Güncelleme Tarihi:
2012’de çıkan ‘6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’nu eleştiren Kocaoğlu, bu kanunla kentsel dönüşümün mümkün olmadığını dile getirdi. “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu kanunun önünden bile geçmedik” diyen Kocaoğlu şunları söyledi: “Bana göre mülkiyeti gaspa kadar giden bir kanun var. Oysa biz yüzde 100 uzlaşma ile dönüşüm yapıyoruz. 7-8 senedir çalışıyoruz ve sonunda şeytanın bacağını kırdık. Yüzde 100 anlaşma ile kazma vuruldu ve bu anlaşma sonrası diğer bölgelerde yüzde 30 olan uzlaşma oranı yüzde 80-90’lara çıktı. İzmir’de 7 bölgede çalışıyoruz. Burada anlaşma sonrası tapu bize geçiyor. Müteahhit ve vatandaş karşı karşıya değil. Muhatap biziz. 2 tarafı da korumak için hem hakim hem de hakem oluyoruz. Dönüşümü de şehrin merkezinden başlatmıyoruz. Planlı olan bir kent meydanı var. Sonra buraya 50-60 sene önce gelen gecekonduların bir çemberi, sonra 30 yıl önce gelenlerin çemberi var. Biz ilk çemberden sürece başladık.” Kocaoğlu, kentsel dönüşüm bölgelerinde kamu arazilerinin fazla olduğu yerde kamunun değer artışından faydalanabileceğini, ancak sıkışık alanlarda önceliğin kazanç değil yaşanabilir alanlar yaratmak olduğunu söyledi.
TURİZMDE SIÇRAMA OLMALI
En önemli hedeflerinin kenti kaldırmak olduğunu dile getiren Aziz Kocaoğlu, yerelde kalkınma için kentsel dönüşümün dışında sanayi ve tarımda da büyüme ve çeşitlenme gerektiğini söyledi. İzmir için 2 önemli kaldıraçın tarım ve liman olduğunu belirten Kocaoğlu, “İzmir’in hizmet sektörü ve turizmde sıçrama yapması gerek. İstanbul’da otellerde doluluk oranlarının yüzde 35-40’lara gerilediğini duyuyoruz. Biz fuar alanı yaptık ve oteller yüzde 75-80 dolu” dedi. Ulaşım alanında da önemli yatırımlar yaptıklarını anlatan Kocaoğlu, göreve geldiğinde 11 kilometre olan raylı sistemin bugün 138 kilometre olduğunu, yıl sonunda 180 kilometreye ulaşacağını söyledi. Kocaoğlu, 2020 hedeflerinin ise 250 kilometre olduğunu dile getirdi. Kültür sanatsız bir kalkınmanın da mümkün olmadığına vurgu yapan Kocaoğlu, opera, tiyatro ve kültür sanat merkezileri inşa ettiklerini kaydetti.
Kentsel dönüşüm uygulamalarını İzmir geneline yaymayı hedefleyen Büyükşehir Belediyesi, 1/25.000 ölçekli plan ile kent bütününde 4 bin 700 hektarlık “Sağlıklaştırma/ Yenileme Program Alanları”nı belirledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bölge bölge bugüne kadar yaptığı çalışmalar özetle şöyle:
- Kadifekale’de 42 hektar büyüklüğündeki heyelan bölgesinde bulunan 1968 yapının tamamının tahliye ve yıkımı tamamlanarak bölge ağaçlandırıldı.
- 2 hektarlık Gürçeşme heyelan bölgesinde yer alan binalar yıkıldı ve bu alan yeşil alan olarak kente kazandırıldı.
- Yeşildere’de Bakanlar Kurulu Kararı ile “Afete Maruz Bölge” ilan edilen 2 hektar üzerinde yer alan 153 yapının tahliyesi yapılarak yıkımı gerçekleştirildi. Yeşildere heyelan bölgesindeki vatandaşlar, çekilen kurayla Uzundere’deki yeni konutlarına kavuştu.
- Örnekköy’de 18 hektar büyüklüğündeki alanda hak sahipleriyle yapılan görüşmelerde yüzde 70 oranında uzlaşma sağlandı. 2017 yılının ikinci yarısında projenin yapım ihalesine çıkılacak.
