Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar: ‘60 yıllık yolu 10 yılda alacağız’

Dünya çapında çelik, lojistik, distribütörlük ve enerji alanında faaliyet gösteren 75 yıllık bir şirket. Dünyanın önde gelen çelik şirketi ArcelorMittal, dünyanın önde gelen endüstri şirketi Salzgitter Mannesmann, otomotiv devi BMW, Almanya’nın en güçlü enerji şirketlerinden ENBW gibi şirketlerle uzun yıllardır ortaklıklar yürütüyor. Şirketin CEO’luğuna Ahmet Kocabıyık’ın görevi devretmesinin ardından gelen Erkan Kafadar’la pandemi döneminde online ortamda sohbet ettik.

2020’ye nasıl girmiştiniz?

Finansal açıdan, 2020 yılının ilk 3 ayı tüm şirketlerimiz için iyi geçti. Her bir şirketimiz ilk çeyreği bütçe üstü hacim ve karlılıkla kapattılar. İlk çeyrekteki pazar durumuna ve şirketlerimizin performansına baktığımızda, 2020’de pandemi yaşanmasaydı, performansımızın beklenenin de üzerinde olacağı bir yıl geçirecektik diyebiliriz.

Borusan için otomotiv sektörünün önemi büyük. Şu anda üretiminiz nasıl etkilendi?

Tedarikçisi olduğumuz Türk otomotiv üreticileri ve yan sanayii, hedef pazarları olan Avrupa’daki talep düşüşünden birebir etkilendiler, tabii ki bu neredeyse 2 aylık kapasite kaybını bu sene derinden hissediyor olacağız. 2020 yılının ilk çeyreğinde ise otomobil pazarı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 45 büyüdü. Fakat pandeminin mart ayından itibaren etkisinin artmasıyla bu ivme azaldı. 2020 sonu itibarı ile otomobil pazarının yüzde 7 büyüyerek 415 bin seviyelerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Başarılı geçen bir ilk çeyreğin ardından, 2019 yılında güçlendirdiğimiz, dalgalı zamanlarda istikrarını koruyan yönetim kaslarımızla yolumuza devam ediyoruz.

Bu süreç otomotiv sektöründeki dönüşümü hızlandırdı. Sizin beklentileriniz neler?

Uzun vadede bakıldığında, otomotiv sektörü bir süredir zaten çok ciddi bir dönüşümün içindeydi. Sektör belki de son 60 yılda yaşadığı gelişmeden çok daha fazlasını önümüzdeki 10 yılda yaşayacak. Elektrikli araçlar, otonom sürüş, mobilite çözümleri gibi bir süredir sektörü etkileyen trendlerin üzerine salgın ve dünyadaki artan polarizasyonla ile beraber tedarik zincirlerinde de ciddi bir yeniden yapılanma ihtiyacı geldi. Tüm bunların ışığında biz de bir süredir yaptığımız gibi iş modellerimizi yeniden gözden geçirmek zorundayız. Türk otomotiv sektörü güçlü bir yapıda. Bu süreçten güçlenerek çıkacağına ve gündemde olan yeni yatırımlarla daha da büyüyeceğine inanıyorum.

ÜRETİM, YATIRIM GEREKTİRİYOR

Türkiye bu krizden bir üretim üssü olarak çıkabilir mi?

Türkiye birçok boyutta çok güçlü bir ekonomiye sahip bir ülke. Özellikle kriz dönemlerinden sonra adaptasyon ve normale dönüş Türkiye’de diğer ülkelere göre çok daha hızlı oluyor. Türkiye’de şirketleri ileriye götürecek çok kalifiye bir iş gücü de mevcut. Belirli sektörlerde dünya çapında üretim yapan ve global rakipleriyle çok iyi seviyelerde rekabet edebilen üretim şirketlerimiz bulunuyor. Türkiye’nin bir üretim üssüne dönüşmesi için elindeki kaynakları doğru şekilde odaklayarak çalışması lazım. Son dönemde bu doğrultuda atılan önemli adımlar da var. Fakat üretim, yatırım gerektiren bir konu. Şu anda bize düşen görev, kriz sırasında sağlık konularına dikkat ederek işlerimizi sonraki döneme taşıyacak dönüşüm adımlarını atmak. Sonrasında hep beraber çalışarak ekonomimizi çok daha ileri bir noktaya götüreceğimize inanıyorum.

KARİYER ÖYKÜSÜ
ÇEKİRDEKTEN YETİŞME

Erkan Kafadar, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun. Üniversiteyi bitirmeden, iş aramaya başlarken çalışacağı şirketi değil, yapmak istediğim işi merkeze koyarak yola çıktı. İhracattan keyif alacağını, bu alanda çalışmayı seveceğini ve kişisel gelişimime de katkı sağlayacağını düşündü. İş için ilk başvurduğu şirket 1991 yılında Borusan oldu. O zamanki adı Borusan Birleşik Boru Fabrikaları olan çelik boru işine girdi. Kafadar o günden bu yana Borusan’da. 1995 yılında yassı çelik Borçelik ihracat bölümünde görev aldı. 2001’e kadar ihracat müdürü oldu. Daha sonra 2006 yılının ortasında Borçelik’in genel müdürü olarak üstlendiği görevine 2014 yılının sonuna kadar devam etti. 2015 yılının başında holding icra kurulu üyeliğine geçti. 2020 yılı başı itibariyle de grup CEO’luğu görevini üstlendi.