Güncelleme Tarihi:
SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, dijital teknolojilerin finansal erişimi hızla artırdığını belirterek, "(Türkiye'de) Mobil hesap sahibi olanların oranı 2014'te sadece yüzde 1 iken, 2017'de yüzde 16'ya çıkmıştır." dedi.
Uluslararası Menkul Kıymet Düzenleyicileri Örgütü (IOSCO-International Organization of Securities Commissions) tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde gerçekleÅŸtirilen Dünya Yatırımcı Haftası'nın ikincisi bu yıl dünya genelinde 1-7 Ekim'de düzenleniyor.    Â
Türkiye'de etkinlikler, Borsa Ä°stanbul'da düzenlenen gong töreniyle baÅŸladı.    Â
Törende konuÅŸan TaÅŸkesenlioÄŸlu, finansal piyasalarda yatırımcıların önemini ve ağırlığını gayet iyi bildiklerini ve önem verdiklerini kaydederek, yatırımcıların piyasaya olan güveni ve bu çerçevede yaptıkları iÅŸlemler sayesinde finansal tabana yayılmanın mümkün olabildiÄŸini aktardı.    Â
"Finansal tabana yayılma baÄŸlamında; bireylerin finansal sistemle iliÅŸkisinde üç temel alan ön plana çıkmaktadır. Bunlar; finansal eÄŸitim, finansal ürün ve hizmetlere eriÅŸim ve finansal tüketicinin korunmasıdır." diyen TaÅŸkesenlioÄŸlu, bu üç konu hakkında açıklamalarda bulundu.    Â
TaÅŸkesenlioÄŸlu, finansal okur-yazarlığın, bireylerin hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli temel bir özellik haline geldiÄŸini belirterek, finansal okur-yazarlığın, yatırım kararı, ev almak gibi konularda karar verirken önem arz ettiÄŸini anlattı.    Â
Bireylerin finansal eriÅŸiminin öneminden bahseden TaÅŸkesenlioÄŸlu, ÅŸu bilgileri verdi:    Â
"2017 itibarıyla, küresel olarak yetiÅŸkinlerin finansal eriÅŸim oranı yüzde 69 olup geliÅŸmiÅŸ ülkelerde bu oran yüzde 94, geliÅŸmekte olan ülkelerde ise yüzde 63'tür. Ãœlkemizde ise söz konusu oran 2011 yılında yüzde 58 iken 2017 sonunda yüzde 70'e çıkmıştır. Ãœlkemizde erkeklerde yüzde 83 olan bu oran kadınlarda maalesef yalnızca yüzde 44 olup geliÅŸmekte olan ülkelere göre oldukça aÅŸağıdadır. Ãœlkemizde finansal eriÅŸime sahip olmayanların gerekçeleri; yüzde 65 oranla aileden birinin hesap sahibi olması, yüzde 36 oranla yeterli parasının olmaması ve yüzde 23 oranla finansal kuruluÅŸlara güvenilmemesidir. Bu sonuncu gerekçe; bize bireylerin finansal eriÅŸime ulaÅŸmasında, ülkedeki finansal kuruluÅŸlara duyulan güvenin ne kadar önemli olduÄŸunu bir kez daha göstermektedir." Â
Â
 "TÃœRKÄ°YE'DE MOBÄ°L HESAP SAHÄ°PLERÄ°NÄ°N ORANI YÃœZDE 1'DEN YÃœZDE 16'YA ÇIKTI"    Â
TaÅŸkesenlioÄŸlu, finansal tüketicinin korunmasının ve bu kiÅŸilere verilecek güvenin öneminden bahsederek, finansal tüketicinin korunması konusunda yetki ve sorumluluÄŸa sahip kuruluÅŸlar arasında koordinasyon ve iÅŸ birliÄŸinin geliÅŸtirilmesine, bu kuruluÅŸlar tarafından tüketicinin korunması için ayrılan beÅŸeri, fiziki ve mali kaynakların artırılmasına ve konuya iliÅŸkin uluslararası platformlara aktif katılım saÄŸlanmasına ihtiyaç duyulduÄŸunu söyledi.    Â
Finansal tüketiciler tarafından dile getirilen ÅŸikayetlerin ilgili kuruluÅŸlar tarafından çözüme kavuÅŸturulmasının önemine deÄŸinen TaÅŸkesenlioÄŸlu, tüketicilerin korunması gerektiÄŸini bildirdi.    Â
TaÅŸkesenlioÄŸlu, SPK'nın finansal eÄŸitime verdiÄŸi önemden bahsederek, bu alanda kurul tarafından gerçekleÅŸtirilen faaliyetlerden ve hayata geçirilen "www.finansalegitim.gov.tr" isimli internet sitesinden bahsetti.    Â
