Boğaziçi Üniversitesi Rektörü  Barbarosoğlu güvenlik önlemlerini artırdıklarını söyledi

Güncelleme Tarihi:

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü  Barbarosoğlu güvenlik önlemlerini artırdıklarını söyledi
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2016 18:02

Son dönemde kampüs alanında üst üste bomba düzenekli araç bulunan Boğaziçi Üniversitesi’nin Rektörü  Prof. Gülay Barbarosoğlu, “Çok korktuk ve endişelendik.  Son yaşananlar güvenlik önlemlerini artırmamızı gerekli kıldı. Bu yalnızca Türkiye ile ilgili de değil. 1996’da Yale Üniversitesi’nde 4, şimdi ise 400 güvenlikçi var, 4000 noktada da kamera var” yorumunu yaptı.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’nin en iyi ve köklü üniversitelerinden biri Boğaziçi Üniversitesi…Popülerliğini kaybetmeyen, gençlerin hayallerini süsleyen bir üniversite. Eğitimi, binaları, atmosferi, öğrencilerine verdiği vizyon ve özgüvenle bilinen üniversitede son dönemde endişe verici olaylar yaşandı. Bomba düzenekli araçlar, araçların Ankara saldırısı bağlantısı, kampüste bulunan sahipsiz araçlar, öğrencilerin kampüs dışına çıkarılması...

Haftaya Boğaziçi Üniversitesi’nin mezunlarıyla buluşması var. Üniversite bu buluşmayla moral depolamak istiyor. Davet mektubunda da bu hassas durum, “Yüzyılı aşkın süredir, kimi zaman kendimizi çok da mutlu hissetmediğimiz koşullar altında bile, derslerimizi yaptık, laboratuvarlarımızda çalıştık, kulüp odalarında sabahladık,  özgür ve eleştirel düşünceyi büyütmek için çabaladık. Çünkü ancak böylelikle bu ülke ve dünyanın daha iyi bir yer olacağına inandık. Bugün, daha iyi bir gelecek için umutlarımızı canlı tutmak uğruna, Türkiye’nin en iyi öğrencilerine destek vermek, ülkemizin aydınlık geleceği olan kuşakların yolunu açmak, okulumuzun yanında durmak için bir kez daha, hem de her zamankinden fazla dayanışma zamanı…” sözleriyle anlatılıyor.  12 Mart’taki buluşmanın en önemli amacı da üniversitedeki öğrencilere daha çok burs olanağı yaratmak ve araştırmaları desteklemek olacak. Bu buluşma öncesinde Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Gülay Barbarosoğlu hem bu geceyi hem de son dönemde artırılan güvenlik önlemlerini görüştük. 

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü  Barbarosoğlu güvenlik önlemlerini artırdıklarını söyledi

ÖZGÜRLÜKLER VE GÜVENLİK

Haberin Devamı

*Son haftalar içinde üzücü ve endişe verici olaylar yaşadınız. Tam olarak sizden dinlemek isterim. Bazı açıklamalar kafaları da karıştırdı. Tam olarak ne yaşandı? Bundan sonra ne tür önlemler alacaksınız?

- Ben tipik bir Boğaziçiliyim. Demokratik geleneği kuvvetli, özgürlükçü ve özgür düşünmeyi ve yaşamayı teşvik eden Boğaziçi ortamında büyüdüm ve yaşadım... Ancak, son aylarda meydana gelen gelişmeler ile öğrencilerimizin, akademik ve idari personelimizin can güvenliğini tehdit edebilecek boyutta olayların yaşanma riskinin artmış olması, özgürlükler ile güvenlik arasındaki dengeyi yeniden değerlendirmeyi gerekli kıldı. Dolayısıyla biz yazdan beri kimlik kontrolü yapıyor, amblemsiz araç almıyorduk. Üniversitenin tüm alanlarına kamera koyduk. Bunları program dahilinde yaptık. Şimdi bu son yaşananlardan sonra bunun da yeterli olmadığını gördük. Araçlarda amblem yeterli olmuyor. Mart sonunda araç tanıma sistemi devreye girecek.  Kamera sistemi iyice yaygınlaştırıldı. Bu yalnızca Türkiye ile ilgili de değil. 1996’da Yale Üniversitesi’nde 4, şimdi ise 400 güvenlikçi var, 4000 noktada da kamera var. * Birçok ülke tehdit altında. Güvenli bir yer kalmadı!-

Haberin Devamı

Ne yazık ki öyle…Bu yüzyılda böyle gidiş var. Biliyorsunuz geçen yıl Paris’ten Beyrut’a küresel ölçekte yaşanan olaylar dünyayı sarstı. Harvard Üniversitesi kampüsünde de bomba ihbarları oldu.  Fakat son olan olaylar çok endişelendirdi bizi. Öğrencilerimizi, ailelerini, çalışanlarımızı kısaca hepimizi derinden sarstı. Ancak herşey rağmen üniversitemizdeki demokratik güven ortamının sarsılmaması için elimizden geleni ve çok daha fazlasını yapmaya çalışıyoruz.* Korkmuş olmalısınız. Araç personel tarafından getirildi kampüse. Bu daha da endişelendirici değil mi?

