A.A
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2012 13:02
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci, üçüncü yargı paketinde, petrol boru hatlarından hırsızlık ve boru hatlarına karşı yapılan her türlü saldırı, tecavüz ya da sabotaj gibi eylemlere ilişkin cezalarda önemli artışlar öngörüldüğünü belirtti.
Kilci, JW Marriot Otel'deki, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumunun (USAK) “Kritik Enerji Altyapı Güvenliği Projesi Sonuç Raporu” sunumu için düzenlenen toplantının açılışında konuşan Kilci, Türkiye'de, düşünce kuruluşlarının son dönemde araştırma odaklı yürüttükleri çalışmaların entelektüel tartışmalara olduğu kadar karar süreçlerine de katkı sağladığını belirtti.
USAK'ın, Kritik Enerji Altyapı Güvenliği konusundaki çalışmasının, aslında çok da fazla konuşulmayan bir alana ışık tuttuğunu anlatan Kilci, Türkiye'nin kaynak zengini ülkelerle Avrupa pazarları arasında enerji koridoru olma yolunda önemli adımlar attığını hatırlattı.
Enerji ihtiyacının karşılanmasına dönük stratejilerin geliştirilmesinin altında enerji kaynaklarının sınırlılığı ve enerjiye olan talebin artmasının yattığını ifade eden Kilci, “Türkiye, ispatlanmış petrol ve doğal gaz rezervlerinin dörtte üçüne sahip bölge ülkeleriyle, Avrupa'daki tüketici pazarları arasında jeo-stratejik bir konuma sahiptir. Türkiye, doğu-batı ve kuzey-güney eksenlerinde, üretici ve tüketici ülkeler arasında güvenilir bir transit ülke rolünü üstlenme ve dinamik bir enerji terminali konumu edinme yönünde de girişimlerde bulunmaktadır” diye konuştu.
-Türkiye, bölgenin en güvenilir enerji güzergahı-
Kilci, siyasi açıdan şimdiye kadar izlediği politikalarla güvenilir bir 'ortak' imajını güçlü bir şekilde inşa etmeyi başarmış olan Türkiye'nin bu sayede tartışmasız olarak bölgenin en güvenilir enerji güzergahı haline geldiğini belirterek, “Bu çerçevede, ülkemiz yakın çevresinde bulunan doğal kaynakların dünya piyasalarına en güvenilir şekilde ulaştırılması kapsamında, Irak - Türkiye (Kerkük-Ceyhan-Yumurtalık) Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğal Gaz Enterkonektörü (TYİE) projelerini başarıyla hayata geçirmiştir” diye konuştu.
Kilci, bunlara ek olarak, Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı, Arap Doğal Gaz Boru Hattı, Irak-Türkiye Doğal Gaz Koridoru, Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı ve Trans Anadolu Boru Hattı projelerinde ise çalışmaların sürdüğünü kaydederek şöyle dedi:
“Dolayısıyla, ülkemiz, aralarında uluslararası çapta öneme sahip doğal gaz ve petrol hatlarının da yer aldığı doğal gaz depolama tesisleri, elektrik iletim hatları, LNG tesisleri, hidroelektrik santraller, rafineriler ile çeşitli diğer tesisleri kapsayan karmaşık ve kapsamlı bir kritik enerji altyapısına sahiptir.”
Kritik altyapıyı, “zarar görmesi ya da işlevsiz hale gelmesi durumunda ekonomik, ticari, siyasi ve sosyal hayatın normal seyrinde ciddi aksama ve sorunlara yol açacak tesis ve sistemler şeklinde tanımlayan” Kilci, kritik altyapı sistemlerinin güvenliğinin en etkin biçimde sağlanmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
-“Politikaları enerji güvenliği tayin ediyor”-
Bu konunun 2000'lerden sonra oldukça kapsamlı bir biçimde NATO, AB gibi uluslararası kuruluşların gündeminde yer alan bir konu olduğu gibi ABD, Kanada ve Japonya gibi ülkelerin de politikalarını bu bağlamda tayin ettikleri bir alan haline geldiğine dikkati çeken Kilci, şunları kaydetti:
“Özellikle iletim hatlarına yönelik tehditlerin yanı sıra hırsızlık, sabotajlar, vandalizm, korsanlık ve çeşitli ihlaller gibi tehditler enerjinin güvenli bir şekilde bir noktadan diğer bir noktaya iletiminde çeşitli aksaklıkların meydana gelmesine neden olmaktadır. Bu açıdan üçüncü yargı paketinde Türkiye olarak var olan tedbirlerin daha da geliştirilmesi için bazı hukuki düzenlemelere gidiyoruz. Bu çerçevede, petrol boru hatlarından hırsızlık veya boru hatlarına verilecek zararlarla ilgili caydırıcılık ve etkin güvenliğin sağlanabilmesi adına cezalarda yeni düzenlemelerin gerçekleştirilmesi öngörülmektedir.”
Kilci daha sonra, bir soru üzerine, “Petrol boru hatlarına karşı yapılan her türlü saldırı, tecavüz ya da sabotaj gibi eylemlere ilişkin cezalarda önemli artışlar var. Bunlar TBMM'de sonuçlandırılacak uygulamalar ama tasarıda, üçüncü yargı paketinde artışlar var. Caydırıcılık açısından bu cezalar ağırlaştırılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
-“Soğuk kış, enerji güvenliğinin önemini gösterdi”-
USAK Başkanı Emekli Büyükelçi Özdem Sanberk de, enerji güvenliğinin artık bir ulusal ve uluslararası güvenlik konusu olarak ele alındığına işaret etti.
Geçen hafta Münih'te toplanan Uluslararası Güvenlik Konferansının gündem maddelerinden birinin de enerji güvenliği olduğunu anımsatan Kilci, “Soğuk geçen bu kış döneminde hepimiz bu enerji güvenliği konusunun sahip olduğu önemin bilincine biraz daha fazla varıyoruz” dedi.
Enerji güvenliğinin, jeopolitiği, diplomasiyi ve aynı zamanda güvenliği barındıran kompleks bir alan olduğunu dile getiren Sanberk, “Bu çalışma, enerjinin çeşitliliği ilkesinin yanı sıra, enerji kaynaklarının akışının düzenli ve güvenilir bir şekilde sağlanmasının da enerji güvenliğinin önemli bir boyutunu oluşturduğuna dikkati çekmektedir” diye konuştu.
Sanberk, Kritik Enerji Altyapı Güvenliği Projesi Sonuç Raporu'na ilişkin de şu bilgiyi verdi:
“Bu çalışma, 12 yazar tarafından hazırlandı. 8 farklı il ve ilçede 30'dan fazla uzmanla yapılan görüşmeler, Haziran 2011'de yapılan uluslararası konferans ve farklı zamanlarda gerçekleştirilen dört çalıştay çerçevesinde oluşturulan titiz bir çalışmanın ürünü niteliğindedir. USAK, yayın haline getirdiği bu çalışma ile Türkiye'de özellikle enerji altyapı güvenliği konusunda mevcut kaynak boşluğunu doldurmayı ve bu konuda bir farkındalık oluşturmayı hedeflemektedir.
Kritik Enerji Altyapı Güvenliği Projesi Sonuç Raporu, beş ciltten oluşmaktadır. Bu beş ciltten ikisi çalışmanın özellikle Türkiye'de kritik enerji altyapı güvenliği konusunun özeti mahiyetinde olup İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanmıştır. Çalışmanın diğer üç bölümünde ise kritik enerji altyapı güvenliğinin uluslararası boyutu, Türkiye'deki mevcut durumu ve hukuki çerçevesi incelenmiştir.