Borusan'a 80 milyon dolarlık kredi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2006 13:57
Borusan Holding, stratejik planlama hedefleri doğrultusunda faaliyetlerindeki büyümeyi desteklemek amacıyla 80 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi aldı.
Krediyi, Citibank'ın koordinatörlüğünde ABN Amro Bank N.V., Akbank, Citibank N.A, Fortis Bank, Türkiye Garanti Bankası, Türkiye İş Bankası, West LB AG, Societe Generale S.A ve Türkiye Halk Bankası A.Ş'den oluşan konsorsiyum sağladı.
Kredinin imza töreninde konuşan Borusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uğur, bir yıl ödemesiz toplam 6 yıl vadeli sendikasyon kredisine bankalardan 2 katından fazla talep geldiğini belirterek, bu kredinin aynı zamanda Borusan Holding'in sağladığı ilk sendikasyon kredisi olma özelliği taşıdığını kaydetti.
Uğur, kredi ile önümüzdeki 5 yıl için planladıkları büyüme hedefine doğru finansal piyasalardaki ilk adımı attıklarını ifade ederek, şöyle dedi:
“Borusan olarak, stratejik planlarımız doğrultusunda çalışıyor ve hedeflerimize doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz. Bugün sözleşmesini imzaladığımız sendikasyon kredisi sürekli yükselen performansımızın ve bize duyulan güvenin bir ifadesidir. Bu krediyi en verimli şekilde, mevcut faaliyetlerimizde rekabet gücümüzü artırıp, yeni iş alanlarımızda fark yaratan sonuçlar elde etmek için kullanarak hızlı bir şekilde büyümeye ve ülke ekonomisine değer sağlamaya devam edeceğiz.”
-“KREDİNİN SPESİFİK BİR KULLANIM YERİ YOK”-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Uğur, kredinin spesifik bir kullanım yeri olmadığını belirterek, kriz döneminde IFC'den aldıkları krediyi vadesinin başında, esneklik yapısı kendilerine zarar vereceği için geri ödemek istediklerini, ancak bu kredinin farklı olduğunu söyledi.
Sendikasyon kredisini kullanmak için hiç aceleleri olmadığını ve kredinin bir bölümü ile küçük bir şirketlerini mali açıdan destekleyeceklerini ifade eden Uğur, şunları kaydetti:
“2006'yı 2,4 milyar dolar bir ciro ile kapatacağız. 2010'da bunu 5 milyar dolara çıkartmak istiyoruz. 5 milyar dolara çıkarmak için 600-700 milyon dolar yatırım yapmamız gerekiyor. Bunun ise 150-200 milyon doları yurt dışında olur. 5 milyar doların 2010'da yüzde 20'sini yurt dışından sağlamak istiyoruz. Yani şu anda 150 milyon dolar olan yurt dışı yatırımlarımızı 1 milyar dolara çıkartmak istiyoruz. 400 milyon dolar da ihracatımız var.”
2010 sonrasında çok daha uluslararası bir kurum olmanın öğrenmeleri gereken durum olduğunu dile getiren Uğur, yeni bir iş koluna girmek için çalışmaları bulunduğunu, Mayıs ayından beri çalıştıklarını, bunun yıl sonunda belli olacağını söyledi.
Uğur, özel sektörün borçlarının arttığına ilişkin bir soru üzerine de Borusan Holding'in hiç kredi borcu bulunmadığını belirterek, bir kredinin kalitesi ve kimden alındığının çok önemli olduğunu, uzun vadeli kredilerin şirketlere belli bir disiplin getirdiğini vurguladı.
-YURT DIŞI YATIRIMLARI-
Agah Uğur, boruda petrol ve gaz sektörlerinin kendilerini çok ilgilendirdiğini, bölgede büyük yatırım imkanları bulunduğunu ifade ederek, ”Lojistikte müşterimizin gittiği yere gitmek istiyoruz” dedi.
Caterpillar markasının temsilcisi olduklarını anımsatan Uğur, “Kazakistan bizim için çok önemli bir pazar oldu. Oradaki ciromuz 9 milyon dolardan 120 milyon dolara yaklaşıyor. İran'a da bu iş makinelerini önemli ölçüde satıyoruz” diye konuştu.
Otomotiv, beyaz eşya ve inşaat sektörlerinden müşterileri bulunduğunu anlatan Uğur, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde ihracat artışı olduğunu, bu sektörlerdeki büyümeyi takip ettiklerini, inşaatta da altyapı ve şehirlere doğal gazın gelmesinin kendilerini ilgilendirdiğini söyledi.
-ÇELİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ-
Uğur, çelik sektörünün yapılanmasının çok olumlu olacağını ve hızlı büyüdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki dönemde çok daha sayıda şirket birleşmesi olacak. Birleşme birkaç şeyi olumlu etkiliyor. Çelikte para kazanma ve geleceğe bakan bir hissedar yapısı var. Arz talep dengesi eskiye göre çok daha makul olacak.”
Borçelik'te Fransız Arcelor ile eşit ortaklık yapısı bulunduğunu bunu değiştirmeye gerek olmadığını belirten Uğur, “Ermeni soykırımının inkarını cezai yaptırıma bağlayan yasa tasarısını konuşuyor musunuz?” sorusu üzerine, “Onlar bize ciddi destek veriyorlar. Üstteki yetkililerle konuşuyoruz. 'Kendi iş ve politik ortamınızda bunun doğru olmadığını belirtin' diye... Onlar da yapıyor” yanıtını verdi.
Uğur, Oyak'ın Erdemir için ortak arayışında olduğunun hatırlatılması üzerine de bunun Oyak'ın inisiyatifindeki bir ekonomik değerlendirme olduğunu belirterek, ”Kendileri çok rahat yönetebilir diye düşünüyoruz” dedi.
“Sektöre girmesini beklediğiniz uluslararası bir şirket var mı?” sorusuna Uğur, “Fiziksel olarak buraya çok uzak olan ülkelerin geleceğini düşünmüyorum. En çok Ruslar'ın girme ihtimali var. Çünkü Ruslar çeliği çok ucuza mal ediyor ve çok kazanıyorlar” karşılığını verdi.
Agah Uğur, bir soru üzerine de Borçelik'i halka açmaya artık ihtiyaç bulunmadığını dile getirdi.
Citibank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Seteve Bideshi de krediden dolayı Agah Uğur ve Borusan Holding'i tebrik ederek, “Holding, pazarda çok olumlu bir yere sahip” dedi.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tolga Egemen ise özel sektörün borçlarına ilişkin bir soru üzerine, ortalama vadesi 3 yıl, maksimum vadesi 5 yıl olan kredilerin sağlıklı olduğunu düşündüğünü ifade ederek, kısa vadeli kredilerde bankalara önemli görevler düştüğünü, vade yapısında bir çekince bulunmadığı takdirde bir risk olmadığını söyledi.
Kredinin imza töreninde konuşan Borusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uğur, bir yıl ödemesiz toplam 6 yıl vadeli sendikasyon kredisine bankalardan 2 katından fazla talep geldiğini belirterek, bu kredinin aynı zamanda Borusan Holding'in sağladığı ilk sendikasyon kredisi olma özelliği taşıdığını kaydetti.
Uğur, kredi ile önümüzdeki 5 yıl için planladıkları büyüme hedefine doğru finansal piyasalardaki ilk adımı attıklarını ifade ederek, şöyle dedi:
“Borusan olarak, stratejik planlarımız doğrultusunda çalışıyor ve hedeflerimize doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz. Bugün sözleşmesini imzaladığımız sendikasyon kredisi sürekli yükselen performansımızın ve bize duyulan güvenin bir ifadesidir. Bu krediyi en verimli şekilde, mevcut faaliyetlerimizde rekabet gücümüzü artırıp, yeni iş alanlarımızda fark yaratan sonuçlar elde etmek için kullanarak hızlı bir şekilde büyümeye ve ülke ekonomisine değer sağlamaya devam edeceğiz.”
-“KREDİNİN SPESİFİK BİR KULLANIM YERİ YOK”-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Uğur, kredinin spesifik bir kullanım yeri olmadığını belirterek, kriz döneminde IFC'den aldıkları krediyi vadesinin başında, esneklik yapısı kendilerine zarar vereceği için geri ödemek istediklerini, ancak bu kredinin farklı olduğunu söyledi.
