Güncelleme Tarihi:
Yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmelerine devam edilen Kamu Özel İşbirliği Modeliyle Sağlık Tesisi Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile İlgili Kanun Tasarısının görüşmelerine katıldı. Eski Bakan Recep Akdağ döneminde gündeme getirilen tasarıya ilişkin muhalefetin sert eleştirileri dün de devam etti.
“450 MİLYONDAN 650 MİLYONA ÇIKTI, 6.6 MİLYAR KİRA MI OLUR?”
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, yeni Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’nu tasarının yanlışları konusunda uyarma gereği duyduğunu belirterek, Kayseri Şehir Hastanesi’nin ön fizibilite raporunda 450 milyon lira olar sabit yatırım tutarının daha sonra 650 milyon liraya çıktığını vurguladı. Devletin bu hastaneyi 25 yıl kiralaması halinde yaklaşık 3.4 milyar lira kira ödeyeceğini; bu sürenin 49 yıla çıkması halindeyse ödenecek kira bedelinin 6.6 milyar olacağını söyledi. “Bunu kamuoyuna nasıl açıklayacaksınız Sayın Bakan” diyen Atıcı, madem devletin parası yoksa sadece bina işini özel sektöre verip, sağlık hizmetinin yine devlet tarafından verilmeye devam etmesi gerektiğini ifade etti.
ANKARA-KAYSERİ FARKI 2 KAT
Atıcı, Kayseri’de oluşan bu rakamlara karşın Ankara’daki hastanelerde bina kiralarının 2 kattan fazla; zorunlu hizmet bedellerinin ise 3 kata yakın arttığına dikkat çekti. “Açıkça söylüyorum Sayın Bakan, biz sizin başınızı ağrıtacağız” diyen Atıcı, Ankara’da yapılacak iki hastane hakkında da bilgi verdi.
AYNI KENTTE 1.3 MİLYARLIK FARK
Bilkent Hastanesinin yatak sayısının 3 bin 662 olmasına karşın Etlik Hastanesinde 3 bin 566 yatak öngörüldüğünü belirten Atıcı, aynı şehirde iki hastane arasında ortaya çıkan bu farkın nedenini sordu. Daha çok yataklı olan Bilkent’te yıllık 223 milyon bina kullanımı, 27 milyon zorunlu hizmet bedeli öngörülürken; Etlik’te bina kullanım bedelinin 235 milyona; zorunlu hizmet bedelinin de 41 milyona çıkmasının açıklanamayacağının altını çizdi. Bu hastanelerin 49 yıllığına kiralanması durumunda Etlik ile Bilkent’in kira farkı 1.3 milyar liraya ulaşacak. Kiralama süresi 25 yıl olursa fark 650 milyon; yani Kayseri hastanesinin yapım bedeli kadar olacak.
ETLİK FİYATI YÜZDE 40 ARTTI
Atıcı’nın Sağlık Bakanlığı’ndan aldığı bilgiye göre Etlik Hastanesi’nin ön fizibilite raporunda yapımı 1.3 milyar lira olarak öngörülürken, fizibilite raporunda maliyet 2.1 milyar liraya yükseldi. Yatak sayısının 3 bin 56’dan 3 bin 566’ya çıkmış olmasına karşın, yatak başına maliyetin yüzde 40 artarak 425 liradan 597 liraya yükselmesi dikkat çekti.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MESAJ
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu muhalefetin eleştirilerinin ardından söz aldı. 75 milyon insanımızı merkeze aldıklarını belirten Müezzinoğlu, hastanelerin yüzde 70'inin miadını doldurduğunu, kullanılabilirliğini yitirdiğini anlattı. “Bu ülkeye sağlık alanında ulaşılabilir, saygın, kaliteli sağlık hizmetini sunabilmek, siyaseten merkeze aldığımız bir bakış açısı. Bunun Ahmet gitmiş Mehmet gelmişle alakası yok. Bakan'ın değişmesiyle duruşumuzun değişeceği gibi bir bakış açısına katılmıyorum” dedi.
Bütçe disiplinini önemseyen bir bakış açısıyla devam edeceklerini belirten Müezzinoğlu, “Sağlık sisteminin aksayan yönleri, sıkıntılı yönleri var. Üzdüğümüz, sıkıntıya soktuğumuz kesimler var, özellikle sağlık çalışanları alanında. Bütün bunları süreç içinde daha sağlıklı, dengeli bir yolculukla götürme gayreti içinde olacağız. Sağlık hizmeti verenin de huzuru, güvenliği, geleceğe umutla bakması önemli. Sağlık alımında memnuniyet varsa bunun sunucularına da teşekkür borcumuz var. Taşeronlaşmada, son dönemde yaşadığımız sürece baktığımızda benim de sıkıntılı gördüğüm alanlar var. Hükümetin gündemine en kısa zamanda gelecektir. Emeğin hakkını, hukukunu yasal çerçevede korumak ve kollamak sorumluluğumuzdur” diye konuştu.
