Güncelleme Tarihi:
Büyük ödül Kıpkırmızı’yı kazanan, Audi için yaptığınız “Cehennem” başlıklı çalışmanın hikayesini anlatabilir misiniz? (Nasıl bir brief ile yola çıkıldı, hangi “insight” üzerinden ilerlendi, bulunan yaratıcı fikir nasıl doğdu, tasarım aşamasında neler yaşandı, Audi’nin yaklaşımı nasıldı, revizyon sürecinde neler yaşandı gibi... )
Audi, teknolojisiyle öne çıkan ve “Teknolojiyle bir adım önde” sloganına sahip bir marka. Audi için yaptığımız her iletişimde bunun altını çiziyoruz. Audi’nin farklı teknolojilerini anlattığımız kampanyalarından biri de Audi’nin güvenlik teknolojilerinden biri olan Akıllı Hava Yastığı kampanyamız oldu. Biz hava yastığının azımsanmayacak kadar kritik bir konu olduğunu hedef kitlemize çarpıcı bir şekilde fark ettirmek istedik.
Hem markadan hem hedef kitlesinden kaynaklı Audi iletişimlerinin zekası her zaman yüksek seyreder. Bu çalışma da, bu zekaya konuşan bir mizah duygusunu öne çıkaran bir iş oldu. Fikrimizin ham hali, “öteki taraf”la bu dünya arasında yalnızca bir hava yastığı kadar ince bir çizgi olduğunu vurgulamaktı. Fikri ilk bulduğumuzda görsel olarak çarpıcı bir iş çıkarmazsak istediğimiz o etkiyi yaratacağımızı biliyorduk.
Sanat yönetmenlerimiz önce iyi birer taslak hazırladılar. Hem zaman hem bütçe faktörünü göz önünde tutarak çalışacağımız illüstratörleri belirledik. Hızlı ve zahmetli bir prodüksyon süreci yaşandı.
“Cehennem” başlıklı çalışmanın bir de “Cennet” uygulaması var. “Cehennem” başlıklı işi diğerinden daha güçlü yapan, diğerine kıyasla ödüllük bulunmasını sağlayan özellikler neler?
Cehennem işi fikir olarak da görsel olarak da Cennet ilanından daha çarpıcı duruyor. Bir kere, ölünce her türlü cehenneme gideceksin ama “henüz değil” demek kara mizah olarak daha güçlü. Cehennemin zebanilerle dolu kasvetli ortamı da görsel olarak daha görkemli bir işin ortaya çıkmasına yardımcı oldu.
Sonuçta da hem dünyadaki hem Türkiye’deki yaratıcılık yarışmalarında cehennem ilanı cennet ilanından daha fazla ödül aldı. 13. Kırmızı Ödülleri’nde de Kıpkırmızı ödülünü “Cehennem” başlıklı işimiz aldı.
13. Kırmızı’da büyük ödül Kıpkırmızı’nın yanı sıra en çok ödül kazanan ajans oldunuz. Ajansınızın reklam yaratıcılığı yarışmalarına yaklaşımı nedir? Yaratıcılık yarışmalarının sektöre katkısına ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?
Kıpkırmızı’nın yanı sıra 13. Kırmızı Ödülleri’nde en çok ödül kazanan ajans olduk. Bu bizim için büyük bir gurur. Tribal Worldwide İstanbul bugün Türkiye’de hem konvansiyonel hem dijital hem sosyal medya reklamcılığını tek bir çatı altında markalara hizmet olarak sunabilen, entegre düşünebilen ve iş üretebilen birkaç ajanstan biri. Hatta bu yapılanmaya giden ilk ajans diyebiliriz.
Son birkaç yıldır da bu yapının meyvelerini görmeye başladık. Dijital kökenli bir ajans olmamıza rağmen konvansiyonel işlerimizle de Türkiye’nin en yaratıcı ajansları arasındayız.
Reklam yaratıcılığı yarışmalarının – nicelik ve nitelik açısından tartışılacak yönleri olsa da, sektörümüz açısından gerekli ve önemli olduğunu yadsıyamayız. Biz yaptığı her işle her mecrada öncelikle markalarına ticari değer ve prestij kazandırmaya çalışan, “etki” peşinde koşan bir ekibiz. Bunun yanında yaratıcılık yarışmalarının işin zekasına ve kalitesine dair verdiği takdiri ve tescili önemsiyoruz. Hem marka ve ajans ekiplerinin birlikte iyi işler üretmesinin ödülünü alarak, motive olması hem de ajansımızın isminin daha da duyulur olmasını sağlaması açısından…
Reklamlarınızda yaratıcılık nasıl bir yer tutuyor, rol oynuyor, ne kadar önemli?
Yaratıcılık, her işin, her iletişimin itici gücü. Tüketicilerin dikkatini çekmek için sıradanlıktan uzaklaşmak, marka değerimizin dayattığı şekilde farklılaşmak, kendimizi yeni tutmak zorundayız. Bunun için en çok ihtiyaç duyduğumuz şey yaratıcılık. Bu, sadece iletişimde yaratıcılık anlamına gelmiyor. Bizler, ürünlerimizin pazarlamasında da, operasyonun da, işimizin her anında yaratıcı olmak durumundayız.
Reklam, bunun en belirgin görüldüğü alanlardan biri. Otomotiv iletişimi zor bir kategori. Bir kere, çok uzun yıllardır, reklamcılığı tanımlamış markaların büyük tecrübelerle, tüketici zihninde köklü miraslarla rekabet ettiği bir alan. Audi’nin, markası gibi yenilikçi reklam fikirleriyle, taze ve sektörün uzmanları tarafından ödüle layık görülen işlerle kendini göstermesi bize hem ticareten hem de marka prestiji anlamında çok şey katıyor. Audi global bir marka, ancak biz önemli bir pazarız. Pazarımızda gösterdiğimiz varlık, en küçük iletişimimize gösterdiğimiz özenle de paralel. Globalde de gurur kaynağı olan işlerle iletişimde kendimizi gösterebilmemiz, bizi çok mutlu ediyor.
Reklam yaratıcılığı ödülleri sektöre ne katıyor, ne kadar önemli, ajansınızın yaratıcılık ödülü kazanması ne kadar önemli?
Her konuda olduğu gibi, bu konuda da emeğin, çabanın takdir edilmesi her açıdan değerli. Yaptığımız her iyi şey, hele ki ödüllendirildiğinde, aşılması gereken yeni bir çıta tanımlıyor. Bu da bizi hem mutlu ediyor, hem de hırslandırıyor. Yeni gelen ekipler, her zaman daha ileri gitmek istiyor. Bunun herkese katkısı büyük. Bu sebeple, yarışmaların katma değerini önemsiyorum. Kendim ve ekibim adına da, iletişim çözümlerimizi doğru yönlendirdiğimizin ve akılcı seçimler yaptığımızın bir ispatı oluyor. Tüketicilerimizin de bu tip ödüllere reaksiyon verdiğini görüyorum. Bu da bir iletişim fırsatı ve Audi markasının değerleriyle örtüşüyor.