Güncelleme Tarihi:
Baharoğlu, bir yıl önce kilo fiyatı kalitesine göre 45-50 kuruş olan sert buğdayın, bu yıl yağışların olumsuz etkisi nedeniyle 55-60 kuruştan satıldığını, bu fiyatın önümüzdeki günlerde daha da artabileceğini ifade etti.
Gaziantep'te faaliyet gösteren üretici firmaların daha önceki yıllarda sert buğday ihtiyacını daha çok başta Konya olmak üzeri İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerden karşıladığına dikkat çeken Baharoğlu, şöyle konuştu:
“Ancak, bu yıl İç Anadolu Bölgesi'nde özellikle sert buğday ekili alanların aşırı yağışlardan dolayı zarar görmesi nedeniyle, hem verim azaldı hem de kalite düştü. Yağış, sert buğdayda kaliteyi düşürdüğü için üretici firmalarımızın işi zora girdi. Firmalarımız da ihtiyaçlarını daha çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Adıyaman ve Batman gibi illerden karşılamak zorunda kalıyor. Bu illerde de verimde bir sıkıntı olması nedeniyle, sert buğday fiyatı arttı. Bu artış, üretici firmalarımız için bir sıkıntı oluşturuyor.”
“PAZAR SIKINTISI ÜRETİMİ DÜŞÜRÜYOR”
Bulgur sektöründe Haziran ayında üretim sezonunun başladığını ifade eden Baharoğlu, “Temmuz ve Ağustos ayları bizim için üretimin en yoğun olduğu dönemlerdir. Ancak, şu anda pazar sıkıntısı yaşadığımız için üretici firmalarımız yüzde 50 kapasite ile üretim yapıyor” diye konuştu. 2009 yılında 1 milyon tonun üzerinde üretim yaptıklarını dile getiren Baharoğlu, şu bilgileri verdi:
“Üretim konusunda, fiyatların yüksek olması dışında bir sıkıntı yok. Bu yıl da 1 milyon tonun üzerinde üretim kapasitesine ulaşabileceğimizi umuyoruz. Ancak, pazar sıkıntısı nedeniyle üretici firmalarımız düşük kapasite ile çalışıyor. Umarım, önümüzdeki günlerde kapasitemiz artar ve yeni pazarlara yöneliriz.
Bulgurda bizim için en temel konu, yurt dışında yeni pazarlar bulabilmek. Bunum için de etkili bir tanıtım yapmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Dernek olarak, üretici firmalarımızın yetkililerinin yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen gıda sektörü alanındaki tüm fuarlara katılmaları için yönlendiriyoruz. Fuar organizasyonlarının bulgurun tanıtımı ve yeni pazarların bulunması açısından hayati öneme sahip olduğunu biliyoruz.”
“BULGUR BESLEYİCİ VE DAYANIKLI”
Bulgurda, üretici firmaların sürekli teknolojilerini yenileyerek kaliteyi yakaladığına işaret eden Baharoğlu, şunları kaydetti:
“Çok besleyici bir gıda maddesi olan bulgur besleyici, dayanıklı ve lezzetli oluşunun yanı sıra, stratejik önemi sahip bir ürün. Pirinci göre de daha ucuz olması nedeniyle ayrı bir avantaja sahip. Ancak, yıllardan beri çalışmalar yaptığımız halde, tanıtım konusunda istediğimiz başarıyı elde edemiyoruz. Bırakın yurt dışını, Batı bölgelerimizdeki illerde dahi bulguru yetirince tanıtamadık. Bu durum, yeni pazar arayışlarının başarısız olmasına neden oluyor. Oysa, özellikle Uzakdoğu ülkeleri olan Çin ve Hindistan gibi ülkelerin pazarlarına ulaşabilsek, pazar sorununu çözebiliriz.
Hem üretim hem de tüketim açısından pirincin temel gıda maddesi olduğu Çin ve Hindistan gibi ülkelerde, bulgur, ucuz fiyatı ile fakirler için alternatif bir ürün de olabilir. Bulgur sektörünün ihracat potansiyeli çok yüksek. Ancak, bu önemli üründen yeterli döviz geliri elde edemiyoruz. Halen firmalarımız, dış pazarlara yeterince açılamadığı için iç piyasaya yönelik üretim yapıyor. Bu arada, Gaziantep'in yanı sıra bir çok ilde de bulgur üretiminin yapılması iç piyasanın daralmasına neden oluyor.”
Baharoğlu, iç pazardaki daralma karşısında tek çıkış yolunun dış pazara açılmak olduğunu, halen Avrupa Birliği ülkeleri ve Irak'a bulgur ihracatı yaptıklarını, bu ülkelere ihracatın artırılması gerektiğini anlattı.