Güncelleme Tarihi:
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, İngiltere, 2002'den bu yılın ağustos ayına kadar Türkiye'ye en çok uluslararası doğrudan yatırım yapan 3'üncü ülke konumunda yer alıyor. Türkiye'de 3 bin 227 İngiliz sermayeli şirket bulunuyor. Söz konusu dönemde İngiltere'nin Türkiye'ye toplam doğrudan yatırımı 12 milyar 81 milyon doları buldu. Söz konusu tutarın artması için çeşitli iş birliği imkanları da değerlendiriliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin Birleşik Krallık'a ihracatı bu yılın 9 ayında 2020'nin aynı dönemine kıyasla yüzde 35,2 artarak 9 milyar 346 milyon 583 bin dolara yükseldi. Bu dönemde Birleşik Krallık'a en çok otomotiv endüstrisi, hazır giyim ve konfeksiyon, elektrik-elektronik, çelik, kimyevi maddeler ve mamulleri ürünleri ihraç edildi.
BCCT Başkanı Chris Gaunt, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, İngiltere ve Türkiye'nin her zaman güçlü bir ticari ilişkiye sahip olduğunu, iki ülke ilişkisinin çok uzun bir geçmişi bulunduğunu söyledi. Gaunt, "Son 10 yıla baktığımızda, ikili ticaretimizde 2019'da bir noktaya kadar önemli bir büyüme gösterdik. 19 milyar sterlinlik ikili ticarete ulaştık. Bu, şimdiye kadarki en yüksek rakam. Bunun her yıl düzenli artacağı düşünülüyordu. Kovid-19'dan dolayı işler biraz yavaşladı. Ancak şimdi işler düzelmeye başladı." şeklinde konuştu.
"STA, İKİ ÜLKE ARASINDA DEVAM EDEN GÖRÜŞMELERİMİZİ GÜÇLENDİRİYOR"
Chris Gaunt, pandemi döneminde gerçekleşen en önemli şeylerden birinin İngiltere ve Türkiye arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması (STA) olduğunu belirterek, "STA, gelecekteki ticari ilişkimizi inşa etmek için bize güçlü platform sağlayan bir süreklilik anlaşmasıdır. Anlaşma, iki ülke arasında devam eden görüşmelerimizi güçlendiriyor. Bu bize STA'yı genişletme fırsatı veriyor." dedi.
STA'nın, daha fazla sektörü dahil etmek için 2 yıl içinde yeniden müzakere etme taahhüdü içerdiğini aktaran Gaunt, "İngiltere ve Türkiye arasında imzalanan STA, 6 ila 9 ay içinde muhtemelen yeniden müzakere edilmeye başlanacak. Halihazırdaki sektörlerin yanı sıra listede yer alacak öncelikli sektörler muhtemelen tarım, finansal hizmetler, daha fazla teknoloji olacak." diye konuştu.
"TÜRKİYE, UZUN VADELİ PLANLAMA YAPILMASI GEREKEN BİR ÜLKE"
BCCT Başkanı Chris Gaunt, İngiltere ve Türkiye arasındaki ikili ticaretin büyümesi için büyük fırsat ve potansiyel olduğunu ifade ederek, iki ülkenin de ikili ticari ilişkileri artıracağına dair kararlılığının kesin olduğunu söyledi. Teknolojinin, Türk işletmeleri ile birlikte çalışmak istedikleri başlıca alanlardan biri olduğunu vurgulayan Gaunt, Türkiye ve İngiltere'nin, iklim değişikliğinin getireceği yeni zorluklarla başa çıkmak için yeterli düzeyde teknolojik kapasitesi olduğunu kaydetti.
Gaunt, Türkiye'nin, birçok teknolojik teşvik ve inovasyon ile çok hızlı ilerlediğini ifade ederek, "Kovid-19 döneminde bile Türkiye'de son derece başarılı olan birçok teknoloji girişimi gördük." dedi. Türkiye'nin, uzun vadeli planlama yapılması gereken bir ülke olduğuna işaret eden Gaunt, "Türkiye'de iş yapma konusunda ciddi olmalısınız, varlığınızı, ağlarınızı oluşturmalısınız, kültürü, şirketlerin nasıl yapılandırıldığını anlamalısınız. Bir kez bu güvene sahip olduğunuzda işler çok hızlı hareket etmeye başlıyor." diye konuştu.
"TEKNOLOJİ VE OTOMOTİV, İKİ ÜLKENİN BİRLİKTE ÇALIŞABİLECEĞİ VE YATIRIM YAPABİLECEĞİ ÖNCELİKLİ ALANLAR"
Chris Gaunt, Türkiye'nin daha çok yatırım çekeceğini belirterek, "Türkiye'ye ilginin arttığını görüyoruz. Türkiye'ye Güneydoğu Asya'ya alternatif üretim merkezi olarak bakan İngiliz şirketlerinden de talepler alıyoruz." dedi. Türkiye'nin, tedarik zinciri ve iç pazar konusunda avantajlar sağladığına işaret eden Gaunt, "Türkiye; üretim kabiliyeti, iyi eğitimli iş gücü, büyüyen teknoloji, yetenek, altyapı, dağıtım ve lojistik konusunda yeterli özelliklere sahip. Yani şirketlerin tedarik zincirlerini yeniden yapılandırma açısından şu anda neye baktıkları ile uyumlu ve Türkiye'nin kesinlikle bunda oynayacağı bir rol var." şeklinde konuştu. Gaunt, teknoloji ve otomotiv sektörlerinin, iki ülkenin birlikte çalışabileceği ve yatırım yapabileceği öncelikli alanlar olduğunu da sözlerine ekledi.