Borsanın yıldızı parlayabilir

Piyasalarda geçen hafta borsa tekrar öne çıktı. Önce Asya'da patlayan mali krize takılan ardından vergi tasarısı ile kasım ayından bu yana düşüş trendinde olan borsa geçen hafta yatırımcısına yüzde 10 kazandırdı.

Aslında piyasalar aralık ayına biraz umutla girmişti. Önce Asya krizinin yabancı sermaye ve fonların azlığı nedeniyle Türkiye'yi fazla etkilemeyeceği farkedildi. Dahası iyi değerlendirilmesi halinde Asya'daki mali krizden Türkiye'nin kârlı bile çıkabileceği yorumları yapılmaya başlanmıştı ki, piyasalara vergi bombası düştü.

Fakat vergi bombası da yine doğrudan Maliye Bakanlığı'nın özellikle hisse senedi vergisinin 1999'a kaldığı yolundaki açıklamaları borsayı rahatlattı.

Borsa geçen haftaya Maliye Bakanı'nın ‘‘Aralık kabusunu’’ noktalayan vergi erteleme haberi ile umutlu başladı. Ardından Başbakan Mesut Yılmaz'ın ziyaretiyle birlikte ABD'den gelen destek haberleri, Türkiye-AB restleşmesiyle piyasada oluşan karamsarlığı dağıtmaya yetti. ABD'den enerji ve tekstil kotaları ile ilgili konular başta olmak üzere ekonomik ve ticari işbirliğinin artırılacağı yolunda gelen mesajlar, borsada haftanın ikinci yarısında doping etkisi yaptı.

IMF Başkanı Camdessus'nun, yapılan görüşmelerde anlaşmanın ocak ayına kalmasına karşın, Türkiye'ye destek sözü vermesi de sevindiriciydi. Bu destek, bir süredir kamuoyunda tartışılan istikrar paketinin vadesi hakkında da ipucu veriyor. Türk heyeti ile yapılan görüşmelerden sonra IMF'nin destek açıklaması, bir yıllık ‘‘şok paket’’ dayatmasının olmayacağı, yumuşak geçişin benimsendiği şeklinde yorumlanıyor.

Bu olumlu haberlerin de etkisiyle, geçen haftanın ikinci yarısında borsada hızlanan yükselişin bu hafta da sürmesi bekleniyor.

YABANCILAR HAREKETE GEÇTİ

Dış etkenlerin yanısıra içerdeki gelişmelerin de desteği ile borsa önümüzdeki kısa dönemde yeni zirveleri deneyebilir. Hükümetin özelleştirme hedefleri ve yıllık bilanço beklentileri de hesaba katıldığında, önümüzdeki kısa dönemde borsanın yıldızının tekrar parlayacağını düşünenler çoğunlukta. Bir süredir beklemede olan yabancıların geçen hafta tekrar alıma geçmeleri de, yeni çıkış dalgasının başlangıcı olarak nitelendirilyor.

Ekonomik ve siyasi nedenlerin kısmen ortadan kalkması sadece borsayı değil döviz ve faiz cephesini de rahatlatmış durumda. Vergilendirme korkusuyla birkaç haftadır hızlanan dövize yönelişin geçen hafta kesildiği gözlendi. Merkez Bankası'nın rezervi eritme pahasına da olsa piyasaya müdahale etmesi de, dövizde spekülatif işlemleri azalttı. Önceki haftalarda dolarda yüzde 2'nin üzerinde gerçekleşen artış geçen hafta yüzde bir düzeyinde kaldı.

Dövizdeki artışın hız kesmesinde, dışarıda dolar/mark paritesindeki dalgalanmanın azalması da etkili oldu. Dövizde önümüzdeki günlerde yıl sonuna dönük talebe karşın çok büyük sıçrama beklenmiyor. Geçen hafta bono oranlarında da küçük çaplı düşüş yaşandı. Hazine'nin yarınki iki yıllık TÜFE (X) ihalesi, vadesi nedeniyle fazla ilgi görmeyebilir.

Piyasaların seyrinde, IMF görüşmelerinin ayrıntıları etkili olacaktır. Bu iyimser tabloya karşın, önümüzdeki günlerdeki siyasi gelişmeleri gözardı etmemek gerek. Anayasa Mahkemesi'nin Refah Partisi konusunda vereceği karar, piyasalarda kısa süreli dalgalanmalara yolaçabilir.