Muharrem SARIKAYA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2002 02:10
Yalı ve lüks villaların bulunduğu yerlerde Emlak Vergisi'ne esas metrekare birim fiyatı, bazı değersiz yerlere göre daha düşük.
EMLAK Vergisi oranı yüzde yüz artarken, mayıs ayında vergisini ödemeye gidenler daha büyük bir şokla karşılaşacak.
Emlak Vergisi'nin hesaplanmasında esas kabul edilen ve her 4 yılda bir yenilenen
‘‘mektekare birim fiyatları’’ İstanbul, Ankara'nın bazı semtlerinde 30-40 kat arttı.
Böylece 1998'den, geçen yıla kadar bir konutun metrekare birim fiyatı 10 milyon liradan hesaplanırken, bu yıl 400 milyon lira olacak.
Örneğin, 100 metrekarelik bir konutun, metrekaresi 10 milyon lira üzerinden vergiye tabi arsa değer payı 1 milyar lira oluyordu.
Bu rakamın 0.01'i (binde biri) olan 1 milyon lira, Emlak Vergisi'nin arsa payı olarak hesaplanıyordu.
Çıkan bu tutarın üzerine, asgari inşaat maliyet bedeli de eklenip ödenecek Emlak Vergisi miktarı bulunuyordu. Sonuçta bu konut sahibinin ödeyeceği Emlak Vergisi 1.5 milyon lira civarında oluyordu.
80 KATLIK ARTIŞ
Şimdi ise bu kişinin ödeyeceği Emlak Vergisi 80 milyon lirayı aşacak.
Çünkü, daha önce 100 metrekarelik konutu için arsa payı olarak 1 milyar lira baz alınırken, miktar bu yıl 40 milyar lira oldu.
Emlak Vergisi binde birden binde ikiye yükseltildiğinden arsa payı 80 milyon liraya yükseldi.
Buna asgari inşaat maliyet bedeli de eklendiğinde ödenmesi gereken Emlak Vergisi 80 milyon lirayı aşacak.
ÇARPIKLIK
Verginin hesabında baz oluşturan metrekare birim maliyet fiyatlarında, fahiş artış ile birlikte, tam anlamıyla çarpıklık da yaşanıyor.
Sokaklara kadar ayrı ayrı tespit edilen birim metrekare fiyatları, mahalle muhtarıyla birlikte, ilçe belediyesi, ticaret odası, Maliye ve Bayındırlık bakanlıklarından birer temsilcinin görev aldığı komisyon tarafından belirleniyor.
Komisyonda daha çok muhtarların ve ilçe belediyelerin masaya koyduğu rakamlar kabul görüyor.
Çarpıklık da bu aşamada ortaya çıkıyor.
Örneğin, Ankara'nın alışveriş merkezi Tunalı Hilmi Caddesi'ndeki bir arazi ve arsanın
metrekare birim fiyatı bu yıl 350 milyon lira oldu.
Buna karşılık, Ulus Konya Sokak'taki bir taşınmazın
birim metrekare fiyatı 510 milyon lira.
Aynı şekilde, Köşk'ün önünden Atakule'ye kadar uzanan Başkent'in en pahalı konutlarının bulunduğu
Çankaya Caddesi'nin birim metrekare fiyatı 500 milyon lira. Devamındaki
Hoşdere Caddesi 750, Piyade Sokak ise 300 milyon lira...
Samanpazarı'ndan Ulus'a kadar uzanan Anafartalar Caddesi'ndeki bir taşınmazın metrekare maliyeti ise 510 milyon lira iken, Köroğlu Caddesi'nde
(Uğur Mumcu) 400 milyon lira.
En çarpıcı örnek de İstanbul'da yaşanıyor.
DYP lideri
Tansu Çiller'in de yalısının bulunduğu Yeniköy'deki bölgenin metrekare birim fiyatı 250 milyon lira.
Buna karşılık Ataköy 11'inci kısımın metrekare birim fiyatı tam 1 milyar 440 milyon lira.
Yani, Ataköy'de evi bulunan bir kişi, Yeniköy'deki yalı
sahibinden neredeyse beş kat fazla Emlak Vergisi ödeyecek.
Faturanın en acısı da alım satımda ortaya çıkacak.
Geçen yıl 10 milyar rayiç bedelli iken, bu yıl 400 milyara çıkarılan bir dairenin alım satımından 12 milyar lira harç kesilecek.
Ankara'nın ünlü emlakçısı
Salim Taşçı, adaletsizliğin giderilmesi için Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a mektup göndermiş. İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı
Sabri Ateş ile birlikte dava açmaya hazırlanıyorlar.
Bu rakamlar şu soruyu gündeme getiriyor:
‘‘Vergi eşit ve adil olduğunda kutsaldır’’ tabelaları vergi dairelerinde asılı kalmaya devam edecek mi?