Güncelleme Tarihi:
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, son dönemde döviz kurlarında yaşanan artışın bütün sektörleri az ya da çok etkilediğini söyledi.
Konut yatırımı düşünenlerin özellikle gelecek planlarını daha iyi yapabilmek için bir bekleme dönemine girdiğine işaret eden Yazıcı, yalılarda ise farklı bir durumun söz konusu olduğunu kaydetti.
Yalının eşi benzeri olmayan özel bir mülk olduğunu vurgulayan Yazıcı, "Yalı satın almaya karar vermiş biri taleplerine karşılık verecek bir yalı satışa çıktığında hemen alması gerektiğinin bilincinde olmalı. Çünkü elinden kaçırdığı takdirde kendi gereklerine uygun başka bir yalı bulmak için uzun yıllar beklemesi gerekecektir" dedi.
"İkamet etmek için yalı satın alacak olanlar ise tam da arzu ettiği niteliklerdeki yalının satışa çıkması halinde kurdaki ani değişimleri düşünmeyecekleri kanaatindeyiz. Her ne koşulda düşünürsek düşünelim piyasada kur artışının olumsuz etkileri hissedilecektir. Ayrıca son dönemde özellikle Körfez ülkelerinin gözünün Türkiye'de olduğunu da unutmayalım. Hal böyleyken kur artışının, özellikle bahsedilen yalılar gibi lüks kategoride mülk arayan ve cebinde döviz olan yabancı yatırımcıyı olumsuz etkilediğini şu an için söylemek mümkün değil. Ama önümüzdeki günler farklı dinamikler getirebilir."
"Yalı tercihinde en önemli nokta lokasyon"
Yazıcı, bir yalının değerinin nasıl tespit edildiği ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
En önemli kriterin yalının bulunduğu lokasyon olduğunu vurgulayan Yazıcı, "Yalının baktığı cephe ve özellikle boğaz kıyısındaki kıvrımlardan dolayı güney ve güneybatı cepheli yalılar tercih edilmektedir. Kuzey cephesine bakan yalılar poyraz rüzgarından ötürü rutubetli ve nemli olmaktadır. Bu nedenle kuzey cepheye bakan yalıların bakım maliyetleri de yüksek olmaktadır" ifadelerini kullandı.
Yalıların eski eser olup olmaması ve özellikle tarihi geçmişinin bulunmasının da çok önemli olduğunu aktaran Yazıcı, yalı alacak birisinin tek mülkiyetli ve bitişik nizam yalılara nazaran ayrık nizam yalıları tercih etmesi gerektiğini dile getirdi.
"Yalının önündeki akıntı hızının ne çok fazla ne çok az olması, çok fazla olduğu takdirde önündeki rıhtıma teknenin yanaşması zor olacaktır. Az olduğu takdirde de denizin kirliliği sorun teşkil edebilir. Bir diğer kriter de yalının vapur iskelesine yakınlığı dezavantaj sağlamaktadır. Bunlar haricinde yalı alım-satım işlemlerinde; restorasyon görmüş olması, arsa büyüklüğü, müştemilatının bulunup bulunmadığı ve denize olan cephe uzunluğu gibi faktörler dikkate alınmaktadır."
"Yalı piyasasında durgunluk yaşanıyor"
Ayıkcan Emlak yetkilisi Sinem Ayıkcan Yılmaz ise yalı piyasasında bu yıl durgunluk yaşandığını belirterek, insanların yalı almak için fırsat kolladığını kaydetti.
Yalısını gerçekten satmak isteyenlerin fiyatlarını kırdığını bildiren Yılmaz, "Yani fiyatı 35 milyon dolar olan bir yalı şu anda 30 milyon dolara indi" dedi. İnsanların alım gücü olsa da artık daha temkinli davrandığını vurgulayan Yılmaz, yalı almanın ticari bir durum olmadığını, kişinin lüksüyle ilgili olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, alıcıların gerçekten satmayı düşünenler ile masaya oturduğunu kaydederek, "Ki bu maalesef çok az, çok fazla kişi bunu yapmıyor. Bazı ev sahipleri dolar dolardır, ben fiyatımı değiştirmeyeceğim diye düşünüyor. Ama sonuçta Türkiye'de yaşıyoruz ve TL olarak para kazanıyoruz" şeklinde konuştu.
Satılık yalılara bakmaya gelen çok sayıda kişi olduğunu bildiren Yılmaz, ancak bunların yüzde 80-90'ının piyasadaki son durumu merak ettiği için yalılara baktığını anlattı. Yılmaz, piyasada çok ciddi alıcının olmadığının da altını çizdi.
Yılmaz, kendilerinin bu sene yalı satmadığını belirterek, şu anda 3 yalının pazarlığını yaptıklarını ama sonucu için kesin bir şey söyleyemeyeceklerini bildirdi.
Geçen seneden bu yıla portföylerinde yer alan sadece 2 müşterinin fiyatlarını artırdığını, yalısına daha önce 17 milyon dolar değer biçen birisinin bu yıl 20 milyon dolar istediğini ifade eden Yılmaz, yalı piyasasında genellikle doların kullanıldığını sözlerine ekledi.