Boğaz Köprüsü’nde titredi Audi’ye yazılım geliştirdi

Güncelleme Tarihi:

Boğaz Köprüsü’nde titredi Audi’ye yazılım geliştirdi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2005 01:16

İstanbul’a ilk geldiğinde Boğaz Köprüsü’nü görünce ayaklarının titrediğini belirten Murat Öztezel, Murat Bayraktar’la birlikte 1997’de kurduğu Netron’la 6 bin şirkete bilişim eğitimiyle ulaştı. Netron’un yazılımları Alman Audi’ye kadar uzandı.

İZMİR Karşıyaka’dan İstanbul’a İTÜ’de okumak için gelen Murat Öztezel ve Balıkesirli Murat Bayraktar’ın 1997’de kurdukları Netron Bilgi İletişim Teknolojileri, 7 yılda 6 binden fazla firmaya ‘bilişim eğitimi’ verdi. İstanbul’a ilk kez geldiğinde Boğaz Köprüsü’nü görünce ‘ayaklarının titrediğini’ söyleyen Netron Teknoloji Genel Müdürü Murat Öztezel, üniversitede okurken başlayan bilgisayar merakından sonra ABD’ye gittiğini dönüşünde de yine üniversiteli arkadaşlarıyla böyle bir şirket kurduklarını belirtiyor.

DİNLENMEYENİ DİNLERİZ:

Öztezel, şöyle başlıyor anlatmaya: ‘Biz dünyada dinlenmeyen ne müzik varsa onu dinleriz. 9 yıldır motor kullanıyorum ve İran’da iş aldık onu yapmaya motorla gittim. Amacımız her zaman eğlenceli iş yapmak oldu. Mesela öğrencilik yollarımızda İstanbul’da sık sık sular kesilirdi biz de bilgisayarla şofben ve sifonu su geldiğinde çalışır hale getirmiştik. Evimizin her tarafı kabloyla kaplıydı. Daha sonra da hedefimiz, Türkiye’de teknolojiyi patlatmak oldu. Bir Türk modeli yaratmak istedik. Çünkü bilişim için yurt dışına 1.5 milyar dolar gidiyor. Bunun 200 milyon doları yazılım, geri kalan servisler için. Yazık o paralara.’

EĞİTİMLE BAŞLADIK:

Ortağı Murat Bayraktar’ın öğrencilik yıllarında Microsoft yazılımları konusunda çok uzmanlaştığını anlatan Murat Öztezel, iş kurarken de ‘eğitimle başlama’ fikrinin ona ait olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: ‘Bilgi teknolojileri alanında eğitim için kurduk Netron’u. Sonra şirketlerden gelen talep üzerine danışmanlık, arkasından da yazılım şirketi kurduk. Bugüne kadar 6 binden fazla firmaya hizmet vermişiz. Bu firmalar arasında Mercedes, Turkcell, Telsim, Arçelik, Gima Finansbank gibi en büyüklerden tutun da KOBİ niteliğinde yüzlerce firma var. 25 binden fazla kişiye eğitim verdik.’

PAYDAŞLARLA BÜYÜDÜK:

Netron’da ortak iş yapma geleneğine göre hareket ettiklerini anlatan Murat Öztezel, 1998’de Bülent Tekmen ve Selçuk Uzun’un, 2004’te de Ferhat Tekin şirkete katıldığını söylüyor. Öztezel, 2004’te 3.8 milyon dolar ciro yaptıklarını belirtiyor ve bu yıl 5.2 milyon dolar beklediklerini anlatıyor. Öztezel, şöyle konuşuyor: ‘Yeni bir ekip kurup yazılım işine de girdik. Yazılım alanında müşterinin ihtiyacını belirleyip özel ürünler geliştiriyoruz. Üretim ve hizmet sektörü için yazılımlar geliştirdik.’

AUDI’YE YAZILIM:

Dubai’nin komşu şehri Ajman’ın su ve kanalizasyon sistemlerinin faturalama yazılımını İngilizce ve Arapça destekli geliştirdiklerini söyleyen Murat Öztezel, Almanya’da da Audi firmasına yazılım geliştirdiklerini kaydetti. Suudi Arabistan’da da Aramco’ya iş yaptıklarını belirten Öztezel Netron Teknoloji’nin projesi olan bilişimcilere kapılarının ‘iş ortağı’ bazında açık olduğunu söylüyor.

Bir kişiye iş sağlamak için 98 milyarlık yatırım

TÜRKİYE
’de bir kişiye iş yaratmanın ortalama maliyeti 98 bin YTL (98 milyar lira) oldu. Bir kişiye istihdam sağlayacak yatırım için yapılması gereken ithalat tutarı ise ortalama 36 bin dolara denk geliyor. Hazine’nin verilerine göre, ocak-nisan döneminde teşvik belgesine bağlanan yatırımların toplam tutarı 5 milyar 642.1 bin YTL oldu. Bu yatırımlar kapsamında öngörülen istihdam ise 57 bin 355 kişi düzeyinde oluştu. Buna göre, söz konusu projeler kapsamında yaratılacak her bir kişilik istihdamın maliyeti ortalama 98.4 bin YTL olarak hesaplandı. Ortalama maliyet, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26.1 oranında azaldı. 2004 yılının ilk dört ayında bir kişilik istihdamın ortalama maliyeti 133.2 bin YTL olmuştu. Sermaye yoğun bir sektör olarak kabul edilen enerji sektörü kapsama dahil edilmediğinde bu yıl bir kişilik istihdamın ortalama maliyeti 92.6 bin YTL’ye denk geldi.