- Korkmamak endişelenmemek mümkün değil. Doğru, 27 Ocak’taki olayda aracı personelimizin getirdiği ortaya çıktı. Rektörlük lojmanı yanındaki alanda, araçta düzenek bulundu.  

Haberin Devamı

GECE ARAÇ KALMIYOR
* Nasıl olabildi böyle bir şey? Güvenlik soruşturması yapılmıyor mu işe alınanlarla ilgili?
- 2008 yılında KPSS ile gelmiş göreve. Yani 8 yıldır devlet memuru olarak görev yapıyor. Tüm soruşturması devlet tarafından yapılmış. Ciddi olarak endişelendim. Tüm kampüslerimizi sıkı sıkı takibe alınca, 2’inci aracı biz bulduk, Emniyet’e haber verdik. Üniversitemizde akademik yaşam devam ediyor. Türkiye’de şiddet ortamı yaşandı, şehitler var, çok üzücü olaylar yaşadık. Bu ortamda üniversitelere büyük görev düşüyor. Güçlü ve güvenli bir üniversite ortamı için bir arada olmamız lazım. Tüm önlemleri de artırıyoruz.* Ne gibi?- Artık gece araç kalmıyor üniversitede. Yeni güvenlik görevlileri alıyoruz. 50 kişi daha alınacak. Uzman bir güvenlik şirketinden danışmanlık almaya başlıyoruz.  12 Mart’ta düzenleyeceğimiz buluşma ile mezunlarımızla da moral bulmayı da istiyoruz…

Haberin Devamı

Mezunlarını okula çağırıyor
* Devlet üniversitesisiniz…Siz üniversitenin kaynaklarını artırmak için de çaba sarf ediyorsunuz. Neler yapılıyor? Özellikle Amerika’da üniversiteler mezunlarından ve iş dünyasından bağışlar alıyorlar. Bu bağışlarla üniversiteler güçleniyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin de Mezunlar Derneği var. Mezunların üniversiteye katkılarıyla neler yapılabiliyor?

- Sadece devlet kaynaklarına sırtımızı dayayamayız. Hem kaynaklarımızı çeşitlendirmeli hem de mezun destekli bir kamu üniversitesi olmalıyız. Bu amaçla kampanyaların yanısıra çeşitli etkinlikler yapıyoruz. 12 Mart’ta düzenlediğimiz davetle tüm mezunlarımızı üniversiteleri ile dayanışmaya çağırıyoruz. 

Haberin Devamı

- Harvard Üniversitesi yılda ortalama 4.5 milyar dolar, Yale Üniversitesi ise 2.5 milyar dolar bağış alıyormuş. Son dönemde olan Nike örneği var. Stanford Üniversitesi’ne Nike’ın kurucularından Philip Knight 400 milyon dolar bağışladı…Boğaziçi Üniversitesi ne kadar bağış alıyor yılda? - 2.5 milyon dolar kadar…Türkiye’de de güzel örnekler olacak. Biz mezunların düzenli ve sürdürülebilir bir model içinde el uzatmasını istiyoruz. Bizim burada yapmaya çalıştığımız camiamızı, mezun grubumuzu güçlendirmek ve bir arada olmak. Okula aidiyet ruhunu devam ettirmek adına bizleri desteklemeleri. Mezunlarımızı okula çekmek istiyoruz.

* Okula dönüş projesi diyebilir miyiz?

- Bunu aramızda biz de kullanıyoruz. Mezunlarımızı okula dönmeye çağırıyoruz.* Türkiye’nin iş dünyasında ve akademi çevrelerinde çok başarılı Boğaziçi Üniversitesi mezunları var…Boğaziçi Üniversitesi Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği BÜMED, vakfın iştiraki BÜTEK var… Bağışların daha fazla olması gerekmez mi?-  Kesinlikle çok daha yüksek olmalı...Özellikle Amerika’da devlet üniversitelerinin bile mezunlarından ciddi kaynakları vardır. Bu güzel bir gelenektir. Burada da bunun olmasını istiyoruz. Amerika’da bir üniversite rektörünün en önemli işi bu kaynağı yaratmak ve başarılı biçimde kullanmaktır.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü  Barbarosoğlu güvenlik önlemlerini artırdıklarını söyledi

