Güncelleme Tarihi:
Boğaziçi’nde 366'sı tarihi eser niteliğinde, 234’i de kâgir olmak üzere toplam 600 yalı yer alıyor.
İstanbul'un yalıları ve hikayeleri / Foto-Analiz
Ekonomist Dergisi'nden Okhan Şentürk'ün haberine göre, yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın en prestijli ‘ev’leri arasında yer alan Boğaziçi yalıları geçen ay gerçekleşen üç sürpriz satışa ev sahipliği yaptı.
Bir süredir satış masasında olan Kandilli’deki görkemli Clifton Yalısı, 14 Ekim 2010 tarihi itibari ile Torunlar Grubu Yönetim Başkanı Aziz Torun’a geçti. 19’uncu yüzyılın sonlarında inşa edilen tarihi Clifton Yalısı için Torun’un 11.5 milyon dolar ödeme yaptığı belirtiliyor. Ayşe Nilüfer Hayat(İsvan) ve Ömer Kemal İsvan’ın hissedarı olduğu yalının sahibi Aziz Torun, “Yalıyı oturma amaçlı satın aldım” diyor. Torun’un şu anda kagir binadan oluşan yalıyı eski haline uygun olarak yeniden inşa etme konusunda Anıtlar Kurulu’na baş vurduğu gelen haberler arasında.
Torun’un yeni komşuları kim?
980 metrekare arasa içerisinde yer alan Clifton Yalısı, 200 metre taban oturumlu iki katlı kagir bir binadan oluşuyor. Kayıkhaneler dahil 950 metrekare kullanım alanına sahip olan Clifton Yalısı, bu özelliği ile Boğaz’ın en nadide yalılarından birisi olarak gösteriliyor
Tarihte İngiliz Clifton Ailesi’nin yaşadığı yalı 1890 ve 1914 yıllarında iki kez yangın geçirdi. Clifton Yalısı’na komşu olan isimler arasında Fuat Bayramoğlu, Yalçın Sabancı, Hasan Aslanoba, Togay Bayatlı, Şevket Sabancı ve Uğur Mengenecioğlu yer alıyor.
Boğaz’daki yalı piyasasının en ektin isimlerinin başında gelen Ayıkcan Emlak’ın sahibi Yüksel Ayıkcan, yaklaşık dört yıldır satışta olan Clifton Yalısı’nın eski halinin hayata döndürülmesinden sonra değerinin 25- 30 milyon doları bulacağına işaret ediyor.
İpek, yol yalısı aldı
Boğaz’da yalı operasyonuna imza atan bir diğer isim de bünyesinde Bugün Gazetesi. KanalTürk, Bugün TV, Koza Altın İşletmeleri ve Koza Davetiye gibi farklı işkollarında faaliyet gösteren şirketleri bünyesinde toplayan Koza-İpek Holding’in patronu Akın İpek oldu.
İpek, İstanbul'un gözde semti Bebek'te bulunan Handan Aksu ve kızı Suzan Aksu'ya yol yalısını 21 milyon 500 bin dolara satın aldı. 2 bin 700 metrekare arsa içerisinde yer alan bu yol yalısı 700 metrekare kapalı alana sahip. Buna ek olarak 150 metrekare büyüklüğünde müştemilat bölümünün de yer aldığı yalının bahçesinde basketbol sahası, açık yüzme havuzu ve bir de sera bulunuyor.
Bursa’dan A. Hisarı’na
İstanbul Boğazı’nda yalı sahibi olan işadamı kervanın son katılan bir başka isim ise bünyesinde tekstil ağırlıklı 11 şirketi barındıran Bursa kökenli Türkün Holding’in patronu Erol Türkün. Türkün, Anadolu Hisarı’nda Ömer Veysel Midil ile Veysel Dursun’un hissedarı olduğu yalıyı 6 milyon 200 bin dolara satın aldığı belirtiliyor. 464 metrekare arsa içerisinde iki tattan oluşan bu yalı; 380 metrekare kullanım alanına sahip.
Türkün Ailesi, Bursa’nın en eski tekstilcilerinden. Şirketin temelleri 1932 yılında Ali Vehbi Türkün tarafından atıldı. 1947 yılında ikinci kuşağı temsilen Sadettin Türkün, babası Vehbi Türkün’den işleri devraldı. Almanya’daki tekstil eğitimini tamamlayarak 1976 yılında yurda dönen üçüncü kuşağı temsilen Erol Türkün, babası Sadettin Türkün’de desteğini alarak sekiz tezgahla kendi adını taşıyan Erol Türkün firmasını kurarak tekstil üretimine başladı. Erol Türkün, bugün 650 çalışanı ile iplik,dokuma,boya ,baskı ve ev tekstili konfeksiyonu dallarında üretim, yurt içi ve yurt dışı pazarlamasını yapan 11 şirketin sahibi.
"Yalı alıp zarar eden olmadı”
İstanbul Boğazı’nda yalı satışı denildiğinde ilk akla gelen isim; Ayıkcan Emlak’ın sahibi Yüksel Ayıkcan. Parası olan için yalı yatırımının çok karlı olduğuna vurgu yapan Ayıkcan, bu konuda şu bilgileri veriyor:
“Şimdiye kadar yalı alıp da zarar eden hiç olmadı… İnsanlar için yalıda yaşamak ulaşabilecekleri en üst noktalardan bir tanesi. Boğazın sayılı sakinleri arasına katılabilmeyi kim istemez ki? Boğazdaki yalılara istesenizde bir fazlasını daha ilave edebilme şansınız yok. O yüzden de boğazda yaşayan sayılı aileden biri olmak çok prestijli…
Yalılarda bahçe ve rıhtım büyüklüğünün çok önemli yeri var. Bulunduğu mevkii, toplam kullanım alanı, tavan yüksekliği, görmüş olduğu manzara da büyük önemli taşımakta. Bunun yanında yalıların günümüz mimarisinden çok, tarihi kimliğe sahip olması ve restorasyonu sırasında tarihi dokusunun korunmuş olması da çok önemli.”