Güncelleme Tarihi:
Fatih Çekirge'nin dijital halk röportajı yazısı için tıklayınız
Bakanın bilgisayarı açık ve sizden gelen soruları inceliyor..
Yüzlerce, binlerce soru…
Mümkün olduğu kadar hepsine cevap vermeye çalıştı. Benzer soruları tasnif ettik. En çok sorulan sorular şöyle
Devlet Bakanı Şener, Fatih Çekirge'ye hurriyet.com.tr okurlarının sorularını cevapladı. |
ÖZGÜR DENİZ SORUYOR: Kurtlar Vadisi’nin yayından kaldırılması ve sansür doğru mudur?
ŞENER: Kavram olarak sansüre karşıyız. Doğru değildir Kurtlar vadisi dizileri izlenme rekorları kırmıştır. İzleyicinin talebinin önüne geçmemek lazım. Ortada bir toplumsal sorun varsa yapımcılar bilgilendirilmelidir.
Her konuda adaletli davranma lazım kurallar herkese eşit uygulanmalı. Sinemalara gittiğinizde öylesine şiddet içeren filmler var ki. Bir ara Rambo filmleri izledik. ABD’de çevrildi biz izledik. Şiddet filmiydi. Terminatör gibi şiddet filmleri TV’lerde sürekli oynatıldı. Bunlar defalarca oynatıldı ve halen oynuyor. Bu konuda genel bir kural koymadan cımbızla çeker gibi yahu şu diziye bir engel koyalım demenin adaletli bir tarafı olamaz. Bu doğru değildir., Eşit ve eş zamanlı herkesi ve tüm yayınları etkileyecek toplumsal bir sistem getirirseniz buna evet derim. Ama bir kuralsızlık zaten hakimse zaten bu kuralsızlığın içende bir dizi fazla izleniyor diye aynı sakıncalar başkalarında da varken onu engellerseniz bu olmaz Adaletle bağdaşmaz…
Biliyorsunuz meşrutiyet öncesi yıllarda basına çok katı sansürler getirildiği anlatılır. Geldiğimiz noktada görsel basın açısından da bir soruyla karşı karşıyayız. Kurtlar Vadisi’ne sansür uygulanabilir mi? Bir kere sansür kavramına karşıyız. Bu kavramı kullanmayalım. Yayına girmemiş, oynamamış bir film, dizi yasaklanabilir mi? Bu konu ilgililerin de hoşuna gitmemiş ki idari tedbir alarak mutabakatla yayın dışı bırakılmak istenmiş.
ATA ERGENEKON SORUYOR: Sayın bakan, uzun zamandır sizi partinizle ilgili bir konuda konuşurken görmüyoruz. Başbakan’la birlikte de görmüyoruz. Sayın Başbakan ya da Partinizle ilgili bir sıkıntınız mı var? Bir uyum sorunu mu var?
ŞENER: Bu soruyu soran arkadaşımız belli ki beni çok daha fazla görmek istiyor diye düşünüyorum. Son zamanlarda çok fazla medyatik görüntü vermedim. Bu doğrudur. Ancak gerekli oldukça ortaya çıkıyorum. Partiyle genel başkanla parti politikalarıyla uyumlu ve işimin gereklerine göre işime devam ediyorum…
TAYFUN ÇETİNKAYA SORUYOR: Cumhurbaşkanı’nı halk seçmeli mi? Cumhurbaşkanı’nın Meclis’ten çıkması şart mıdır?
