Güncelleme Tarihi:
Şimşek, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen 2015 yılı bütçesinin 6. maddesi üzerinde Hükümet adına konuştu.
Bütçe hakkının çok önemli olduğuna işaret eden Şimşek, bütün bütçelerin kesin hesaplarında tamamlayıcı ödenek olduğunu söyledi. Şimşek, ne tamamlayıcı ödeneğin ne de kesin hesabın yeni bir şey olduğunu belirterek, "Bütçe birtakım varsayımlara ve tahminlere dayalıdır. Hemen hemen hiç bir dönemde, bütçe kesin hesaplarında tamamlayıcı bir ödenek olmaması söz konusu değildir" dedi.
Bakan Şimşek, "yedek ödenek kullanımına ve bunun açıklanmasına ilişkin birtakım hususların" gündeme getirildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Doğrusu Sayıştay'ın burada, benim de doğru bulduğum bir eleştirisi vardır. Sayıştay, 'siz yedek ödenekten kullanımları, başlangıç ödeneğine göre değil yıl sonu gerçekleşmesine göre' açıklayın diyor. Arkadaşlar, 'biz bu şekilde açıklıyoruz' demişler bugüne kadar. Ben çok açık ve net olarak, 'bundan sonra Sayıştay'ın dediği gibi açıklanacak' dedim. Bu konuda en ufak bir tereddütümüz yok.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda arkadaşlara, yıl içerisinde yedeğe aktarılan, toplam yedek ödenekten kullanımların bütün detaylarını verdim. Burada rakamları tekrarlayayım: Açıklanan yedek başlangıç ödeneği 949,2 milyon lira. Personel giderlerine aktarılan 13,1 milyar lira, teşkilat veya görev değişikliği nedeniyle yer değiştiren... Maliye Bakanı olarak diyelim siz yıl içerisinde bir kanun çıkarttınız, SGK'yı veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın uhdesinde olan bir ödeneği doğrudan doğruya başka bir bakanlığa aktaramıyorsunuz, önce yedeğe alıyorsunuz, ondan sonra aktarıyorsunuz. Bu çerçevede, Çalışma Bakanlığı'ndan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na sadece görev değiştiği için ödeme gücü olmayanların prim gideri için yer değiştiren 2,5 milyar lira. Çalışma Bakanlığı'ndan Maliye Bakanlığı'na sosyal güvenlik kurumu sigortaları devlet katkısı için yer değiştiren 762 milyon lira. Hazine Müsteşarlığı'ndan Ulaştırma Bakanlığı'na... Mesela TCDD'nin bir finansmanı için Hazine'den TCDD'ye aktarılacak, önce yedeğe alınıyor, 1,5 milyar lira. Hazine Müsteşarlığı'ndan Enerji Bakanlığı'na genel aydınlatma gideri için... Eskiden kanuna göre, genel aydınlatma giderlerini Hazine ödüyordu; sonra kanunu değiştirmişiz, 'Enerji Bakanlığı ödesin' demişiz. O zaman ödeneğini de aktarmamız lazım. Nasıl aktaracağız? Önce yedeğe alacağız, sonra Enerji Bakanlığı'na vereceğiz. Yatırımlar için aktarılan 9,8 milyar lira, afet acil durum için 1,2 milyar lira, Başbakanlık'a 700 milyon lira, İçişleri Bakanlığı'na 1,4 milyar lira."
ÖĞRETMEN ATAMALARI
Bakan Şimşek, öğretmen atamaları hakkında da bilgi verdi.
2003-2014 yılları arasında 457 bin 537 öğretmen atadıklarını, bugün toplam öğretmen sayısının 852 bin 29 olduğunu belirten Şimşek, ne kadar öğretmen atadıklarının son derece açık ve net olduğunu kaydetti. Şimşek, dünyanın hiç bir ülkesinde, bir fakülteden mezun olana devlette iş ve atama garantisi olmadığını ifade ederek, "Kore'de üniversite mezuniyet oranı neredeyse yüzde yüzlere dayanmış durumda. Biz arzu ederiz ki Türkiye'de herkes yüzde yüz üniversite mezunu olsun ama bunların tamamını kamuda istihdam etme imkanı yoktur. 2015 yılında bütçenin yüzde 30'unu, 132 milyar lirayı memur maaş ve sosyal güvenlik primi olarak ödeyeceğiz. Sosyal güvenlik sistemine de bu amaçla yaptığımız aktarmalar var. Çünkü, Sosyal Güvenlik Kurumu'nda prim gelirleri emeklilerin maaş ödemesine yetmiyor. Ona da yaptığımız aktarımları dikkate alırsanız, bütçenin neredeyse yarısına yakını, önemli ölçüde personel giderlerine gidiyor" dedi.