Microsoft’un dünyadaki 34 iş ortağından biri olduk

AVRUPA
Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesinde Microsoft’un en yetkin 10 iş ortağından biri olan Netron, dünyada ise 34 iş ortağı arasında bulunuyor. Genel Müdür Murat Öztezel, Netron çatısında 5 firma kurduklarını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: ‘Netaş’ta ilk önemli işimizdi. Faturayı da elle kesmiştim. Sonra Kütahya Porselen. Kütahya’dan İstanbul’a bize eğitime geldiler. Ama biz sadece eğitim firması değiliz şu anda 30 kişi eğitimde, 70 kişi ise projelerde çalışıyor. Biz mal alıp satmıyoruz, hizmet satıyoruz. Artık yurt dışından firmaların yazılım, eğitim ve projelendirmelerini de alıyoruz. Geçen yıl yurt dışı işlerimize 550 bin dolar fatura kestik. Microsoft da çok yakın bir tarihte Netron’un hizmet kalitesini tescilledi ve Türkiye’de 5 yetkinliğe (competency) sahip tek firma ünvanını Netron’a verdi.’

Markalaşma 8 yılda 50 trilyon getirdi

TÜRKİYE
’de 25-30 yıllık hazırgiyim firmaları ‘fasonculuktan’ markaya geçiş yapamazken 1997’de ‘marka projesi’ olarak yola çıkan Seven Hill, 7 yıl gibi kısa bir sürede 50 trilyon ciroyu yakaladı.

TÜRKİYE hazırgiyimde ‘fasoncu ülke’ olarak dünya genelinde hatırı sayılır bir üretim gücüne ulaştı. Ancak markalaşmada geç kalındığı için Çin gibi maliyet avantajıyla pazara çıkan ülkelerle rekabette zor günler yaşanıyor. Beşyıldız Tekstil ve Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret A.Ş., Seven Hill markasıyla ‘Fasoncu Türkiye’de ‘markalaşmanın ne getireceğini’ çok çarpıcı şekilde örnekledi.

FASONA GİRMEDİK:

Şirketin sahibi Hüseyin Özbek, 1997’de tamamen markalaşmaya odaklanarak Seven Hill’i sadece 8 yılda 50 trilyon ciroya taşıdı. Şirketin 1997’deki cirosu sadece 150 milyar liraydı. Bu stratejiden asla taviz vermediğini söyleyen Hüseyin Özbek şöyle konuşuyor: ‘Biz fason üretmedik, bu yöndeki bazı cazip teklifleri de kabul etmedik. Hep kendi markamızla yürüdük. Şu anda da kendi markamızın ilk kesim ve son işlemlerini kendimiz yapıyoruz, aradaki operasyonları tamamen dışarda yaptırıyoruz. Çünkü biz markayız, konfeksiyon üreticisi değiliz. Geçen yıl 40 trilyon lira ciro yapmıştık. Bu yıl 50 trilyonu rahat aşarız. 50 trilyon ciroyu da 200 kişilik çalışanımızla yapabiliyoruz.’

24 MAĞAZA OLDUK:

Hüseyin Özbek, Seven Hill’in yurt içinde 24’üncü mağazasını açtığını belirtiyor ve ‘Yeni yapılan alışveriş merkezlerinde de mağazalar açmaya devam edeceğiz. 2007’ye kadar hedefimiz 70 mağazaya çıkmak. Çünkü mağazalaşmadan marka olunmaz’ diyor. Bir süredir franchising yöntemiyle de büyüdüklerini anlatan Hüseyin Özbek, 2 ayda 16 franchise verdiklerini daha önce bayi olarak çalıştıkları mağazalardın büyük bölümünün konseptlerini Seven Hill’e dönüştürmeyi tercih ettiklerini anlattı. Özbek şunları söyledi:

RUSYA’DA BÜYÜYORUZ:

‘Yurtdışında Moskova’da ofisimiz ve franchise mağazalarımız var. Yurt dışı için yeni bir mağazalaşma stratejisi belirledik. Özellikle İsviçre’de iki mağazamız açıldı. Ukrayna’da Seven Nill Kids açtık. İspanya’da El Corte ile ikinci sezondur çalışıyoruz ve bu sezon onlara satışımız ikiye katlanabilir. Yunanistan, BAE (Dubai), Polonya, Hollanda, Macaristan, Slovakya, Azerbaycan ve Kazakistan’da franchise ve distribütörlük görüşmelerimiz sonuçlanmak üzere. Heryerde kendi ürünlerimizle yürüyoruz. 2007’nin sonuna kadar 25 ülkede Seven Hill mağazası açmış olacağız.’