ŞENER: Birinci soru için cevabım şu. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi için Anayasa değişikliğine ihtiyaç var ve buna zaman yok. Teorik olarak bakınca kişisel görüşüm şöyle: Bu konu öteden beri tartışıldı. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesine karşı çıkanlar anti demokratik eğilimleri güçlendirir diye düşündüler. Özellikle Sayın Ecevit böyle düşünüyordu. Milli Selamet ve Refah bunun karşısında bir yer almıştır. Halk seçebilir. İkinci soruya cevabım ise şu: Şu andaki Cumhurbaşkanımız Meclis dışından seçilmiştir. Fakat bu yeni seçime giderken tartışılan isimler Meclis içindeki isimlerdir. Dolayısıyla
Meclis’ten birisinin seçileceği kanaati pekişmektedir. Ben bu konuda bir tasnif yapmayacağım. Meclis içinden olması zorunluluğu yok ama önümüzdeki dönemde cumhurbaşkanı Meclis’in içinden çıkacak. Öyle görünüyor.
DENİZ CANİK SORUYOR: Daha önce parti olarak sözünüz var. Dokunulmazlık zırhı kaldırılmalı mı?
ŞENER: AK Partinin tüzüğünde tüm yargılamanın önündeki engellemelerle birlikte yasama dokunmazlığının da kaldırılması gerekir ifadesi var. Anayasa’da yasama dokunulmazlığı var. Ancak Anayasa’da olmadığı halde dokunulmazlık şemsiyesi altında çok fazla dokunulmaz vardır. Hukuken yargılanması mümkün olmayan insanlar vardır. Yasama dokunulmazlığında tazminat için dokunulmazlık işlemez. Ancak üst yargı mensubu hakkında kurumunun izin vermemesi halinde tazminat davası bile açamazsınız. Yargıda askeri ve sivil bürokraside dokunulmazlık vardır:Bunlarla birlikte ele alınması lazım. Dokunulmazlık yolsuzluk yapanlara kalkan olmaması lazım. Yolsuzluk yapan perdelerin arkasına gizlenememeli. Hesap vermeli. Ama genel bir düzenleme yapmak lazım. Meclis’te çok önemli bir oylama olduğu gün hassas dengelerin olduğu gün 5-10 milletvekili kendisini nezarette bulabilir mi? Bunu da düşünmek lazım. Bu yüzden dokunulmazlığın çok geniş olarak değerlendirilmesi gerekir.
ORKUN BAŞARIR SORUYOR: Hükümet vergi geçim işsizlik dış politika laiklik konusunda her konuda doğru mu yaptı? Hiç mi hatası olmadı. Yani bu Hükümet sütten çıkma ak kaşık mıdır? Samimi bir cevap bekliyorum?
ŞENER: Ben gerçekçi olmayı tercih ederim. Ama siyasette hangi iktidarın sözcüsü olursa olsun bizim yaptıklarımız hep doğrudur diğerleri yanlıştır diye konuşur. Ben bunun tersine dönmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim yaptıklarımız içinde de yanlışlar ola bilir. Elbette iyi niyetli şeyler yapmaya çalışıyoruz ama bizim de yaptığımız yanlışlar olabilir.
İMAR BANKASI VE BONOZEDELER
BÜLENT YURT SORUYOR: Sayın bakana güveniyoruz. İmarzede olarak kazandığımız bono konusunda ne zaman harekete geçecekler. Partinizin temelinde adalet var diyorsunuz. Burada adalet nerede? Cevabı lütfen net verin. Ve cevap gerçekçi olsun. Şimdiye kadar ne söylendiyse olmadı?
ŞENER: İmar bankasındaki mevduat ve bonoların ödeneceğini söylemiştim. Meclis’e kanun tasarısı gönderdik ve bonoların da ödenmesini öngörüyorduk. Ancak genel kurul çalışmaları sırasında tartışmalar oldu ve sonuçta bonoların ödenmesiyle ilgili yasa metninden çıkartıldı. Nihai karar alana ödeme yapılır. Ancak böyle bir mahkeme kararı olmadan ödenme yapılmıyor. Konuşu tekrar değerlendirdik. İlgili bakanlıklarımızın ve kamu kuruluşlarıyla bir toplantı yaptım. Sonuç olarak bonoların ödenmesi kararını verdik. Tüm açılan davalarının sonucunu beklemenin gerekli olduğunu düşünmüyorum. Bu konuyla ilgili olarak Hazine Müsteşarlığı’na yasal düzenleme yapması için talimat verdik. Ödemeler yapılacak.