Tasarı görüşmelerine, Perşembe günü devam edilecek.
MUHALEFET NİYE İTİRAZ EDİYOR
Muhalefet Kamu Özel İşbirliği ile Sağlık Tesisi Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınmasına İlişkin Tasarıya özetle şu nedenlerle itiraz ediyor:
- Çok pahalı bir yöntem. Olağanüstü durumlarda başvurulması gereken bir model, mutat hale getiriliyor.
- Doktor, ebe, hemşire gibi temel sağlık hizmeti veren ve kamu görevlisi sayılan çalışanlar, ‘taşaron’ işçiye dönüştürülüyor. Kamuda taşeron sorunu kangrenleşmişken, bir de üstüne bunu getirmeyin.
- Temizlik, güvenlik, yemek, tıbbı cihaz bakım ve onarımı ile bina bakım ve onarım işlerini tek bir firmaya verilebildiği gibi tüm hastaneler de tek bir firmaya verilebilmesinin önü açılıyor. Madem özel sektöre vereceksiniz sadece hastane yapımını verin. Diğer işleri devlet kendisi yapmaya devam etsin. 49 yıl boyunca bunlara yüksek kira bedelleri ödenerek, geleceğimiz karartılmasın. Bütçe disiplini bozulmasın. Gelecek iktidarlar, kucağında milyarlarca liralık kira ödemeleri bulmasın.
- Türkiye’nin cari açığının en önemli nedenlerinden biri de sağlık malzemeleri ile ilaç ithalatı. Yeni yeni ayaklanmaya başlayan biomedikal sektörünü öldüreceksiniz. 25 ila 49 yıl boyunca başka ülkelerin sarf malzemeleri kullanılacağından yerli üretici yok olacak.
- Yabancı sermaye çekmek için yapıldığı söyleniyor ama ne için gelecek? Yeni istihdam yaratmayacak, katma değer yaratmayacak, ithalatın önü açılacak o zaman bu sermaye niye geliyor?
- Sözleşmelerin olası iptali durumunda Hazine tüm finansal riskleri üstlenecek. Türev ürün risklerini de üstlenecek. Kiralamalarda ise kur riski bile devletin üzerinde kalacak. Bu bir imtiyazdır, kapitülasyondur. Osmanlı’daki imtiyazlardan farkı yoktur.
- Vergi ve harç muafiyeti nereden çıkıyor. Adam para kazanacak biz vergiden muaf tutuyoruz.
- İlave yatak getirmiyor. 120 bin yatak kapasitemizin 40 bininin yenilenmesi planlanıyor. 40 bini zaten yenilendi, 40 binini devletin yenileme gücü bulunuyorsa kalan 40 bin yenilenmese de olur. Çünkü kamu hastanelerinde yatak doluluk oranı yüzde 65. Yani üçte ikisi kullanılıyor. Demek ki üçte birlik bölüm yani 40 binlik kısım kullanılmıyor. O zaman yenilemek için acele etmeye gerek yok.
550 BİN SAĞLIK ÇALIŞANI İTİRAZ ETTİ
Sağlık Tesislerinin özel sektöre yaptırılmasına ilişkin tasarı 550 bin sağlık çalışanını da yakından ilgilendiriyor. Tasarının önceki görüşmelerine sendikaların çağrılmamış olması muhalefetin tepkisini çekerken, dünkü görüşmelere Sağlık-Sen ve Türk Sağlık Sen yöneticileri de katıldı. Türk Sağlık-Sen Başkanı Önder Kahveci, bu tasarının doktor, hemşire, ebe gibi temel sağlık hizmeti sunan çalışanlar açısından da taşeronluğun önünü açtığını söyledi. Bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu vurgulayan Kahveci, Anayasa’nın 128. Maddesinde devletin kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülmesine hükmettiğini anımsattı. Bu tasarının çalışma barışını daha da bozacağına dikkat çeken Kahveci, kamuya yarar değil zarar getireceğini söyledi.
Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Örnek de tasarının temel sağlık hizmeti alanında da taşeronlaşmanın önünü açtığını belirterek, sendika olarak bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı. Hastane yapımlarının Kamu İhale Kanunu dışına çıkarılmasına da itiraz eden Örnek, burada kamunun riski özel sektöre vermediği aksine Hazine garantisi, türev ürünler garantisi ile kur riskini de alarak özel sektörün olası tüm risklerini üstlendiğini belirtti.