Güncelleme Tarihi:
27 sektörde 2 bine yakın halka açık şirketi inceleyen rapora göre moda ve lüks şirketleri, yarattığı değer anlamında tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler arasında ilk sırada yer aldı. 2010-2014 arası süreçte yıllık yüzde 25 değer üreten sektör; dayanıklı tüketim, hızlı tüketim, perakende ve turizm sektörlerini geride bırakmayı başardı.
BCG’nin raporuna göre, moda ve lüks sektöründe en yüksek performans gösterenler son yıllarda moda endüstrisinin parlayan yıldızı haline gelen “ulaşılabilir lüks” markaları oldu. Benzer bir durumun Türkiye için de geçerli olduğunu belirten BCG Türkiye Yönetici Ortağı ve Genel Müdürü Burak Tansan, lüks ve ulaşılabilir lüks markalara Türk tüketicilere ek olarak Türkiye’yi ziyaret eden turistlerin de çok büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Tansan, “Özellikle lüks ve ulaşılabilir lüks markaların İstanbul’un turistik AVM’lerinde bulunan mağazalarında turistlere yapılan satışlar toplam satışların yüzde 20-25’ini oluşturabiliyor. Öte yandan, turistlerin ziyaret ettiği alışveriş noktalarını incelediğimizde lüks ve ulaşılabilir lüks markaların toplam alan olarak ancak yüzde 28 pay alabildiğini görüyoruz. Bu oran dünyanın önde gelen şehirleriyle karşılaştırdığımızda çok düşük kalıyor ve Türkiye’deki potansiyeli işaret ediyor” şeklinde konuştu.
Raporda, lüks giyim markalarının dijitalleşme ve çok kanallı perakendecilik konusunda orta segmentte yer alan markaların gerisinde olduğu belirtiliyor. Türkiye’de önde gelen lüks giyim markalarının çok kanallı perakendeciliğin belirli alanlarını çok hızlı ve başarılı bir şekilde uyguladığına dikkat çeken Burak Tansan "İnternetten alınan bir ürünün müşteriye mağazadan teslim edilmesi, ertesi gün teslimat seçeneği, farklı ödeme opsiyonu gibi hizmetler artık Türkiye’deki lüks giyim markaları tarafından da neredeyse standart olarak müşterilere sunuluyor. Bu anlamda Türkiye’deki lüks giyim sektör global oyuncuların bir adım önünde” dedi.