- Ege Mahallesi’de 70 bin metrekarelik bölgedeki çalışmalar, mevcut durum tespitiyle başladı. 2017 yılının ikinci yarısında yapım ihalesine çıkılacak.
- Cengizhan, Alpaslan ve Fuat Edip Baksı mahallelerinin büyük bir kısmını kapsayan 600 bin metrekarelik bölgedeki çalışmalarda, anket uygulamaları ve derneklerle yapılan bilgilendirme toplantıları ile halkın beklentileri tespit edildi. Görüşmeler Bayraklı İletişim ve Tanıtım Merkezi’nde devam ediyor.
- Güzeltepe’de yaklaşık 21 hektar büyüklüğündeki alan için (sınır onayının ardından) halihazır durumu tespitine ve proje hazırlanmasına yönelik çalışmalara başlandı.
- Konak’ta yer alan, 480 bin metrekarelik bölgedeki çalışmalar, durum tespitiyle başladı. Hak sahipliği belirleme çalışmaları ile kentsel tasarım ve mimari proje çalışmaları tamamlandı. Uzlaşma görüşmeleri sürüyor.
- Gaziemir ilçesi’nde yer alan, 1 milyon 220 bin metrekarelik bölgedeki çalışmalar, durum tespitiyle başladı. Vatandaşların beklentileri tespit edildi. Proje için ulusal çapta “Kentsel Tasarım ve Mimari Fikir Projesi Yarışması” gerçekleştirildi. Yarışma ile elde edilen projenin master plan çalışmaları yürütülüyor. Hak sahiplerine yönelik bilgilendirme çalışmaları halen devam ediyor.
- İzmir Büyükşehir Belediyesi, yüzde 100 uzlaşma ve yerinde dönüşümle gerçekleştireceği Türkiye’nin ilk kentsel dönüşüm projesinin temelini Uzundere’de attı. Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi’nde 12 bin 809 metrekare büyüklüğündeki ilk etapta mevcut kullanımlar ve talepler dikkate alınarak farklı büyüklüklerde projelendirilen 9 blok, 280 konut 33 iş yerinin inşaatı hızla devam ediyor. 19 bin 974 metrekare büyüklüğündeki ikinci etapta da hak sahipleriyle uzlaşmaları tamamlandı. Yine kullanımlar ve talepler dikkate alınarak farklı büyüklüklerde projelendirilen 12 blok, 422 konut, 40 işyeri için yakın zamanda ihaleye çıkacak. Projenin tamamı bittiğinde, 32 hektar alanda 3 bin 500 birim konut / konut altı ticaret ile merkezi iş alanında ticaret, ofis ve otel kompleksi, buz pisti, yarı olimpik yüzme havuzu, basket, futbol sahaları, tenis kortu gibi spor, eğitim ağırlıklı bir spor kompleksi, sosyal ve kültürel merkezler, pazar alanı, otopark alanları, yeşil alanlar ve yenilenmiş alt yapısı ile yakın çevresi için çekim merkezi olacak yeni bir yaşam alanı kazanılacak.
İNŞAAT 200 ALT SEKTÖRÜ BESLİYOR
FOLKART Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, çok sayıda ülkede olduğu gibi Türkiye’de de gelişmenin en önemli ana aktörünün inşaat sektörü olduğunu söyledi. İnşaat sektörünün GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) içindeki payının yüzde 30’lar civarında olduğu beliryen Sancak, “Ayrıca inşaat sektörü çok önemli bir işi başarıyor. Kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete net talep yaratıyor. Geçtiğimiz aylarda İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, yeni inşa edilmiş bir evde, 150 farklı meslek kolunu ilgilendiren 23 bin parça bulunuyor. Düşünün günümüzde, hiçbir ekonomik faaliyet, bu kadar çok doğrudan ya da dolaylı şekilde etki doğurma gücünü sahip değildir. Bu lokomotifin somut değerini anlamak içinse Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine bakmak yeterli. 2016 yılında inşaat sektörünün yarattığı katma değer, zincirlenmiş hacim endeksine göre 119 milyar 602 milyon TL olmuştur. Türkiye, geçtiğimiz yıl, 15 Temmuz hain darbe girişimini, Güney Doğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde terör örgütlerinin eylemlerini, büyük şehirlerimizde terör saldırılarını yaşadı. Ama bu hain, alçak saldırılara ve bunların tümünün, ekonomi üzerindeki baskılayıcı unsurlarına rağmen, Türkiye ekonomisi gelişmesini sürdürdü. Türkiye çok büyük bir ülke. Sıkıntılı günleri aştı ve aşmayı yeniliklerle ve güçlenerek sürdürecek. Biz buna yürekten inanıyoruz” dedi.
