Güncelleme Tarihi:
Bilgisayar dünyasına bulut sistemlerinin girmesi çok uzun zaman önce oldu. İnternet hızları ve özellikle de “upload” hızları artınca firmalar bulut sistemlerinin ne kadar kullanışlı olabileceğini ve bu sunucu / internet temelli altyapılardan ciddi paralar kazanabileceklerini anlamaya başladı. Bu tarafta son kullanıcıya yönelik en önemli çözümler, “bulut depolama” servisleri oldu. Google Drive, Apple iCloud Drive, Microsoft OneDrive ve DropBox gibi hizmetler hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu servislerin hepsi halen aktif olarak kullanılıyor ve kullanılmaya da devam edilecek. Eğer hâlâ kullanmıyorsanız bir bulut depolama hizmeti kullanmanızı kesinlikle tavsiye ederiz. Aylık düşük ücretlere büyük depolama alanı veren bu servisler, çok gelişmiş sunucu sistemleri üzerine kuruluyor ve her türlü verinizi güvenli şekilde saklıyor. Önemli verilerin ve anıların bilgisayarlarda saklanması yüksek hızlı internet erişiminin arttığı günümüzde hiç mantıklı değil. Hiçbir son kullanıcıya yönelik bilgisayar sistemi ve depolama çözümü verileriniz için yüzde 100 koruma garantisi veremiyor. Ürünlerdeki depolama aygıtları yani diskler zamanla hasar görebiliyor. Aynı zamanda yangın, su basması, düşürme ve hırsızlık gibi diğer durumlar da kişisel depolama çözümlerini çok riskli hale getiriyor. Büyük firmaların kurdukları devasa sunucu sistemleri ise düzenli olarak güncelleniyor, bakımları yapılıyor, yedekleniyor ve hırsızlık gibi bir sorun yaşatmıyor. Bu sistemlerde de çok nadiren bazı veri kayıpları olabiliyor ancak genellikle bu durum çok ama çok az görülüyor.
RİSKLER ORTADAN KALKIYOR
Bulut depolama sistemlerinin bir diğer faydası da erişim kolaylığı oluyor. Bilgisayarınızda fiziksel olarak sakladığınız fotoğraflara ya da dokümanlara istediğiniz her yerden ulaşamıyorsunuz. Bulut depolama hizmetleri ise bunu ortadan kaldırıyor. Bu sistemlere internet erişiminin olduğu her yerden bağlanabilir ve verilerinizi alabilirsiniz. Bulut depolama sistemleri sürekli olarak yazılı içerikler üreten kişiler için de hayati konumunda yer alıyor. Bir doküman üzerinde bilgisayarınızda çalışırken sisteminiz çökebilir, elektrik kesilebilir ya da daha kötüsü diskiniz zarar görebilir. Burada dokümanı düzenli olarak kaybetseniz dahi fiziksel hasarlar nedeniyle kayıp yaşayabilirsiniz. Bir dokümanı bulut depolama üzerinde düzenlediğiniz zaman ise bu risklerin hepsi ortadan kalkıyor. Bulut üzerinde düzenlenen dokümanlarda aynı zamanda “sürüm” altyapısı da yer alıyor. Bulut sistemler sürekli senkronizasyon yaptığı için her düzenleme ayrı ayrı kaydediliyor, böylece geri dönüşler çok kolay oluyor.
ŞİRKETLERE KOLAYLIK
Bulut sistemleri bireysel kullanıcılar yanında şirketlerin de hayatını kurtarıyor. Şirketler tek bir kurumsal hesap üzerinden tüm çalışanlarına bulut depolama alanı verebiliyor, bulut üzerinden ortak çalışma yapılmasını sağlayabiliyor. Özellikle ufak şirketler buluta geçtikleri zaman veri güvenliği ve veri paylaşımı konusunda inanılmaz rahat bir iş düzeni kurabiliyor. Kurumsal tarafta artık çalışanlara bulut üzerinde görev yapan bilgisayarlar vermek dahi mümkün. Örneğin Microsoft, geçtiğimiz yıl Windows 365 ya da diğer bir deyişle “Bulut PC” sistemini kullanıma sundu. Bu sistem şirketlerin çalışanlarına tarayıcılar üzerinden “tam sürüm” Windows işletim sistemi sunmasına imkân tanıyor.
