Güncelleme Tarihi:
Tedavülden kalkan bozuk paraların ne olduğunu hiç düşündünüz mü? Merkez Bankası, bunları öncelikle MKE'ye devrediyor. MKE, metal değeri olan bozuk paraların ihtiyacı olan bölümünü kullanıyor. Kalanını, ihaleyle satıyor. Manisa Çelik Döküm Fabrikası, bu paraları alıp, fırın ızgarası yaparak Fransa ve Almanya'ya ihraç ediyor.
MANİSA Çelik Döküm Fabrikası'nın 50 işçisi, geçtiğimiz günlerde eritecekleri hurdaların arasında gördükleri 40 ton madeni parayla şaşkına döndüler. Yaşları 25 ile 50 arasında değişen işçiler bir zamanlar harçlık ya da aylık olarak aldıkları paraları bir arada görünce, şakalaştılar ardından 15-25 yıl öncesini düşünmeye başladılar.
Tesadüfen bulunmuş bir hazineye kürek daldırır gibi iştahla paraları el arabalarına doldurdular. Zamanında 25 ve 50 kuruşlar ile 1, 2.5 ve 5 liralarla belki en sevdikleri giysileri almışlardı.
Piyasaya çıktıktan uzun bir süre sonra memur maaşına, daha sonra da okul harçlığına dönüşen bu paralar, yıllarca dayandıktan sonra günümüzde tüm değerini yitirerek tedavülden kaldırıldı. Merkez Bankası'nın işine yaramayan bu madeni paralar, Makine Kimya Endüstrisi'ne (MKE) devredildi.
MKE, kullanmadığı 40 ton kadar metal parayı açık artırmayla satışa çıkardı. İzmir'deki bir hurda fabrikasının satın aldığı bozukların son adresi de ANAP eski milletvekili Gürbüz Şakranlı'nın sahibi olduğu Manisa Çelik Döküm Fabrikası oldu. 1970-1980 yılları arasında basılan bu metal paralar, 1700 derece sıcaklıkta eritiliyor. Çöp yakma fırınlarında ızgara olarak kullanılmak üzere Fransa'ya ihraç ediliyor.
FABRİKAYI ALIRDI
İşçiler el arabalarıyla paraları 1700 derece sıcaklığa taşırken fabrika sahibi Gürbüz Şakranlı, ilkokuldayken haftalık harçlığının 25 kuruş olduğunu hatırlatıyor. ‘‘20 sene önce olsaydı bu yığın, bu fabrikayı değil tüm Manisa Organize Sanayi'yi satın alırdı.’’ diyor.
Fabrika çalışanları olayı benimsemiş gibi görünseler de birçoğu hatıra olarak yakılmaktan kurtardıkları, birkaç eski metal parayı saklıyorlar.
Evlerine gittiklerinde çocuklarına bir zamanlar harçlıkları olan paraları nasıl ızgara kalıplarına döktüklerini ve avuç avuç erittiklerini anlatıyorlar.
PARA ERİTEN ADAM
Çevresindeki insanların 'kamyon dolusu parayı eritiyorsun' diye takıldıklarını söyleyen Şakranlı, Manisa gibi küçük bir yerde para eritmenin dikkatleri çektiğini belirtiyor. ‘‘Bana parayı eriten adam diyorlar. İlkokul çağlarında 55-60'lı yıllarda, 25 kuruşun çok iş gördüğünü söyleyen Şakranlı, ‘‘Bu paralar 75-80'de de az da olsa değere sahipti. ancak şimdi çıkan bozuk paralara bakıyorum da bırakın 30 seneyi 5 sene dahi dayanamayıp eriyip gidiyor. Fırınlardan önce enflasyon tarafından eritiliyorlar zaten.’’ diyor. Bir gün 100 bin liralıkları da eritebileceklerini söyleyen Şakranlı, 3-5 sene sonra yine bir röpörtaj yapabiliriz' diyor gülerek.
Bozu para nasıl ızgara oluyor?
Paralar endiksiyon ocaklarında eritiliyor ve gerekli alaşımı yapılıyor.
Kum kalıplarının içine dökülüyor.
10-15 dakika gibi çok kısa bir süre karışım donuyor.
Donduktan sonra kalıplardan çıkarılıyor ve çapakları yollukları temizleniyor.
Ardından taşlanıyor.
Son olarak ambalajlanarak ihraça hazır hale getiriliyor.
Kilosu 100 bin lira
GÜRBÜZ Şakranlı metal paraların yüzde 19 oranında krom içeren çelikten yapıldığını analiz ettikten sonra almaya karar vermiş. Çelikte paslanmaya karşı başarılı olan kromun bulunması paralara hurda değerini katmış. Günümüzde hiçbir değeri bulunmayan metal paraları ızgara haline getirerek, yurda döviz sağladığını söyleyen Şakranlı, ‘‘Bu işe duygusal bakmaktan öte ülkeye kazandırdığı dövizle ölçmek gerekir. Ama geçmişi de hatırlayınca bu paralar için kimlerin ne hayaller kurduğunu düşünüyorum’’ diyor. Kilosu 100 bin liraya alınan madeni paralar, ızgara haline getirildikten sonra 800 bin liraya Fransa ve Almanya'ya ihraç ediliyor.