Folkart olarak İzmir’e inandıklarını ve yatırıma devam edeceklerini söyleyen Sancak, “İzmir, limanlarıyla, ekonomik çeşitliliğiyle, özellikle her alanda iyi yetişmiş insan gücüyle öne çıkan bir şehir. Şehrin bu özellikleriyle, coğrafi konumunun doğal güzelliklerinin sağladığı ortam kendiliğinden birleşince; İzmir yıllardır kendisini hiç zorlamadan, ülkenin üçüncü büyük ekonomisi konumunda olmayı sürdürdü. Aslında son yıllarda yüksek büyüme hızı ile İzmir, dünyanın en hızlı büyüyen beş metropol ekonomisinden biri haline de geldi” dedi. İzmir’de 13 projeleri bulunduğunu belirten Sancak, bu projelerin yatırım değerinin de 4 milyar 352 milyon lira olduğunu ifade etti. Bornova Yeni Kent Merkezi olarak bilnen bölgede 2 bin 500 konut ve ofis ürettiklerini, 5 bin birim daha planladıklarını belirten Sancak yeni yatırımları hakkında şunları söyledi: “İzmir’de konut arz-talep ilişkisinin dengeli olması nedeniyle, yatırımlarımız iddialı olarak sürecek. İzmir’de 315 bin adet dönüştürülecek yapı var. Biz de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Karabağlar Uzundere’de, geçtiğimiz aylarda açtığı kentsel dönüşüm ihalesini kazanarak, bu alana ciddi bir adım attık. Ayrıca İstanbul dışında markamızı farklı kentlerde de önümüzdeki süreçte konumlandıracağız. Yine başta Londra olmak üzere, ‘küresel bazı kentlerde’ butik yatırımlar planlıyoruz. Markamızı, ölçülebilir, global özellikli bir marka haline getirmek arzusundayız.”
HARABE FABRİKALAR ŞEHRİN İÇİNDE KALDI
ONTAN İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Onur Öktem 10 yıl önce kurdukları şirketleri ile global bir marka olmayı hedeflediklerini söyledi. İlk iş kollarının inşaat olduğunu, bununla birlikte yapı malzemeleri ve gıda alanında da faaliyet gösterdiklerini belirten Öktem, topluma değer katan projeler üretmeyi hedeflediklerini ifade etti. İnşaatta hem gayrimenkul geliştiricisi olduklarını hem de taahhüt işleri yaptıklarını belirten Öktem, 2012’den bu yana yurtdışında da çalıştıklarını dile getirdi. İzmir’in coğrafi konumu, nitelikli iş gücü ve sosya ekonomik durumu ile önemli bir adres olduğunu söyleyen Öktem, “İstanbul pazarının aksine İzmir’de gayrimenkul pazarında arz-talep dengesi korunuyor” dedi. Kentsel dönüşüm projelerini yakından takip ettiklerini belirten Öktem, “Niteliğini yitirmiş binaların kazanılması önemli. İzmir için önemli bir başka konu da şehrin içinde kalmış sanayi tesisleri.
