Güncelleme Tarihi:
Geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan ve buğdayın da ana vatanı olarak nitelendirilen Göbeklitepe’de, Türkiye’de buğdayın geleceği ile ilgili sıkıntılara dikkat çekildi. Türkiye’de son yıllarda buğday ekim alanlarında bir azalma olduğuna vurgu yapan TUSAF Başkanı Günhan Ulusoy, kısa vadede ekim alanlarının daralmasının verimdeki artış ile kapatılabileceğini ancak orta ve uzun vadede sorunun çözümünün zor olduğunu dile getirdi. Ulusoy, TUSAF’ın davetlisi olarak gittiğimiz Göbeklitepe’de bir grup gazeteciye şunları söyledi: “Şu anda 1 dönümde 260 ile 300 kilogram arasında verim alınabiliyor. 2019’da iklim şartları uygun olursa verim artacak gibi duruyor. 9.2 milyon hektar olan buğday ekim alanı 7.4 milyon hektara kadar gerilemiş durumda. Bu yıl daha da düşebilir. Sulanabilen arazi arttıkça çiftçi buğdaydan vazgeçiyor. Ayrıca kırsaldan kente göç de düşüş de etkili. Buğday kritik önem taşıyor. Bu yüzden çiftçi desteklenmeli, üretim alanları arttırılmalı. Buğday üretimi ne kadar artarsa artsın biz un sanayicileri olarak bunu ihraç edebiliriz.”
DÜNYAYA TÜRK UNU
Un sanayinin 20 milyar TL büyüklüğe sahip olduğunu ifade eden Ulusoy, “Sanayicilerimiz şu anda 160’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve dünyanın yüzde 90’ında Türk unu tüketiliyor. & yıldır dünyada un ihracatında lider konumdayız. Dünya un ticaretinin yüzde 30’unu Türkiye gerçekleştiriyor. 2018 yılında da yeni bir dünya rekoruna imza attık. 2018’de 3.5 milyon ton ihracat gerçekleştirerek 1 milyar 100 milyon dolarlık gelir elde ettik. 2019’daki hedefimiz ise 3.6 milyon ton un ihracatı gerçekleştirerek 1 milyar 250 milyon dolar gelir elde edebilmek.”
Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar da, buğday üretiminden kaçışın endişe verici boyutta olduğunu dile getirdi. Buğday ekim alanlarının kritik seviyeye geldiğini belirten Taşpınar, “Düşüş gıda güvenliğinde tehlike yaratıyor. Buğday ve ekmekteki spekülasyonlar engellenmeli” dedi.