Güncelleme Tarihi:
Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir Enstitüsü Başkanı Dr. Erdem Ulaş, endüstriyel kenevir üretimine ilişkin, "Sınır komşularımıza baktığımız zaman Yunanistan'da 30 bin dekar, Bulgaristan'da 60 bin dekar üretim yapılıyor. Romanya'da 200 bin dekar üretim yapılıyor. Türkiye de bu alanda süratle hamlelerini başlatıp 50 bin çeşit endüstriyel ürün üretecektir." dedi.
Ulaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'nin, geçen yıl 38 eyalette endüstriyel kenevir üretimini serbest bıraktığını hatırlatarak, üretimin İngiltere, Hollanda ve Rusya'da da yasallaştığını söyledi.
Türkiye'de de kontrollü endüstri kenevir üretiminin Ekim 2016'da yasallaştığını ifade eden Ulaş, "Esas tarafı, faydasını düşünmemiz gerekiyor. Diğer uyuşturucu sınıfına giren amfetamin, bonzai gibi birçok zehirli madde var. Bu aynı zamanda tedavi ve rehabilitasyonla devlet ekonomisini zora sokan da bir konu... Eğer yasallaşırsa devletin kolluk kuvvetlerinin gelişen teknolojilerle uzaydan, uydudan, drone'larla, ekilen alanların rengine göre bunu takip edebileceğini öngörüyorum." diye konuştu.
Kenevir üretiminin yasallaşmasıyla özellikle jandarmanın, teknolojiyi etkin kullanmaya dönük çalışmalar yapabileceğini anlatan Ulaş, şunları kaydetti:
"Jandarma, yenilikçi çalışmalarla istismarın önüne geçebilecektir. Bunun kontrollü olması lazım. Biz zekiyiz, akıllıyız. Teknolojik hamleleri yaparız ancak farklı kanallarla farklı taraflara çekilmemesi lazım. Neticede 50 bin çeşit ürün üretiliyor ama bir psikoaktif madde yapılacak diye bir şeyi hiç düşünmedik. Bu şekilde olacağını tahayyül etmiyoruz. Devletimiz, bu konuda yılların birikimiyle kendi tecrübelerini ortaya koyup bu konuda denetimleri sağlayacaktır."
"ALMANYA'DA OTOMOTİV SEKTÖRÜ, BÜTÜN KAPORTALARI KENEVİRDEN YAPACAĞINI ÖNGÖRÜYOR"
Erdem Ulaş, 2018 sonu itibarıyla Çin'in 300'ü tekstil sektöründe olmak üzere 650'ye yakın kenevirden mamul ürün için patent aldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Fransa, Hollanda'da genişliyor, sektörler kuruluyor. Almanya'da otomotiv sektörü bütün kaportaları, iç aksamı kenevirden yapacağını öngörüyor. Sınır komşularımıza baktığımız zaman Yunanistan'da 30 bin dekar, Bulgaristan'da 60 bin dekar üretim yapılıyor. Romanya'da 200 bin dekar üretim yapılıyor. Türkiye de bu alanda süratle hamlelerini başlatıp 50 bin çeşit endüstriyel ürün üretecektir. Ancak uyuşturucu sınıfına giren ürün ise devlet kontrolünde yapılacaktır. Yaprakları imha edilmeyip tıbbi alanda üniversitelerin, enstitülerin çalışmalarına verilip bunların farmakolojik olarak, diagnostik olarak incelenip tedavi amaçlı kullanılmasının yolu açılacaktır."
"TEKSTİLİN GİRDİĞİ HER ALANDA KULLANABİLİYORSUNUZ"
ASAM Kendir Enstitüsü Başkanı Dr. Erdem Ulaş, kenevir bitkisi lifinin kağıt-karton, polimer yapımı, inşaat malzemesi ve tekstil gibi sektörlerde katma değerli şekilde kullanılabildiğini ifade ederek, "Kenevir liflerini iç giyim, takım elbiseler ve tekstilin girdiği her alanda kullanabiliyorsunuz." dedi.
Kenevir saplarından tuğla ve izolasyon malzemeleri yapılabildiğini anlatan Ulaş, söz konusu bitkinin köklerinin kimya ve petrokimyaya bağımlılığı, dolayısıyla ithalatı azalttığını vurguladı.
Kenevir köklerinin besi hayvanlarının antibiyotik tedavi ihtiyacını karşıladığını dile getiren Ulaş, "Hayvanlarımızda birçok hastalık çıkıyor. Hayvan yataklarının, yemlerinin altlarında oluşan bakterilerden, mikroplardan kaynaklanıyor. Bunun için değişik antibiyotikler kullanıldığı söyleniyor. Bu kenevir saplarını hayvan yataklarının altına koyduğunuz zaman mikrop gelmiyor. İçeriğindeki maddelerden dolayı mikrop ve virüsler o kokuların içerisinde barınamıyor." şeklinde konuştu.
"BİYOKÜTLE VE BİYODİZEL ÜRETEREK EN BÜYÜK ENERJİ KALEMİNDE MİLLİ BİR HAMLE YAPABİLİRİZ"
Erdem Ulaş, kenevir tohumunun dünyada Omega 3-6-9 asitleri en yüksek düzeyde bulunduran yapısına dikkati çekerek, kenevir tohumu yağının yüksek seviyede protein içerdiği için zayıflamaya katkı sunduğunu söyledi.
Romanya'da bir firmanın ürettiği kenevir tohumunun sıkılmış halinin Türkiye'de de satıldığını bildiren Ulaş, piroliz yöntemiyle kenevir tohumunun yağından biyodizel yakıt elde edilebildiğini ve kenevirden yapılan biyodizelin araçları çok daha verimli çalıştırabildiğini anlattı.
Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğunu anımsatan Ulaş, "Jeostratejik olarak dünya merkezi bir ülkeyiz. Türkiye olarak 30 milyon tonun üzerinde petrol ithalatımız var. Keza 37 milyar dolar enerji cari açığımız var. Kademeli olarak kenevirden biyokütle ile elektrik üretimini sağlayabiliriz. 4400 kcal/kg olduğu için milli ekonomimize katkısı büyük olacaktır. Biyokütle ve biyodizel üreterek en büyük enerji kaleminde milli bir hamle yapabiliriz." diye konuştu.