ONUR DEMİRCİ SORUYOR: Kabinenin en ılımlı bakansınız. Bu yüzden size soruyoruz. Bizim gibi vergi dairesi müdür yardımcılarına serbest muhasebeci veya mali müşavir belgesi verilmemektedir. 15 yıldır uğraşıyoruz. Bu yanlış değil mi?
ŞENER: Biliyorsunuz , bu unvanlar belirli sınavlar sonucunda alınıyor. Bir de bazı görevlerde bulunanlar da bu unvanları alıyorlar. Vergi Dairesi müdür yardımcıları ile ilgili böyle bir unvan öngörülmemiş. Bu doğru değildir. Onlar da bu ünvanı almalıdır. Bir vergi dairesi müdür yardımcılığı yapmış kişi böyle bir unvanla piyasada iş yapabilmeli…
CANSU TOPAL SORUYOR: 301’inci madde değişmeli mi?
ŞENER: Aslında bu madde çağdaş standartlara göre hazırlandı. Bu maddeden henüz kimse mahkum olmadı. Böyle bir noktada sorun şudur. Yasa maddesiyle uğraşmaya gerek yok,. Temel hak ve özgürlükleri çağdaş normlara göre düşünüyorsak uygulamada bu sorunlar ortaya çıkmaz. Bu tartışmalar faydalı. Ben 301’in değişmesinden yana değilim. Ama anlayışlarımız ÇAĞDAŞ YÖNDE değişmeli.
ALİ AYÇİÇEK SORUYOR: En son seçim döneminde geldiğiniz Sivas ili Gürün ilçesi tepecik köyüne ne zaman geleceksiniz. Buraya seçim zamanı mı geleceksiniz:
ŞENER: Gürün ilçesine her gittiğimde çok sayıda tepecikli arkadaşımızla karşılaşıyorum Ve her defasında Gürün mü büyük Tepecikmi? diye sorduyorum. Onların beni çok sevdiğini biliyorum. Anlayışla karşılasınlar gönlümüz onlarla
EMRE ERDOĞAN:Kuzey Irak’a operasyon için neyi bekliyoruz İsrail iki askeri kaçırıldı diye Lübna’na gitti Biz ne bekliyoruz.
ŞENER: Türkiye kimsenin iznine muhtaç değildir. Kararlarını bağımsız bir şekilde alır. Geçmişte Türkiye 16 kez Kuzey Irak’a girip operasyon yapmıştır. Gerek durduğunda her zaman bu opsiyonu kullanabilir. Ancak Türkiye kurumları olan devlet geleneği olan bir ülkedir. Hiçbir zaman bir karar düşünülmeden, ilgili kurumlarla olgunlaştırmadan ortaya çıkmaz. MGK’da ve Bakanlar Kurulu’nda değerlendirilmektedir. Ben istedim diye ya da soru soran arkadaşımız doğru buldu diye yapılmaz bu işler. Devletin kurumları var. Her attığınız adımın maliyeti ve riski vardır. Girift boyutları vardır. Bunun bugün ve yarınlar için ne anlam ifade ettiğini görmeyebilir. Kararlar ona göre verilir. Bir sonuç alınacaksa başka yöntemler de bulunabilir. Hepsi kamuoyuna yansımasa da gereği yapılır.
AYDIN BENLİ SORUYOR: Tapu ve kadastro müdürlüğüne bağlı geçici işçiyim geçicilere kadro verilecek haberleri doğru mu?
