Köyden kente göçü durdurdular, Fransızca öğrenip turist karşıladılar
Güncelleme Tarihi:
Kars'ta bulunan Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği, kadınların azimli çalışmalarıyla birlikte hem köyden kente göçü durdururken eko-turizm ve peynircilik alanında büyük yer edinmeye başladı. Dernek başkanı Zümran Ömür, kadınlara öncülük ederek birçok alanda başarılara imza attı.
Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği 2000 yılında köy yaşamını yeniden canlandırmak için İlhan Koçulu tarafından Kars’ın Boğatepe köyünde kuruldu.
Zümran Ömür'ün başkanlığındaki dernek bünyesinde bulunan köyün kadınları bitki, mandıracılık ve nesli tükenen tohumlara ilişkin eğitimler aldı. Aldıkları eğitimin ardından doğal kaynakların kullanımının yanında bilgisayar ve dil eğitimi de aldılar. Sağlık, beslenme üzerine de alınan eğitimler sonrasında gıda üretimlerine ilişkin farklı yöntemler belirlemeye başladılar.
TURİST KARŞILAMAYA BAŞLADILAR
Fransa'dan gelen bir grubun Fransızca öğrenmeleri halinde köye turist getirebileceklerini belirtmesiyle birlikte Zümran Ömür öncülüğünde köydekiler Fransızca eğitim almaya başladılar. Eğitimle birlikte eko-turizm de yapmaya çalışan köylüler, ziyaretçileri evlerinde konuk etmeye başladı. Ziyaretçilere yöresel yemekler, yöresel kahvaltılar hazırlanmaya başlandı.
DERNEKLE BİRLİKTE GÖÇ DURDU
Derneğin faaliyete geçmesinin ardından köyden kente göç tersine dönmeye başladı. Köyün ekonomisindeki kalkınmada asıl rolü oynayan kadınlarla birlikte kentten köye göç başladı. Tıbbi bitkiler, peynir, eko-turizm gibi birçok etkenle birlikte köyün nüfusunda artış yaşanmaya başladı.
EKLEM AĞRILARINA YOGA İLE ÇÖZÜM BULDULAR
2400 metre yükseklikte bulunan ve sürekli soğuk iklim altında bulunan Boğatepe Köyü'nde eklem ağrıları için de Zümran Ömür yoganın faydalı olabileceğini düşünerek yoga hocası bulduk. Özverili çalışmaların ardından yoga hocası köydekilere yogayı öğretti ve ilaçlara ilişkin olarak alternatif iyileştirme çözümüne kavuşuldu.
PEYNİR MÜZESİ KURULDU
Türkiye'nin ilk eko müzelerinden olan ve Kars'ın meşhur olan peynirlerinden dolayı Peynir Müzesi kuruldu ve peynir çeşitliliği artırıldı. Köyün en büyük gelir kalemi olan peynirle birlikte eko-turizm de geçim kaynağı haline dönüştü. Kültür turizmi amacıyla gelenlerin sayısı yüzlerden binlere yükseldi. Böylece derneğin çalışmaları kırsal kalkınma alanında bir model haline geldi.