Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda yaşanan afetler ve aşırı iklim olayları tüm dünya için büyük tehlikeleri beraberinde getiriyor. Şu anda dünya her ne kadar koronavirüs krizi ile boğuşsa da salgının ileriki günlerde geride bırakılması bile dünya için tam anlamıyla yeni bir düzlüğü ifade etmiyor. Zira yıllardır artan iklim krizi tehlikesi artık kapıdan içeri girdi. Üretim zinciri ve insan sağlığı büyük tehlike altında. Özellikle kuraklığa bağlı yaşanacak kıtlık ve aşırı sıcakların ürünlere zarar vermesi dünya ekonomilerinde geri dönüşü olmayan bir etki yaratabilir.
DÜNYA TARİHİNDE İLK
Bu konudaki en çarpıcı uyarı ise dün Avrupa Birliği’nin (AB) yeryüzü inceleme programı Copernicus’tan geldi. Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin (C3S) araştırmasına göre dünya 2020’de şimdiye kadarki en sıcak kasım ayını yaşadı. Kasım 2020, 1981-2010 arası dönemi kapsayan 30 yılık periyottan 0.8 derece daha sıcak geçti. Bu kasım ayı, önceki en sıcak kasım ayları olan 2016 ve 2019’dan da 0.1 derece daha sıcaktı.
AVRUPA KAVRULDU
Bu yıl Avrupa en sıcak sonbaharı yaşadı. Sıcaklıklar, Kuzey Avrupa, Sibirya ve Kuzey Kutup bölgesinde ortalamanın üzerinde seyretti. ABD, Güney Amerika, Güney Afrika, Tibet Platosu, Doğu Antartika ve Avustralya’nın çoğunda ortalamanın üzerinde sıcaklıklar kaydedildi. Aynı ayda Avrupa’da sıcaklıklar rekor görülen Kasım 2015’in 0.2 derece altında, 2019’un aynı ayıyla birlikte ikinci en yüksek seviyedeydi. Rapora göre 2020 Avrupa’nın şimdiye kadar yaşadığı en sıcak yıl olacak.
BUZULLAR KÜÇÜLDÜ
Copernicus’a göre bu dönemde Kutup bölgesi ve Sibirya da ortalamalardan önemli oranda daha sıcaktı. Bölgedeki deniz buzu genişliğinde en düşük ikinci kasım ayı gözlemlendi. C3S verilerine göre Arktik deniz buzu seviyesi, 1979’dan beri en düşük ikinci kasım seviyesinde.
CİDDİYE ALINMASI GEREKEN BİR ALARM
‘Copernicus İklim Değişikliği Servisi Direktörü Carlo Buontempo, “Endişe verici olan bu trend, dünyanın geri kalanından daha hızlı ısınan Arktik bölgesinin kapsamlı şekilde izlenmesinin önemini vurguluyor. İklim risklerini azaltmaya öncelik veren tüm politika yapıcılar bu kayıtları alarm zilleri olarak görmeli ve 2015 Paris Anlaşması’na nasıl daha iyi uyum gösterileceğini her zamankinden daha ciddiye almalıdır” dedi.
HİÇBİR ÜLKE YETERİNCE İYİ DEĞİL
Germanwatch tarafından NewClimate Institute ve İklim Eylem Ağı (Climate Action Network, CAN) kurumlarının katkısıyla hazırlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi 2021’e göre iklim değişiğikliği ile mücadelede hiç bir ülke iyi değil. Endeks, en yüksek emisyona sahip 57 ülke ve AB’nin iklim değişikliği konusundaki performanslarını değerlendiriyor:
Ülkelerin çoğu Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu bir yol izlemiyor.
Analize dahil edilen ülkelerin yarısından fazlasının emisyonlarında düşüş yaşanıyor.
AB ülkelerinin 7 tanesi ve AB içerisinde yer alan ülkeler bir bütün olarak değerlendirildi-ğinde, iklimin korunması kapsamında ‘yüksek’ not alıyor. Ancak AB içerisindeki 5 ülke ‘çok düşük’ performans gösteren kategoride yer alıyor.
Türkiye iklim politikası olmamasına rağmen yenilenebilir enerjideki gelişmeler nedeniyle 42’nci sıraya yükseldi.
Portekiz ve Yeni Zelanda en hızlı yükselişi kaydederken İsveç listenin başında yer alıyor.
ABD üst üste ikinci kez Suudi Arabistan’dan düşük not alıyor ve sıralamanın sonunda yer alıyor.