ŞENER:Gerçek şudur bakanlar kurulunda konu iki kez görüşüldü çalışma ve soysal güvenlik bakanlığına görev verildi. Objektif kriterlere göre düzenleme yapılıyor. 1 yıllık dönemde 6 ay ve daha fazla çalışan geçici işçilere daimi işçi statüsü verilebileceği yönünde kanunu düzenlemeye ihtiyaç olduğu için tasarı taslağını çalışma bakanlığı hazırlayacaktır. Ancak bakanlıktan henüz bir metin gelmedi. Onu bekliyoruz..
ERDAL ARI SORUYOR: Sağlık konusunda bir sıkıntı var. Bir hastanede muhasebeci olarak görev yapıyorum emekli sandığı ve diğer kurumlardan ödemeleri alamıyoruz. Hastaneleri bu nedenle kapatmak zorunda kalacağız. Bu sorun nasıl aşılacak?
ŞENER: Bu konuda Sayın Başbakanımızın talimatı vardır. Bu tür aksamaların ödenmesi için talimat verdi. İlgili bakanlıklar çalışıyor.
ZİYA YILMAZ SORUYOR: Sağlık idaresi yüksek okulu mezunuyum. Hiçbir arkadaşımın ataması yapılmadı bizim mağduriyetimiz son bulacak mı. Eşim Sivas’a atandı. Üç senedir ayrı yaşıyoruz Bu parçalanmaların önüne geçilecek mi?
ŞENER: Her sene kamuya yapılacak atamaların miktarı belirlemekte. En çok milli eğitim ve sağlık bakanlıklarına atama izni verilecektir. İlgili okul mezunları ne kadar yararlanır bilemiyorum. Eş durumuyla ilgili sorunlar mevzuatımızda kolaylaştırıcı düszenlemeler yapıldı . Sağlık görevlisi olmayan eşin tayin isteme hakkı vardır.
ERTAN DOGTAŞ SORUYOR: Öğretmen ve polislerin maaşları çok düşük, memura zam söz konusu olabilir mi?
ŞENER: Bazı kamu görevlileri ile öğretmen ve emniyet görevlileri ile ilgili düzenlemeler yapıldı. Ancak tatmin edici olmadı. Bu talep devem ediyor. Hükümetimiz döneminde hiçbir kamu görevlilerinin geliri reel olarak artmıştır. Ancak bu yeterli değildir. Elbette imkanlar ölçüsünde daha fazla artış yapılmalı. Ancak bütçe disiplinini bozamıyoruz. İmkanlar çerçevesinde bu düzenleme yapılır. Ancak şu koşullarda böyle bir çalışma yok.
CENGİZ KAYGISIZ SORUYOR: Kamuda çalışan 2 milyon memur arasında ücret adaletsizliği var. 1 yıllık acil eylem planınızda olmasına rağmen neden gideremediniz. Aynı okuldan mezun iki kişi arasında çok farklı maaş alınıyor. Bu bir adaletsizlik değil mi?
ŞENER: Kamuda sıfatlar, tahsil ve kıdem ve kurum değiştiği zaman maaşlar farklılaşıyor. Ancak Türkiye’de yıllardır maaş konusunda şikayet var. Bir bakanlıkta aynı unvanla çalışan kişi diğer bakanlıkta farklı maaş alabilmekte. Çok karmaşık bir sistem var. Daha yapılması gereken çok şey var.
ANONİM: Sayın Bakan cep telefonlarına 1999 deprem vergisi kondu. 2007 de hala sürüyor. Bunu nasıl açıklayacaksınız
ŞENER: Vergi sistemlerinin kaderidir. Olağanüstü koşullarda bir vergi uygulamaya girer sonra kalıcı hale gelir. Elbette bu iyileşme yapılmalıdır.
SAYIN BAKAN hurriyet.com.tr adına çok teşekkür ederiz..
Sevgili okuyucular bütün sorularınızı aktaramadık. Soruların cevaplarının tatminkar olup olmadığına yönelik yorumlarınızı da bekliyoruz…