Güncelleme Tarihi:
Kırmızı’da aşağıdaki işler ile Kırmızı kazandınız. Bu çalışmaların nasıl ortaya çıktığı hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Kırmızı Kampanya - En İyi Kurumsal İmaj Kampanyası Beşiktaş JK “ Come To Beşiktaş” kampanyası:
Come To Beşiktaş kampanyamızla hedefimiz Beşiktaş JK’yı ulusal bir futbol takımından, global bir spor markasına dönüştürmekti. Bunun için “Dışa dönük”, adeta davetkar bir lifestyle ve moda markası gibi davranarak, kulübün iletişim stratejisini yeniden şekillendirmeyi önerdik müşterimize.
Onlar da bu dönüşüm için çok heyecanlandılar ve hemen çalışmalara başladık.
Mesajımız Beşiktaş JK’nın faklı hayat tarzlarından, cinsiyetlerden, farklı dini, politik ve kültürel değerlerden insanları kucaklayan, onun aracılığıyla kendilerini ifade edebilecekleri bir marka olmasıydı. “ComeToBeşiktaş” Beşiktaş taraftarlarının transfer edilmesini istedikleri futbolculara sosyal medya üzerinden isteklerini dile getirdikleri bir hashtag olarak kullanılıyordu.
Dışlamayan, kutuplaştırmayan, aksine davet ve dahil eden bu hashtag’in, yapacağımız uluslararası lansmanın çatı söylemi olmasına karar verdik.
Filmimizde, farklı hayat tarzlarını temsil eden, farklı coğrafyalardan futbolcuları ve insan tipolojileri kullanarak, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin tüm dünyaya kucak açan “Ne olursan ol, yine gel” şiiri ile “Come To Beşiktaş” mesajımızı bir araya getirdik.
Beşiktaş’ı sevmenin, sadece bir spor kulübünü desteklemek olmadığını; farklılıklara duyarlı, ötekini kucaklayıcı ve açık fikirli olmanın ifadesi olduğunu tüm dünyaya ilan ettik.
Tabiki bu birleştirici ve davetkar kampanyamız karşılığını buldu ve büyük ses getirdi. Kampanya döneminde dünyada en çok takip edilen 2. futbol kulübü olduk. UEFA Champions League ve FIFA gibi uluslararası futbol organizasyonları da filmimizi sosyal medya hesaplarından paylaştılar.
Kırmızı Uygulamada Ustalık – En İyi Dijital Animasyon Film Prodüksiyonu; Beşiktaş JK “Boğazın Efendisi” çalışması:
Yeni sezon formalarımız her sene taraftar tarafından büyük bir heyecanla beklense de yeni formalarımızın popülerliğini artırmanın yolunu arıyorduk.
Yeni sezon formalarımızı, taraftarın motivasyonunu da artırabilmek için güç ve yeni başarıların habercisi olarak anlatmaya karar verdik.
Bir sezon önceki unutulmaz şampiyonluk kutlamasının epik görüntüsünü kullanmaya karar verdik. Bu büyük görüntüyü ve gücü izleyiciye geçirebilmek için tabiki fikrimizin prodüksiyonu da çok önemliydi. Bu noktada görsel dilimizi en iyi şekilde oluşturabilmek için Kraken ekibi ile çalışmaya karar verdik. Başarılı ve özverili bir ekip çalışması ile filmimiz ortaya çıktı ve yeni formalarımız büyük ses getirdi.
Ajansınızın reklam yaratıcılığı yarışmalarına yaklaşımı nedir? Yaratıcılık yarışmalarının sektöre katkısına ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?
Sektörde reklam yaratıcılığı yarışmalarının olması tabii ki çok değerli. Hem hepimizi iyi iş yapmak için motive ediyor hem de yaptığımız işlerin karşılığını görmek son derece mutlu ediyor ve tatmin oluyorsunuz. Ekiplerimiz ve özellikle gençler için ise kendilerini göstermeleri için büyük fırsat. Markaya hizmet eden ancak bunu son derece akıllı ve ayrıştırıcı şekilde yapmak için hep daha iyisini düşünmeye sevk ediyor.
Kırmızı ile sizin ajans olarak ilk tanışmanız nasıl ne zaman oldu? Böylesi bir yarışmanın sektöre katkısı konusunda ne düşünüyorsunuz? Kırmızı gibi bir yarışma neden olmalı?
Kırmızı’yı hayatımıza girdiği ilk günden beri takip ediyoruz. Genç bir ajans olarak ise kurulduğumuz günden beri Kırmızı hayatımızda. Bu yıl aldığımız 2 ödülle ise muhabbetimizi derinleştirdik.
Hem bölgesel hem de ulusal işleri değerlendiriyor olması, basınla başlayan yolculuğuna genişleyerek devam etmesi ve yaratıcılığı birçok alanda değerlendiriyor olması nedeniyle sektör için Kırmızı’nın değeri ve katkısı tartışmasız.
Türk reklamcılığındaki değişimler nelerdir? Sektörün geleceğine ilişkin görüş ve beklentilerinizi paylaşabilir misiniz?
Dünyadaki değişimle paralel olarak Türk reklamcılığı da artık geleneksel, sınırları olan reklam hizmeti vermekten gün geçtikçe uzaklaşıyor. Ajans satın almaları ve yeniden yapılanmalardan da bunu çok net görebiliyoruz. Günümüzün hızında ve etkileşim dünyasında artık tek bir konuda uzman olmak yetmiyor. Giderek daha inovatif, kişiselleştirilmiş ve son derece aktif hareket edilen, mecralarınsa sayısız olduğu bir dünyada hepimizin hızlı, esnek olması, teknolojiyi hayatımıza, iş yapış şeklimize sokarak kalıpların dışında düşünmeli ve hareket etmeliyiz. Bunu yaparken ise tüketici ile kurduğumuz muhabbette samimiyetimizi en gerçek şekilde gösterebilmek ve onun hayatına girebilmenin yolunu bulmak yaratıcılığın gücünü gösterecek.