Kirazın çekirdeği ve sapını da ihraç ediyorum

ORGANİK
tarım ürünleri ihracatı yapan Nimeks Organics Şirketi, ABD’ye, Avrupa’ya ve Japonya’ya geçen yıl 20 milyon dolarlık ürün sattı. Hacettepe Üniversitesi’ndeki tarih eğitimini, ağabeyi Sabri Memur’un ‘Gel birlikte ihracat yapalım’ teklifiyle bırakan Niyazi Memur, bugün 4 fabrika, 1500 üretici, 300 çalışanıyla tarım ürünü ihracatı yapıyor. 20 yıl önce kurulan Nimeks’in, 10 yıldır organik tarım yaptığını söyleyen Memur, 50’ye yakın ürünü işleyip, sattıklarını belirterek, ‘Ürün çeşidimiz oldukça fazla. Kuru meyve, kabuklu yiyecekler, bakliyat ürünlerini satıyoruz. Ayrıca komposto, püre yapıyoruz, meyve ve sebzeleri ayıklayıp, doğrayarak ihraç ediyoruz’ dedi. İzmir, Manisa, Aydın, Bursa, Bilecik, Antalya, Afyon, Bolu, Isparta, Konya, Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep ve Trabzon’da toplam 1500 üreticinin organik tarım ürünlerini satın alıp, İzmir, Bilecik ve Malatya’daki 4 fabrikada işleyerek ihraç eden Niyazi Memur, 20 milyon dolarlık ihracatını bu yıl 30 milyon dolara çıkarmayı hedeflediğini söyledi. Elif DEMİRCİ/İZMİR, (DHA)

Gıda ihracatı patladı 8 milyar doları bulacak

GIDA
Dernekleri Federasyonu (GDF) Başkanı Şemsi Kopuz, 18 derneği çatısı altında toplayan GDF’nin gıda sektörünün sorunlarının çözülmesi, ihracatının önünün açılması için çalıştığını belirterek, ‘Şeker Kanunu Taslağı ile ilgili itirazlarımız sonucu taslak geri çekildi’ dedi. Federasyonun, sektördeki firmaları denetleyerek standartlara uyan firmaları destekleyeceğini belirten Kopuz, şöyle konuştu: ‘TÜBİTAK’ın 300 milyon dolarlık bir kaynağı var. Biz üyelerimizi bu kaynaktan haberdar ettik. Şu anda TÜBİTAK kaynaklarından yararlanmak için bir hareketlenme başladı. Sektör hızla büyüyor. Gıda sektörünün ihracatı 2004 yılında 6.2 milyar dolar olmuştu. Bu sene ihracat 8 milyar doları bulur. 2010 hedefimiz ise 15 milyar dolar.’

Çin malı küvette ‘basınçlı’ oyunu

TÜRKİYE
’nin en büyük küvet, jakuzi ve kompakt sistem üreticilerinden Sanica’nın sahibi Ali Fatinoğlu, Çin’den ithal edilen bazı ürünlerin vergiden kaçınmak için ‘inşaat malzemesi’ yerine ‘sağlık gereci’ sınıfından Türkiye’ye sokulduğunu ileri sürdü. Fatinoğlu şöyle konuştu: ‘Banyo küveti, duş teknesi gibi ürünler, inşaat malzemesi sınıfında yer alıyor. Bir de basınçlı kap tanımıyla sağlık malzemeleri kaleminde olan yanık tedavi cihazları var. Bu tanımla compact sistemler getiriliyor. Böyle olunca da hem inşaat malzemesi kalemindeki vergisinden hem de birçok kalite standartı belgesinden kurtuluyorlar. Bu yolla son 4-5 aydır gelen ürünler pazarda etkin olmaya başladı. Ürün çok kalitesiz ve neredeyse kullan at niteliğinde. Müteahhitler de konut ve otel inşaatlarında bunları kullanmaya başladı. Tüketici büyük bir tehlikeyle karşı karşıya.’

İhracat kredisi faizi 2 puan daha indi

DEVLET
Bakanı Kürşad Tüzmen, Türk Eximbank tarafından uygulanan, 1 yıla kadar vadeli Türk Lirası ihracat kredileri programlarının faiz oranlarında 2 puan indirim yapıldığını bildirdi. Enflasyona karşı verilen mücadelede önemli mesafe alındığına da dikkati çeken Tüzmen, ‘Bu durum, piyasa faiz oranları üzerindeki olumlu etkisinin kalıcı olması açısından, hükümetimizin mali disipline ve yapısal reformlara büyük önem verdiğinin göstergesidir’ dedi. Tüzmen, makro ekonomik dengelerde sağlanan iyileşmenin, mali sektöre etkisinin gecikmeli olduğuna da işaret ederek, şöyle devam etti: ‘Bu ortamda Eximbank, 2 puanlık faiz indirimi yaparak, enflasyon hedefini dikkate alan, ekonomideki büyüme ile uyumlu, reel faiz içeren yeni faiz oranlarıyla ihracat sektörü için piyasa yapıcı ve öncü bir rol üstlendi.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!