"Finansal ürün ve hizmetlere eriÅŸim alanında ülkemiz göstergeleri ve finansal alt yapının geliÅŸmiÅŸliÄŸi dikkate alındığında daha çok talep yönünün kuvvetlendirilmesi gerektiÄŸini düşünüyoruz." diyen TaÅŸkesenlioÄŸlu, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:    Â
"Önümüzdeki dönemde; finansal teknolojilerdeki geliÅŸmenin yatırımcıların finansal eriÅŸiminde belirleyici olacağını düşünüyoruz. Nitekim 2017 Yılı Global Findex Çalışması'na göre, dünya genelinde finansal eriÅŸime sahip olmayan 1,7 milyar yetiÅŸkinin yaklaşık üçte ikisini oluÅŸturan 1,1 milyarlık kısmının cep telefonu ve internet eriÅŸimi bulunmaktadır. Bu, dijital teknolojilerin finansal eriÅŸimi hızla artırmadaki potansiyelini göstermesi açısından önemlidir. Ãœlkemizde de bu alanda göze çarpan bir geliÅŸme gözlenmektedir. Mobil hesap sahibi olanların oranı 2014'te sadece yüzde 1 iken, 2017'de yüzde 16'ya çıkmıştır."    Â
TaÅŸkesenlioÄŸlu, konuÅŸması sonrası bir gazetecinin SPK ile BDDK'nın birleÅŸmesine iliÅŸkin sorusu üzerine, "Henüz belli olan bir ÅŸey yok." yanıtını verdi.   Â
Â
"TASARRUF ORANIMIZI ARTIRMALIYIZ"Â Â Â Â Â Â
Türkiye Sermaye Piyasaları BirliÄŸi (TSPB) BaÅŸkanı Erhan Topaç, bu yıl ikincisi gerçekleÅŸtirilen Dünya Yatırımcı Haftası kapsamında dünyada ve Türkiye'de yapılan etkinliklerden bahsetti.    Â
Topaç, "Ana amacımız finansal okuryazarlığın artırılması, yatırımcı korunması, yatırımcı eÄŸitimi konularında bilgi seviyesinin artırılması. Bu amaçla baÅŸlandı." dedi.    Â
Geçen yıl toplam 82 ülkede etkinliÄŸin yürütüldüğünü anımsatan Topaç, bu ülkelerden bahsetti.    Â
Topaç, Türkiye'nin en büyük sorunlarından bir tanesinin tasarruf açığı olduÄŸunu kaydederek, "Yüzde 25 civarında tasarruf yapıyoruz. Bu tasarruf oranı bizim seviyemizde geliÅŸmekte olan ülkelerde, orta gelir gruplarında yüzde 30 civarında. Bizim yüzde 5 civarında tasarruf açığımız var. Bunu artırmamız gerekiyor." diye konuÅŸtu.    Â
Türkiye'de BES ile birlikte 16 milyon civarında yatırımcı olduÄŸunu dile getiren Topaç, bu yatırımcıların ana tercihinin yabancı ve yerli para cinsinden mevduat olduÄŸunu aktardı.    Â
Topaç, "Aynı zamanda yabancı yatırımcıların da Türkiye'de yatırımları var. Ağırlıklı olarak hisse senetleri piyasası ve tahvil piyasasında kabaca 42 milyar dolarlık yatırımları var. Türkiye'deki hisse senedi piyasasının yüzde 61'i de yabancı yatırımcıların elinde." dedi.    Â
Türkiye'de finansal okuryazarlığın öneminden bahseden Topaç, önce bütçe, sonrasında da tasarruf yapmanın öğretilmesi gerektiÄŸini anlattı.    Â
Â
"TÃœRKÄ°YE'DE SERMAYE PÄ°YASASINA YÖNELEN TASARRUF AZ"    Â
Borsa Ä°stanbul Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Ãœyesi Murat Çetinkaya, Türkiye'de sermaye piyasasına yönelen tasarrufun azlığına iÅŸaret ederek, finansal tasarrufların büyük ağırlıkla bankalarda mevduat olarak deÄŸerlendirildiÄŸini söyledi.    Â
Mevduatların kolay, anlaşılır, güzel getirisi olan bir tasarruf ürünü olduÄŸunu belirten Çetinkaya, ÅŸunları kaydetti:    Â
"Vadesi kısa... Bir ay, bilemediniz üç ay sonra paramızı geri alabiliyoruz, faizi iyi. Normal şartlarda dünyada, böylesi kısa vadeli enstrümanlarda getiri sıfıra yakın oluyor. Bizim ülkemizde oynaklık, risk olmamasına rağmen gayet yüksek bir getiri var. Dolayısıyla tasarruflarımızın aşağı yukarı yüzde 85-90'ı mevduatlarda, mevduatlar tek tasarruf ürünü olmamalı.
