Güncelleme Tarihi:
Ayaydın, şöyle konuştu: “Önceki yıl bütçe gerçekleşmelerine ilişkin kesin hesap kanun tasarısının, bütçe kanun tasarısı görüşmelerinin gölgesinde kaldığı yetmezmiş gibi, bütçe uygulamalarının Sayıştay aracılığıyla denetimi de artık kağıt üzerinde kalmıştır. Bütçe kanun tasarısı ise bildiğiniz gibi; bizler ne dersek diyelim iktidar dikkate almamakta, sayısal çoğunluk her şeye üstün gelmektedir. Artık TBMM bütçe hakkını kullanamamaktadır. Son kurban Meclisin bütçe hakkı olmuştur. Artık TBMM bütçe hakkını kullanamamaktadır. O bütçe hakkı ki, demokrasilerin temeli, halkın kutsal emanetidir.
TAKVİME UYULMUYOR
AKP, iktidarının on ikinci; 5018 sayılı Kanun ile hayata geçirilmek istenen yeni kamu mali yönetim anlayışının dokuzuncu bütçesi olan 2014 bütçesinde de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununda yer alan takvim dikkate alınmamıştır. Eylülde yayınlanması gereken Orta Vadeli Program, Orta Vadeli Mali Plan yine Ekim ayında yayınlanmıştır. AKP Hükümeti, her yıl yaptığını ne yazık ki bu yıl da tekrarlamış, bu takvime uymayarak kendi çıkardığı ve sonra yine kendi değiştirdiği kanunu hiçe saymaya devam etmiştir. Zamanında yayınlanamıyor diye bu belgeler, 2011’de KHK ile takvim Mayıs ayından Eylüle çekilmiş ama henüz bu takvime dahi uyulamamıştır. Defalarca söyledik, uyardık ama nafile; siz yine bildiğinizi yapıyorsunuz. Bu tablo bir Hükümete, bu ülkeye yakışmıyor ama anlaşılıyor ki, siz kendinize yakıştırıyorsunuz. Sorun sadece gecikme olsa iyi, bir de öngörü ve isabet sorunu var. Bütçelerin; muhalefetin, sivil toplumun görüş, öneri ve eleştirileri de dikkate alınarak yapılan; söylemde değil gerçekte mali disiplini sağlayan, sürdürülebilir nitelikli büyümeyi teşvik eden, kalkınma çabamıza hız katan, tasarruf oranını artıran, cari açığı azaltan ve tabii ki gelir dağılımında adaletsizliği minimize eden özellikte olmasını diliyorum.”
Büyümede tablo karanlık
EKONOMİK veriler üzerinde de değerlendirmelerde bulunan Aydın Ayaydın, şöyle konuştu: “AKP döneminde ülke ekonomisi büyüme-yüksek cari açık ikilemine mahkum edilmiş, rekor düzeydeki cari açığı frenlemek için ülke yüzde 2 büyümelere razı olmuştur. İşte bu yıl da büyüme yüzde 3’lerde olacak. Artık buna yumuşak iniş; uçaktan karayoluna geçiş değil de karayolundan yaya yoluna geçiş denir zannediyorum. Büyümede tablo karanlık, sorun derin ve ciddidir.”