Güncelleme Tarihi:
Borsa İstanbul'da hesaplanan 22 alt sektör endeksi arasında ilk çeyrekte yatırımcısına en fazla kazandıran turizm oldu. Türkiye ile Rusya arasındaki normalleşme sürecinden olumlu etkilenen turizm sektörü ilk çeyrekte yüzde 46,86 getiri sağlarken, onu yüzde 25,04 ile kimya petrol plastik, yüzde 24,55 ile tekstil deri izledi.
İlk çeyrekte Borsa İstanbul'da hesaplanan tüm sektör endeksleri yükseliş kaydederken, BIST 100 endeksi yüzde 13,83 getiri sağladı. Likiditesi ve halka açıklığı yüksek olan bankacılığın da aralarında bulunduğu 6 sektör endeksi BIST 100'den daha fazla değer kazanırken, 16 sektör endeksi ise BIST 100'den düşük performans gösterdi.
Borsa İstanbul'da Ana Endeksler bazında bakıldığında ise ilk çeyrekte en fazla kazandıran yüzde 21,77 ile Teknoloji Endeksi oldu. Onu yüzde 14,80 getiri ile Sinai Endeksi, yüzde 14,60 ile Hizmetler Endeksi, yüzde 11,93 ile Mali Endeksi izledi.
TEKNOLOJİ ENDEKSİ ASELSAN'LA YÜKSELDİ
Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Erol Gürcan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Teknoloji Endeksinin iyi performansının, büyük ölçüde Teknoloji endeksi içinde en yüksek ağırlığa sahip olan ASELSAN'daki yüzde 33,67'lik yükselişten kaynaklandığı söyledi.
ASELSAN'ın, yapılan yeni sözleşmeler ve bu sözleşmelerin ağırlıklı olarak yabancı para cinsinden olmasının hissedeki yükselişin ana nedeni olduğunu vurgulayan Gürcan şunları kaydetti:
"Mali Sektör Endeksinde getirinin düşük kalmasında, Halkbank Genel Müdür Yardımcısının ABD'de gözaltına alınması sonrasında, Mali Endekste en yüksek ağırlığa sahip olan Bankacılık Endeksindeki düşüşün etkili olduğu söylenebilir. Diğer taraftan, sene başından itibaren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yükseltmesi, enflasyonun çift hanelerdeki seyri ve mevcut ekonomik ortamda yatırımlarda güçlü bir ivmenin henüz gözlenmiyor olması da diğer önemli unsurlar olarak sıralanabilir."
Gürcan, alt sektörlere bakıldığında Turizm, Tekstil, Deri ile Kimya, Petrol, Plastik endekslerinin getirilerinde pozitif ayrışmaya dikkati çekerek, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin düzelmesinin ve Net Turizm ile Net Holding birleşmesine yönelik beklentilerin Turizm sektörünü desteklediğini ifade etti.
Tekstil, deri tarafında ise en yüksek ağırlığa sahip olan Kordsa Global'in yurt dışı yatırımları kaynaklı görülen artışın etkili olduğunu vurgulayan Gürcan, Kimya, Petrol, Plastik endeksinde ise arz kesintileri sonrasında petrol fiyatlarında gözlenen seyir ile rafineri marjlarındaki iyileşmenin ana etkenler olduğunu kaydetti.
Gürcan, getiri anlamında geride kalan sektör endeksleri arasında Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) ve Finansal Kiralama ve Faktoring endekslerinin göze çarptığını belirterek, ekonomideki mevcut zorluklar nedeniyle yatırımların ötelenmesinin bu sektörleri negatif etkilediğini söyledi.
BORSANIN LOKOMOTİFİ BANKACILIK SEKTÖRÜ
Gürcan, ekonomi ve finans piyasasının kalbi ve borsanın lokomotifi olarak tanımlanabilecek olan bankacılık sektöründe, 2011 yılı itibarıyla alınan makroihtiyati tedbirlerin, ekonominin potansiyelinin altında büyüyor olmasının ve konjonktürel gelişmelerin son birkaç yıldır bankacılık sektörünü operasyonel faaliyet ve karlılık performansı anlamında zorladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Geçen yıl üst üste yaşanan iç ve dış negatif şokların ardından özellikle 2016 yılının ikinci yarısından itibaren ekonomiyi ve finans sektörünü destekleme yönünde atılan adımlar, sektörün elini bir miktar rahatlatmaya başladı. 2015 yılında yüzde 10-11 aralığına gerileyen özvarlık karlılığı, 2016 sonunda yüzde 14 -15 civarlarına yükselmişti. 2017 yılında da özvarlık karlılığının en azından benzer rakamlarda kalması hatta 1-2 puan artış göstermesi ihtimali olduğunu düşünüyoruz. Yılın ilk 2 ayına ait Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan rakamlar da bunu desteklemekte."
Gürcan, enflasyonun çift hanelerdeki seyri ve TCMB ortalama fonlama maliyetinde gözlenen artışa karşın sektör karlılığının artıyor olmasının oldukça olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, yılın geri kalanında hem sektörün karlılığı hem de aktif kalitesi açısından iktisadi faaliyetteki toparlanmanın hızı ile birlikte enflasyon ve kur tarafındaki gelişmelerin de oldukça belirleyici olacağını ifade etti.
"BANKACILIK, GYO, ÇİMENTO SEKTÖRLERİNDE OLUMLU SEYİR GÖRÜLEBİLİR"
Enflasyon ve faiz tarafında düşüş görülmesi durumunda Bankacılık, GYO, çimento gibi faize duyarlı sektörlerde daha olumlu bir seyirle karşılaşılmasının mümkün olduğunu kaydeden Gürcan, enerji sektöründe petrol fiyatları ile kur tarafındaki seyir önemli belirleyiciler olmaya devam edeceğini ifade etti.
Gürcan, yatırım ortamının iyileşmesi ve talebin güçlenmesi durumunda demir-çelik, teknoloji, beyaz eşya gibi sektörlerin de öne çıkmasının mümkün olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
"Otomotiv sektörü açısından ise özellikle Avrupa tarafındaki toparlanmanın seyri önemli belirleyicilerden biri olacak. Savunma sanayisinin karlılık anlamında pozitif ayrışmaya devam etmesini bekliyoruz. Bardağın boş tarafına bakılacak olursa, yani toparlanma eğiliminin yavaşlaması ve/veya yeni belirsizliklerin ortaya çıkması durumunda ise özellikle öz kaynaklarıyla büyüyen ve ihracat odaklı sektör ve şirketlerin ön planda kalmaya devam etmesi beklenebilir. Yatırım kararı verilirken sektörden ziyade hisse bazında seçici olunmasının daha sağlıklı olacağını değerlendiriyoruz."