Mehmet Şimşek, kamunun 2002'de dış borcunun 88,5 milyar lira, rezervinin ise 28 milyar dolar olduğunu söyledi. Türkiye'de, yılın ikinci çeyreği itibariyle, kamunun dış borcunun 123,8 milyar dolar, rezervinin ise 132,6 milyar dolar olduğuna işaret eden Şimşek, şu anda devletin rezervinin dış borcundan daha fazla olduğunu kaydetti. Devletin dünyadan alacaklı konumda ancak özel sektörün borçlarında artış olduğunu vurgulayan Şimşek, "Özel sektörün borçları 2002'de 43,1 milyar dolardı, yılın ikinci çeyreği itibariyle 278 milyar dolara ulaşmıştır. Özel sektörün borçlarının önemli bir kısmı yatırımların finansmanı içindir. Bu dönemde reel sektörün çok ciddi yatırımları olmuştur. Önemli olan o borcun üretken alanlara gidip gitmediğidir. Bizim de teşviklerimiz o yöndedir. Yani, özel sektör de kamu da borçlanacaksa üretken alanlara doğru gitsin" diye konuştu.
Bakan Şimşek, borca dolar ve lira cinsinden bakmanın çok sağlıklı olmadığını, borcun milli gelire olan oranına bakmak gerektiğini vurguladı. Gelişmekte olan ülkelerin brüt borcunun milli gelire oranının yüzde 40 olduğunu, Türkiye'de brüt borcun milli gelire oranının kamuda yüzde 33 olduğunu belirten Şimşek, gelişmiş ülkelerde, OECD ülkelerinde ise bu oranın yüzde 112 olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin kamu dengelerinde iyileşmenin söz konusu olduğunu belirten Şimşek, "Bu iyileşmeler yaşanmasaydı enflasyon yüzde 9 civarı, faizler yüzde 9'un altında. Bu mümkün mü? Çok zor. Türkiye, eğer evini düzene koymasaydı, kamu borç dinamiklerinde, bütçe dengelerinde ciddi bir iyileşmeye gitmeseydi, hatta en sağlıklı ülkelerden birisi olmasaydı, bugün reel faizler negatif, yani eksi olmazdı" görüşünü paylaştı.
Milletvekillerini sorularını da yanıtlayan Mehmet Şimşek, bütçe açığının hiç bir dönemde olmadığı kadar düşük olduğunu belirterek, "Orta vadeli programa ilişkin temel varsayımlarımız gerçekleşirse, 2017 yılında nominal olarak genel devlette yüzde 0,1'lik fazlaya geçmeyi ümit ediyoruz" dedi.
Maliye Bakanı Şimşek, Süper Lig'deki futbol takımların yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğine işaret ederek, "Onlara özel bir alan açmamamız lazım. Ama amatör lig düzeyinde olup da bu türden sıkıntıları yaşayanlara bir düzenleme yüce Meclis'in takdirinde olan bir konudur. Ben amatör düzeydeki spor kulüplerine yapılacak düzenlemeyi makul görürüm" diye konuştu.
Vergi müfettişlerinin hastaya ilişkin bilgileri talep etmesinin mümkün olmadığını, talep edilmesinin tespit edilmesi durumunda gerekeni yapacağını belirten Şimşek, "(10 milyar lira yatırım nereye gitti?) Çok büyük oranda ulaştırma altyapısına gitti. Bunlar Sayıştay denetimine tabidir" dedi.
KAMU BİNALARI
Şimşek, kamu binalarının, kimin yaptığını bakılmaksızın birbirlerine geçebileceğine işaret ederek, "Diyelim bir eğitim merkezimiz var, ihtiyaç yoksa başka bir tarafa verebiliriz. Kamu binaları çok yıllara sair bütçeyle yapıldığı için, önemli olan bütçenin kimden çıktığından çok, o binanın kamuda hangi birime tahsis edileceği meselesidir" diye konuştu.
"Vergi borçlarının yapılandırılması" ile ilgili soruyu da yanıtlayan Şimşek, "Sık sık, af niteliği taşıyan bazı unsurları taşıyan yapılandırmaları yaparsanız, o beklentiler sürekli devam eder. En son yapılandırmada, Plan ve Bütçe Komisyonu'na gittim; 'ne olur bu cezaları silmeyin, bir daha da bu af beklentisini kaldıralım' dedim. Nitekim son yapılandırma tasarısı şöyle çıktı: 'Ana parayı alıyoruz, vade farkı olarak enflasyonu alıyoruz, cezaları da silmedik. Böyle bir sistem devam ederse, bundan sonra hiç kimse, 'kamu alacağını ben listenin en sonuna alsam da sorun yok' demez" sözlerini sarfetti.