ta Wallis Simpson ve 8. Edward’ın kaldığını hatırlatan yazar mermer merdivenlere sahip otelin girişinde her an dük ve düşeslerin hayalet tangosunu görmeyi umduğunu söylüyor.
10 yıldır yeniden gözde
NEW York Times’daki yazıda 20’inci yüzılın başlarında Rum, Yahudi, Ermeni ve Türklerin birlikte yaşadığı Büyükada’da, mübadele ve 1950’lerde Rumlar’ın ayrılmasından sonra hayatın değiştiği, varlıklı Türkler Bodrum gibi tatil beldelerine giderken Büyükada’ya uygun fiyatlı dinlenme arayan piknik ve plaj düşkünlerinin günübirlik geldiği hatırlatılıyor. Uzun yıllar pek fazla rağbet görmeyen Büyükada’ya son 10 yılda ilginin yeniden arttığı, eski İstanbullu ailelerin bazılarının yazlık evlerine geri döndüğü, zengin yatırımcıların eski evleri onardığı, akademisyenler, sanatçılar, yazarlar ve yabancılardan oluşan bir kesimin de modern hayattan kaçmak için Büyükada’ya geldiği belirtiliyor.