EĞLENCE SEKTÖRÜ DE KATILDI
Bulut sistemleri sadece kurumsal hayatta iş için değil eğlence sektöründe de yer alıyor ve burayı yavaş yavaş değiştiriyor. Günümüzde artık Nvidia GeForce Now, Amazon Luna ve Xbox Cloud Gaming gibi bulut oyun servisleri çok ses getiriyor. Bu servisler sayesinde kişiler satın aldıkları oyunları istedikleri her yerde ve cihazda (telefon, tablet, televizyon, bilgisayar vb.) oynayabiliyor. Bu altyapıda bulutta yani uzaktaki sunucu sistemlerinde çalıştırılan oyunlar seçtiğiniz cihaza internet üzerinden aktarılıyor. Bu sayede yüksek kaliteli grafiklere sahip oyun keyfi için güçlü bir bilgisayara gerek kalmıyor. Süreçte sadece yüksek hızlı internet erişimi gerekiyor. Bulut sistemleri hayatı oldukça kolaylaştırıyor ve hızlı şekilde her şeyi değiştiriyor. Bu yüzden buluttan korkmamak ve uzak durmanda faydalarını benimsemek gerekiyor.
WHATSAPP’TAN ANKET ÖZELLİĞİ
WhatsApp içerisinde artık herkes anket oluşturarak paylaşabiliyor. Bu özellikle gruplar için faydalı özellik, belirli konularda ortak karar almayı çocuk oyuncağı haline getiriyor. Bu arada WhatsApp içerisinde artık kişiler kendi kendilerine mesaj gönderebiliyor. WhatsApp’ı farklı cihazlar arasında kullanan kişiler için güzel görünen özellik, yakında herkesin kullanımına açılacak.
İŞTE EN ÇOK KULLANILAN PAROLALAR
NordPass tarafından hazırlanan ve 30 ülkeyi kapsayan rapora göre 2022’de kişiler yine çok zayıf ve tahmin edilebilir parolaları tercih etmeyi sürdürdü. 30 ülkedeki en çok kullanılan 200 parolanın yer aldığı listenin ilk üçünde, üzücü şekilde hiçbir koruma özelliği olmayan “password, “123456” ve “123456789” karşımıza çıktı.
AMAZON’DAN, İŞTEN ÇIKARMA KARARI
Twitter’ın 3.500, Meta’nın 11.000 kadar çalışanı ile yollarını ayırması sonrasında alışveriş devi Amazon da bir işten çıkarma duyurdu. Firma, geride bıraktığımız hafta 10 bin kadar çalışanı ile yollarını ayırmaya başladı. Bunun arkasında artan küresel enflasyon ve otomatik sistemler nedeniyle artık ihtiyaç duyulmayan pozisyonlar yer alıyor. Olumsuz ekonomik tablo nedeniyle Apple ve Disney gibi diğer teknoloji devleri de işe alımları ciddi oranda yavaşlatıyor.
TWITTER, MAVİ TIK SATIŞINI YENİDEN BAŞLATACAK
Twitter, yaşanan sürpriz olmayan sorunlar nedeniyle durdurulan mavi onay rozeti satışına 29 Kasım tarihinde yeniden başlayacak. Aylık 8 dolar fiyatı bulunan Twitter Blue özelinde satın alınabilen mavi onay rozeti, platformda birçok onaylı sahte hesabın dolmasına neden olmuştu. Birçok şirket mavi onay rozetine sahip sahte hesapların açıklamaları üzerinden zarar görmüştü. Firma bunu engellemek adına “resmi” isimli rozeti devreye almak zorunda kaldı.