Harabe halindeki fabrika binaları şehrin en kıymetli noktalarında. Bunların da şehre kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Turizmin İzmir için önemli bir sektör olduğunu belirten Öktem, hem kamu hem de özel sektör tarafından yapılacak iddialı yapıların kültür turizmine katkı sağlayacağını ifade etti. İzmir’de son 5 yılda nitelikli binalar yapıldığını dile getiren Onur Öktem, İzmir gayrimenkul pazarındaki gelişmelerin diğer illerdeki yatırımcıları da bölgeye çektiğini belirtti. Öktem, “İzmirli yatırımcı kentin gelişimine destek sağlıyor. Son dönemde İzmir dışardan yatırımcıların gözdesi. Umuyoruz ki dışarıdan gelen firmalar şehre sadece rant gözüyle bakmaz ve katkı sağlar” dedi. İzmir’in akıllı şehir ve tasarım şehri olarak geliştiğini ifade eden Öktem, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne şehri uluslararası gayrimenkul fuarlarında tanıtma önerisinde de bulundu.
MÜTEAHHİTLERİN REKABETİ İZMİR’E YARADI
YUNUSOĞLU İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yunuoğlu, 1975 yılından bu yana inşaat sektöründe olduğunu söyledi. 1985-2000 yılları arasında İzmir’de mimariye önem verilmeyen yapılar yapıldığını belirten Yunusoğlu, “2000 yılından sonra teknolojinin de gelişimi ile daha kaliteli ve nitelikli yapılar inşa edilmeye başlanıldı. Sektörde olan firma sayısı arttı ve tatlı bir rekabet başladı. Bu rekabet İzmir’e yaradı ve gelişimine katkı sağladı” dedi. İzmir’de gelişimin dönem dönem sekteye uğradığını beliryen Yunus Yunusoğlu, “Son yıllarda yükseliş trendine girdik. Bunda bence en önemli etken İzmir’in batıya açılan kapı olması” dedi.
İzmir’deki yapılaşma sürecini değerlendiren Yunusoğlu, “İzmir’in merkezi korunmalı ama yapılaşma ve büyüme kent çeperlerine doğru olmalı. Mesela Seferihisar’a sakin şehir diyoruz. Bizim orada tek katlı yapıların olduğu, ekolojik tarım yapılacak, köy meydanı olan projemiz var. Hep şehir içini konuşıyoruz ama dışarı doğru açılmazsak şehrin içinde yapılacak çok da bir şey yok. Gönül ister ki şehrin bir ucundan diğerine raylı sistemimiz olsun ve şehir içindeki yoğunluk azalsın” dedi. Kentsel dönüşüm sürecinde zorluklar yaşadıklarını belirten Yunusoğlu, belli bölgelerde müteahhitlere imar iyileştirmesi sağlanmazsa işlerin sürdürülebilir olmayacağını ifade etti.
KUZEY İZMİR GELİŞİMİYLE DİKKAT ÇEKİYOR
28 yıllık bir şirket olduklarını belirten Yücesoy Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Cem Yücesoy, 2008’den bu yana hızlı bir büyüme yakaladıklarını, 1500 konut ürettiklerini, 2 bin konut için de çalışmaların sürdüğünü dile getirdi. Yücesoy, hangi lokasyonda üretim yaparlarsa yapsınlar mimari açıdan fark yaratan işlere imza atmaya özen gösterdiklerini belirtti. Son dönemde merkez üssü olarak şehrin kuzeyini seçtiklerini ifade eden Yücesoy, “Karşıyaka’dan başlayıp Menemen’e uzanan hatta 2 bin 500 konutu bulan 5 önemli proje kamuoyuna sunduk. 3 projede 1000 konut daha planlıyoruz. Kuzey İzmir çağdaş ve modern yaşamı ile dikkat çekiyor. Belediye bölgede imar çalışmaları ile yeni bir şehir müjdeledi.
2025 yılında Menemen’in nüfusu 1 milyon olacak. Bu da yüzde 500 artış anlamına geliyor” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’den bir talepleri de olduğunu belirten Yücesoy, “Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu, İzmir’in bir üniversite şehri olacağı vizyonunu ortaya koymuştunuz. En az 3 üniversitenin kuzeyde olmasını istiyoruz. İmar planlarında buna yer ayrıldı. Belediye buna öncülük ederse ve başarırsak kusursuz ve eksiksiz bir şehir kurulmuş olacak” dedi. Belediye Başkanı Kocaoğlu ise üniversiteler için ayrılan geniş alanlar olduğunu ve yatırımcıları beklediklerini söyledi.