Bufalo’da çifte vurgun

Güncelleme Tarihi:

Bufalo’da çifte vurgun
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bufalo operasyonu ilerledikçe, yeni kaçakçılık ve hayali ithalat-ihracat taktikleri ortaya çıkıyor. Sürdürülen operasyonda, hayvan ürünleri kaçakçılığının mali portresinin 500 trilyondan 10 kat daha fazla olduğu bildirildi. Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan zanlı sayısı 28'i buldu. Mersin ve Mardin gümrüklerinden son 5 yılda yapılan et ve hayvansal ürün ithalatları araştırılıyor. Çifte vurgun yapan Bufalocuların yöntemi şöyle: ‘‘Eti Mersin veya Mardin Serbest Bölgesi'nde işleyip sucuk, salam, sosis gibi ürünlere dönüştüreceklerini beyan edip et ithal etmişler. Sonra bu etleri iç piyasaya sürüp, gümrük evrakları üzerinde ise yurt dışına ihraç etmiş gibi göstermişler. Kaçak sattıkları etten aldıkları para yetmiyormuş gibi, sahte evraklarla vergi iadesi ve ihracatı teşvik primi de almışlar.’’

Buffalo lideri İsak Romano

Türkiye'ye 500 trilyon liralık kaçak et sokup satan şebekenin liderinin İsak Romano olduğu belirlendi. Romano'nun, son beş yılda kaçak et, kaçak peynir ve süt tozu imparatorluğu kurduğu, kazandığı parayla gemiler satın alıp, etleri kendi gemileriyle taşıdığı ortaya çıktı.

Yapılan incelemede, İsak Romano'nun paravan şirketler kurduğu da belirlendi. Romano asıl şirketi olan İnter Gıda'nın yanı sıra, Dörtler Gıda, Çetin Gıda, Milko ve Marnak gıda şirketlerini kurmuş. Bu şirketlerinin ortakları kağıt üzerinde başkaları görünmesine rağmen asıl patronun İsak Romano olduğu belirlendi. Romano'nun Danimarka ve Bulgaristan'da bile paravan şirketleri olduğu, kaçak etleri Hindistan'dan getirmesine karşın, faturaları Bulgaristan'daki firmasına kestirdiği ortaya çıktı.

Et kaçakçılığının iki yöntemle gerçekleştirildiği belirlendi. Bunlardan birincisi transit yöntem. Aslında Hindistan'dan alınan et, kağıt üzerinde ABD'den getirilip Ukrayna veya Nahçıvan'a götürülüyor gibi gösterilmiş. Mersin veya Mardin serbest bölgeden Türkiye'ye sokulup, kağıt üzearinde yurt dışına gçıkmış gibi kaşe vurulmuş. Bu yöntemde etlerin sanki Türkiye'de sucuk, salam haline dönüştürülüp başka ülkelere satılmış gibi gösterilmiş. Bu yöntemle vergi iadesi ve ihracatı teşvik primi de alınmış.

İkinci yöntemde ise ülkeye sokulan dondurulmuş et, kağıt üzerinde yağ olarak gösterilmiş. Eğer gümrüğe et olarak beyan edilse yüzde 230 vergi ödenmesi gerekeceğinden, et gümrük vergisi sıfır olan yağ diye gösterilmiş.

Et, peynir ve süt tozu kaçakçılığı, Mersin ve Mardin serbest bölgeleri dışında, Bafra Limanı Gümrüğü ve İstanbul Halkalı gümrüğü kullanılarak da yapılmış. Etlerin çoğunluğu sucuk, sosis, salam ve benzeri ürünleri imal eden büyük marketlere verilmiş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!