Güncelleme Tarihi:
Başaran, yaptığı açıklamada, konunun tamamen iç piyasaya yönelik ve fındığın muhtemel fiyat artışının önüne geçmek için yapılan çıkış olduğunu öne sürdü.
Avrupa'daki bu söylemin muhtemelen iç piyasada da destekçileri olduğunu savunan Başaran, “Dedikodudan ibaret bir konudur. Geçtiğimiz sezon hava şartlarını değerlendirdiğimizde fındığın içinde insan sağlığına zararlı madde olması mümkün görünmüyor çünkü aşırı verim yoktu. Dolayısıyla bahçelerde herhangi bir zararlı mücadelesi de yoğun yapılmadı” diye konuştu.
"Fiyat düşürmek için oynanan bir oyundur"
Başaran, iç piyasayı speküle etmek ve fiyat artışının önüne geçmek amacıyla yapılan spekülasyonun dikkate alınmaması gerektiğini vurguladı.
Başaran, şöyle devam etti:
“Şunu çok rahat dile getirebiliriz ki, eğer Avrupa'nın fındık ihtiyacı varsa her halükarda alacaktır. Geçen yıl rekolte çok düşüktü, bizim iddiamız buydu ve doğru olduğu ortaya çıktı. Bu da iç piyasada fındık fiyatının yükselmesi dolayısıyla da Avrupa'da fındık fiyatının yükselmesine sebep oluyor. Avrupalı alıcılar bu fiyatı düşürebilmek için Türk fındığını kötülüyor. Konu bu kadar basit.
Avrupa, 2002 ve 2003'te depolarımızda bulunan 4-5 yıllık fındığımızı iki katı fiyat vererek aldı. Demek ki böyle bir hassasiyet yok. Hassasiyet tamamen fiyatla alakalı. Korku sardı bunları. Üretici bilinçlendi. Fındığını pazara indirmiyor, fiyat bekliyor. Bunlar da düşük fiyattan almak için fındığı kötülüyor. Bu, abesle iştigal. Bu, üreticilerimizi baskı altında tutup, panik yaratarak, ellerindeki fındığı piyasaya indirmeleri için yapılmış bir oyun. İçeride destekçileri varsa onları da kınıyorum.”