Sendikasyon kredisini kullanmak için hiç aceleleri olmadığını ve kredinin bir bölümü ile küçük bir şirketlerini mali açıdan destekleyeceklerini ifade eden Uğur, şunları kaydetti:
“2006'yı 2,4 milyar dolar bir ciro ile kapatacağız. 2010'da bunu 5 milyar dolara çıkartmak istiyoruz. 5 milyar dolara çıkarmak için 600-700 milyon dolar yatırım yapmamız gerekiyor. Bunun ise 150-200 milyon doları yurt dışında olur. 5 milyar doların 2010'da yüzde 20'sini yurt dışından sağlamak istiyoruz. Yani şu anda 150 milyon dolar olan yurt dışı yatırımlarımızı 1 milyar dolara çıkartmak istiyoruz. 400 milyon dolar da ihracatımız var.”
2010 sonrasında çok daha uluslararası bir kurum olmanın öğrenmeleri gereken durum olduğunu dile getiren Uğur, yeni bir iş koluna girmek için çalışmaları bulunduğunu, Mayıs ayından beri çalıştıklarını, bunun yıl sonunda belli olacağını söyledi.
Uğur, özel sektörün borçlarının arttığına ilişkin bir soru üzerine de Borusan Holding'in hiç kredi borcu bulunmadığını belirterek, bir kredinin kalitesi ve kimden alındığının çok önemli olduğunu, uzun vadeli kredilerin şirketlere belli bir disiplin getirdiğini vurguladı.
-YURT DIŞI YATIRIMLARI-
Agah Uğur, boruda petrol ve gaz sektörlerinin kendilerini çok ilgilendirdiğini, bölgede büyük yatırım imkanları bulunduğunu ifade ederek, ”Lojistikte müşterimizin gittiği yere gitmek istiyoruz” dedi.
Caterpillar markasının temsilcisi olduklarını anımsatan Uğur, “Kazakistan bizim için çok önemli bir pazar oldu. Oradaki ciromuz 9 milyon dolardan 120 milyon dolara yaklaşıyor. İran'a da bu iş makinelerini önemli ölçüde satıyoruz” diye konuştu.
Otomotiv, beyaz eşya ve inşaat sektörlerinden müşterileri bulunduğunu anlatan Uğur, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde ihracat artışı olduğunu, bu sektörlerdeki büyümeyi takip ettiklerini, inşaatta da altyapı ve şehirlere doğal gazın gelmesinin kendilerini ilgilendirdiğini söyledi.
-ÇELİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ-
Uğur, çelik sektörünün yapılanmasının çok olumlu olacağını ve hızlı büyüdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki dönemde çok daha sayıda şirket birleşmesi olacak. Birleşme birkaç şeyi olumlu etkiliyor. Çelikte para kazanma ve geleceğe bakan bir hissedar yapısı var. Arz talep dengesi eskiye göre çok daha makul olacak.”
Borçelik'te Fransız Arcelor ile eşit ortaklık yapısı bulunduğunu bunu değiştirmeye gerek olmadığını belirten Uğur, “Ermeni soykırımının inkarını cezai yaptırıma bağlayan yasa tasarısını konuşuyor musunuz?” sorusu üzerine, “Onlar bize ciddi destek veriyorlar. Üstteki yetkililerle konuşuyoruz. 'Kendi iş ve politik ortamınızda bunun doğru olmadığını belirtin' diye... Onlar da yapıyor” yanıtını verdi.
Uğur, Oyak'ın Erdemir için ortak arayışında olduğunun hatırlatılması üzerine de bunun Oyak'ın inisiyatifindeki bir ekonomik değerlendirme olduğunu belirterek, ”Kendileri çok rahat yönetebilir diye düşünüyoruz” dedi.
“Sektöre girmesini beklediğiniz uluslararası bir şirket var mı?” sorusuna Uğur, “Fiziksel olarak buraya çok uzak olan ülkelerin geleceğini düşünmüyorum. En çok Ruslar'ın girme ihtimali var. Çünkü Ruslar çeliği çok ucuza mal ediyor ve çok kazanıyorlar” karşılığını verdi.
Agah Uğur, bir soru üzerine de Borçelik'i halka açmaya artık ihtiyaç bulunmadığını dile getirdi.
Citibank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Seteve Bideshi de krediden dolayı Agah Uğur ve Borusan Holding'i tebrik ederek, “Holding, pazarda çok olumlu bir yere sahip” dedi.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tolga Egemen ise özel sektörün borçlarına ilişkin bir soru üzerine, ortalama vadesi 3 yıl, maksimum vadesi 5 yıl olan kredilerin sağlıklı olduğunu düşündüğünü ifade ederek, kısa vadeli kredilerde bankalara önemli görevler düştüğünü, vade yapısında bir çekince bulunmadığı takdirde bir risk olmadığını söyledi.