Güncelleme Tarihi:
BORSA İstanbul, zirveyi zorluyor. 25 aydır geçemediği 90 bin puanın üzerine dün nihayet çıkan Borsa İstanbul, tüm dünyada gelişmekte olan piyasalar
Borsa İstanbul’daki yükselişin iyimserliğine Türk Lirası da eşlik etti. Güne 3.73 lira seviyelerinden başlayan dolar sırasında 3.70 liraya geriledi. Bankalararası piyasada son işlemler 3.7122 liradan yapıldı. Bu yılbaşından beri yüzde 16.52 yükselen borsada 90 bin sınırının ardından yeni hedef 93 bin 100 seviyesi.
Borsa İstanbul’da ocak ayından beri bahar havası yaşanıyor ancak bir türlü ciddi bir direnç noktası olan 90 bin puan aşılamamış, her seferinde borsa 89 bin puandan geri dönmüştü. Dün bu uğursuzluk bozuldu ve borsa 90 bin puanı aşmayı başardı. Peki nasıl aşıldı? TEB Yatırım’ın araştırma notuna göre piyasada yukarı hareketlilik, içinde bulunduğumuz bölge EMEA hisselerine gelen alımlarla gerçekleşmiyor. Dün Rusya, Polonya, Macaristan, Çekya piyasaları negatifti. Notta, Borsa İstanbul’daki sabah seansındaki yüzde 1.5 yukarı hareketin, Credit Suisse’in geçen hafta bankalar ve BIST30 vadeli işlemlerinde yaptığı alımlarla ilgili olabileceği belirtildi.
RÜZGAR ARKAMIZDA
Gedik Portföy Portföy Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, kasım ayından bugüne borsaların dünya genelinde değer kazandığını belirterek “İyi gelen ekonomik veriler ve Trump’ın teşvik vaatleri bu seyahatin en önemli yakıt kaynağı. Aralık başından bugüne BIST de bu rüzgardan yararlanıyor. Döviz cephesinde TL’ye özel negatif ayrışma yerini bir dengelenmeye bırakmış gözüküyor. Ocakta dolar 3.87 liraya kadar yükselerek Türkiye’de bir ayda dünyaya kıyasla yüzde 12 daha pahalı hale gelmişti. Dış iklimin katkısı ile şimdi bu fark yüzde 7’ye geriledi. 2016 performanslarını da dikkate alırsak dolar, Euro ve altın Türkiye’de yüzde 22 yüksek değerden işlem görüyor. Bu farkın ne kadarının kapanabileceği sorusunun yanıtı dış iklimden ziyade Türkiye’ye özel faktörlerde saklı” dedi.
MARTTA GÜNDEME DİKKAT!
DENİZ Özel ve Yatırım Grubu Yönetmeni Orkun Gödek, geçtiğimiz hafta işlemlerinde Türk Lirasının dolar karşısında emsallerinden yüzde 1.5-2 aralığında negatif ayrıştığını hatırlatarak şöyle konuştu: “Geride bıraktığımız haftada küresel hisse senedi piyasalarının değeri 157 milyar dolar, tahvil piyasalarının ise 661 milyar dolar düzeyinde düşüş gösterdi. Bir süredir etkili olan kur ve hisse senedi piyasasının aynı anda yükselmesi durumu bir kez daha gündemde. Yatırımcılar gelecek aylarda enflasyonun yüksek seyrini koruyacak olması beklentisi ile hisse senedi fiyatlaması yapıyor olabilirler ancak bu ihtimali düşük görüyorum. Trump’ın başkan seçilmesinin ardından görülen küresel eğilim bize de yansıma gösteriyor. Mart ayının yoğun gündemi nedeniyle tüm fiyatlamalarda sert pozisyon değişiklikleri olabilir.”
15 MART SONRASI ÖNEMLİ
KAPİTALFX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, Amerikan Merkez Bankası Başkanı (Fed) Janet Yellen’in cuma günü, ekonomi iyi giderse mart ayında faiz artırımı olabileceğini belirtmesinin ardından faiz artışı için mart ihtimalinin yüzde 96’ya yükseldiğini vurgulayarak “Küresel çapta dolar hareketinin bir miktar konsolide olduğunu gördük. Yeni haftaya karışık bir haber akışıyla başladık. Bir yandan Çin’in büyüme hedefini yüzde 6.5 olarak belirlemesi Asya hisse senetlerine destek verirken, diğer yandan Kuzey Kore’nin Japon Denizi’ne attığı 4 füzenin küresel piyasalarda hisse senedi fiyatlamasını karıştırdığını görüyoruz. Bu kapsamda da S&P ve Avrupa vadelileri ile Nikkei endeksinin satıcılı olduğunu gördük. Biz ise pozitif taraftayız. Bu hafta Cuma günü ABD’de şubat istihdam raporu açıklanıyor ve içerikteki ücretler verisi çok önemli. Şubatta yüzde 0.3 artması beklenen ücretler, beklendiği gibi artarsa yıllık ücret artış seviyesini yüzde 2.8 seviyesine taşır. Manşet istihdam verisi de iki haneli bir rakamda gelmezse Fed’in 15 Mart’ta faiz artırması kesinleşir. Faizin artıp artmayacağından çok, artık politika açıklamasının tonajı önem kazandı ki; piyasa Fed’in zamanlamayı mı öne aldığını, yoksa faizi daha sık mı artıracağını bilmek istiyor. Mesela 4 faiz artırımı olabilir gibi bir kanı ortaya çıkarsa, 15 Mart’tan sonra da piyasalarda Fed baskısı olabilir.”