Biraz risk olarak, iÅŸe ortak olarak, ortalamada daha fazla gelir elde etmek mümkün olmalı. Esas itibarıyla, sermaye piyasasında yatırımcılar, bu kavramda kesiÅŸiyor. Borsamızda birçok sermaye piyasası aracı iÅŸlem görüyor, giderek de geliÅŸtiriyoruz."    Â
Borsa'da yapılan iÅŸlemler ile ilgili katılımcılara bilgi veren Çetinkaya, 2008 krizinden beri tartışılan borçsuz büyüme modeline en uygun ürünün hisse senedi olduÄŸunu dile getirdi.    Â
Çetinkaya, hisse senedine faiz hassasiyeti olanların da sıcak bakabileceÄŸine dikkati çekerek, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:    Â
"Tasarrufu küçük olan büyük kitlelerin, kendilerine uygun miktarlarda rahatlıkla yatırım yapabilecekleri bir ürün. Aynı zamanda ülkemizde de en çok korkulan ürün. Hisse senedi ortaklık kültürünü, en saf, en net, en basit ÅŸekilde yansıtan yatırım aracımız. Normal vatandaşın rahatlıkla anlayabileceÄŸi bir ürün. Sanılanın aksine çok parası olanlar için düşünülmüş bir ürün deÄŸil. Hisse senedi aldığınızda bir holdingin patronu ile aynı ÅŸartlarda, holdinge ortak olabiliyorsunuz. Åžirket kazanırsa, sizin payınızın deÄŸeri de artıyor, kar payı dağıtılırsa siz de faydalanıyorsunuz."    Â
Â
"DÃœNYADA FÄ°NANSAL YATIRIMLARIN YARISI, HÄ°SSE SENEDÄ°NDE DEÄžERLENDÄ°RÄ°LÄ°YOR"Â Â Â Â Â
Dünyada finansal yatırımların yarısının hisse senedinde deÄŸerlendirildiÄŸinin altını çizen Çetinkaya, Türkiye'de ise durumun böyle olmadığını söyledi.    Â
Murat Çetinkaya, TÄ°M ile ortak baÅŸlattıkları endeks çalışmasını anımsatarak, ÅŸu bilgileri verdi:    Â
"Ä°hracat endeksini duyurduk. 2013 yılında 100 lirayı ihracat endeksindeki hisselere yatırmış olsaydık, bugün yaklaşık temettülerle birlikte 272 liramız oluyordu. 100 lirayı sınai endekse yatırmış olsaydık, kabaca 246 liramız oluyordu, mevduata koysak 156 lira. Borsa Ä°stanbul 100 endeksine yatırmış olsak, 149 lira. Mevduatta stopaj var, bunu düştüğümüz zaman, esas itibarıyla Borsa Ä°stanbul 100 endeksi ile mevduat getirisinin kabaca aynı olduÄŸunu görüyoruz. Yani riskli ve risksiz yatırım arasında çok denk bir getiri var. Biraz seçici olarak, örneÄŸin, ihracat kapasitesi olan ÅŸirketlere yatırım yapmış olsak, gayet güzel getiriler mümkün. GeniÅŸ kitleleri, sermaye piyasalarına kazandırmanın yolu, bu farkındalığı yaratmak. Bunun üstünde çalışmamız gerekiyor."    Â
EtkinliÄŸin bu anlamda önemine dikkati çeken Çetinkaya, mevduat dışında para koymaya deÄŸer tasarruf ürünlerinin var olduÄŸunu göstermenin önemli olduÄŸunu söyledi.    Â
"Bankaların yükünü paylaÅŸacak seviyeye gelmemiz ÅŸart, hepimiz bunun idraki içindeyiz." diyen Çetinkaya, vatandaşın mevduat dışı ürünlere, ortaklık kültürüne, riski paylaÅŸtığı ama iÅŸler iyi gittiÄŸinde de kiradan fazla kazandığı ürünlere ısındırmanın önemine dikkati çekti.    Â
Çetinkaya, "Bankalarla birlikte çalışarak, onlara yardımcı olarak, çok daha geniÅŸ yatırımcı kitlelerine ulaÅŸma imkanımız var." dedi.    Â
Törene, Borsa Ä°stanbul AÅž Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Prof. Dr. EriÅŸah Arıcan da katıldı.    Â
  Â