En büyük bağış Halet Çambel Yalısı

* Boğaziçi Üniversitesi’ni mezunlarının ne kadarı düzenli destekliyor?-
Ne yazık ki yüzde 10’un altında. Bu sayının artmasını çok istiyoruz.*
Boğaziçi Üniversitesi’nin en büyük bağışçısı kim?- Nakit değil, aynı bağış oldu. Halet Çambel’in yalısı en büyük bağıştır. Pek tabii ki bizi destekleyen pek çok mezunumuz da var.... İsim vermem yanlış olur, birilerini atlarsam, alınanlar olabilir.*Halet Çambel Yalısı’nı nasıl kullanacaksınız?- Restore ediyoruz. Orası üniversitenin Arkeoloji, Geleneksel Mimarlık ve Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi olacak. 
Biyosensör geliştirdik
* Boğaziçi Üniversitesi’nde son dönemde araştırma- geliştirme alanında farklı projeler dikkat çekti. Bunlardan biri Nöroprotezlerle ilgili…Nedir bu, bunun gibi farklı çalışmalar da var mı?-Üniversitemizin stratejik önceliklerinden biri araştırmada etkinliği artırarak dünyanın sayılı araştırma üniversiteleri arasında yer almak. Akademik bölümlerimiz, uygulama ve araştırma merkezlerimiz, özgün araştırma yürüten çok sayıda laboratuarımızla araştırma üniversitesi olma özelliğimizi her geçen yıl ileriye taşıyoruz. Hedeflerimize ulaşmak yolunda üniversitemizin öğretim üyelerimizin farklı disiplinler yanında disiplinlerarası konulardaki araştırma ve yayın performansının çok önemli bir payı var.

Bu araştırma ve yayınların alanlarında yarattığı etki açısından değerlendirildiğinde, Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biriyiz.  Dediğiniz gibi farklı ve dikkat çekici çalışmalar var. Bazıları patent bekliyor. Halen yürütülmekte olan araştırmalarımız arasında Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Burak Güçlü “Dokunma Duyusu Araştırma Laboratuvarı”nda felçli ve ampüte kişiler için ileri düzeyde yapay dokunma duygusuna sahip olacak nöroprotezler üzerine çalışması var. Dünya bu gibi biyomedikal teknolojide çok ileri gidiyor. Bizim üniversitemiz de bu alanda çalışıyor. Ayrıca üniversitemizde Prof. Günhan Dündar, Doç Dr. Arda Deniz Yalçınkaya ve Doç .Dr Hamdi Torun Tahribatsız Biyoölçüm ve Biyoalgılama için biyosensör geliştirdi. Bu da patent aşamasında. Kablosuz sensörle hastalık teşhisi, kanseri dahi böyle teşhis etmek mümkün olabilecek…Yaşam Bilimleri alanında ciddi çalışmalar yapılıyor.
 

ABD’de kuluç kamerkezi

*  Yurtdışındaki mezunlarınıza ulaşıyor musunuz?- Ulaşmak için çalışıyoruz. Amerika’da 6500 mezunumuz var. Onlarla da buluşmak için üç yıldır sosyal etkinlikler ve akademik toplantılar düzenliyoruz. Uzun zamandır ABD’de bilgi ve teknoloji transfer ofisi açmayı planlıyoruz. Oradaki mezunlarımız bir kuluçka alanı kurulmasını ve ortak projeler geliştirilmesini önerdiler. Böylece beyin gücümüzü yaratıcılığımızı ve buluşlarımızı ABD’deki olanaklarla bir araya getirmeyi başarmış olacağız.   Yakında yine buluşacağız Amerika’da yaşayan mezunlarımızla.* Nasıl bir buluşma olacak Amerika’da?- 23 Nisan’da NY Halk Kütüphanesi’nde yıllık mezunlarla buluşma yemeğimizi yapıyoruz. 300 civarı mezunumuz ve üniversitelerden yakın çalıştığımız kişiler gelecek. 500 kişiye yakın katılım bekliyoruz. Esas amacımız mezunları bir araya getirmek. Her Amerika’ya gittiğimizde tohum atıyoruz.  Bu yıl onur konuşmacımız Ümran Beba ve Gülse Birsel olacak.

Türkiye’nin ilk yeşil kampüsü
* Boğaziçi Üniversitesi Kilyos kampüsü Türkiye’nin ilk yeşil kampüsü. Kampüsteki enerji ihtiyacı tamamen rüzgar enerjisinden karşılanıyor. Tüm kampüs enerji üreten, az tüketen, sürdürülebilir yaşam için Kent Laboratuvarı haline gelecek, Kilyos kampüsü tüm elektriğini kendi üretiyor. Enerji Üssü olacak güneş, dalga vejeotermal enerji üretimleri altyapısı kuruluyor..
* Boğaziçi Üniversitesi Denizde Tarım konusunda çok büyük bir AB projesi verdi.
* Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Hamlin Hall de Türkiye’nin ilk Leed Gold sertifikalı üniversite binası olmuştu. Erkek yurdu olarak kullanılan ve yüzde 39.12 ada az enerji sarfedilen binanın ardından üniversite de Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi de Leed Gold sertifikası aldı.
* Boğaziçi Üniversitesi dünyanın en çok patenti portföyünde bulunduran Intellectual Ventures ile de işbirliği yapıyor. 6 milyar dolar ve 40 bin patentle dünya şampiyonu olan fonun kurucusu Edward Jung ile Boğaziçi Üniversitesi anlaşma yaptı.

BAKMADAN GEÇME!