Güncelleme Tarihi:
MSKÜ Fen Fakültesi Biyoloji Biyoteknoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Çöl, dünya için ekonomik ve stratejik potansiyeli çok yüksek bir element olan bor minarali ile ilgili önemli bir çalışmaya imza attı. Doç. Dr. Çöl’ün hazırladığı ’Bor İçeren Antibiyotik Epetraborole ve Borik Asitin Bakteri Üzerine Etkisinin ASKA Klonlarının Fonksiyonel Genomik Analizi, 2 Boyutlu Jel Elektroforez ve Transkriptomik Yaklaşımları’ projesinin TÜBİTAK’tan 800 bin lira destek alması sevinç yarattı. 3 yıl sürecek çalışmalar boyunca bor içeren moleküllerin, bakteri üzerindeki etkisini araştırmak için 4 bin 123 genin taraması yapılarak hücresel hedefleri bulunacak.
Proje hakkında bilgi veren MSKÜ Fen Fakültesi Biyoloji Biyoteknoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Çöl, şunları söyledi:
"Bor elementi birçok sektörde kullanılmakta ve her geçen gün önemi gittikçe artmakta. Türkiye’nin dünya bor rezervlerinin yüzde 72’sine sahip olmasından dolayı, bor üzerinde yapılan çalışmaları bizim açımızdan daha da değerli kılmakta. Devletimiz özellikle yükte hafif pahada ağır ürünler üretmek amacıyla destek veriyor. Bu yüzden bor, birçok açıdan irdelenmesi ve araştırılması gereken bir elementtir. Hücrede bor ile ilişkili biyomoleküller ve mekanizmalar birçok açıdan belirli model organizmalarda araştırılmalıdır. Hücrelerin çevrelerindeki değişikliklere adaptasyonları, taşıdıkları genler, proteinler ve metabolitleri içeren geniş ve karmaşık düzenleyici bir ağ üzerinden, moleküler düzeyde kontrol edilmekte. Bu düzenleyici ağın dinamiklerini anlamak, biyolojinin temel amaçlarından biri. Bu etkileşimleri tanımlamak ve karakterize etmek için farklı yöntemler kullanılabilir. Günümüzde bakteriler ve omik teknolojilerin birlikte kullanımı, hücresel sistemleri anlamada en makul, hızlı ve etkili yollardan biridir. 3 yıl sürecek proje çalışması kapsamında, borun sağlık ve çevre alanında kullanılabilme durumuna ait önemli bilgiler elde edilecek."
4 BİN 123 GEN TARANACAK
Doç. Dr. Çöl, projede bor içeren moleküllerin, bakteri üzerindeki etkisini araştırmak için 4 bin 123 genin taranacağını, hücresel hedeflerin bulunacağını ve araştırılacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun yanında, bakteri hücresine bor içeren molekül verildiğinde, hücresel cevap kapsamında, regüle edilen mRNA ve proteinlerin tespit edilmesi ikinci hedef olarak belirlenmiştir. Bu proje borun, escherichia coli bakterisi üzerinde etkilerini, fonksiyonel genomik, proteomik, gen ekspresyon ve transkriptomik yaklaşımlarıyla incelemek üzerine kurgulanmıştır. Proje konu, kapsam ve amacı açısından ilk kez yapılacak bir proje olup, özgün bir değere sahiptir. Bu proje ile elde edilecek bulgular, borun hücresel hedeflerini belirleyebilecek ve bakterinin bu moleküllere karşı geliştireceği hücresel cevapta rol alan genler ve proteinler hakkında bilgi verebilecektir. Hedef, protein veya genlerin tespit edilmesidir. Bunlar yeni antibiyotiklerin dizayn edilmesi ve üretilmesi için kritik öneme sahip bilgilerdir. Bunun yanında, hücresel cevapta rol alabilecek biyomoleküllerin bilinmesi de etkili tedavi süreçlerinin geliştirilmesinde kullanılabilecek yararlı bilimsel veriler sunacaktır.