Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2004 00:00
ÇEŞME Altınyunus'ta Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Kalpaklıoğlu'yla sohbet ediyoruz. Masada kardeşi ve Holding'in Başkan Yardımcısı İdil Yiğitbaşı ile Kağıt Dış Ticaret ve Hizmet Grubu Başkanı Mehmet Aktaş da var.Söze cari işlemler açığı ve kriz beklentileri ile Avrupa Birliği'ne (AB) dönük tahminlerle başlıyoruz. Pınar Gıda Grubu'nun faaliyetleri derken, konu el konulan bankaların hakim ortaklarıyla yapılan anlaşmalara geliyor.Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Sümerbank'ın eski sahibi Hayyam Gariboğlu ve Interbank'ın eski sahibi Cavit Çağlar'la 12 yıl vadeli,
dolar bazında yüzde 1 faizli anlaşınca, Yaşar Ailesi'nin yarası yeniden deşiliyor.TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün, "Artık yüzde yarım faizi defterden sildik" mesajını hatırlatınca Feyhan Kalpaklıoğlu dayanamıyor:"Yüzde yarım faizle anlaşmak için büyük paralar mı batırmak lazım?"Kalpaklıoğlu, sonra kendi çabalarına dönüyor: "Asıl işlerimiz aksamasın diye hızla anlaşma çabasına girdik. İlk anlaşmayı biz yaptık. Bize libor artı yüzde 4.5 faizi uygun gördüler. Bizden sonraki bazı büyük anlaşmalarda yüzde 0.50 faizi görünce indirim istedik."Önceleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), şimdilerde TMSF'nin bu başvuruya yaklaşımı ne oldu? Feyhan Hanım yanıtlıyor:"Görüştük, 'Hayır olmaz' demediler. Karşımıza yeni teklifler çıkarıyorlar. Biz diğer örnekleri görünce 2008 yılı sonunda bitecek vademizin uzatılmasını, faizimizin de yüzde 2'ye düşürülmesini istedik. Bakın yüzde yarım ya da yüzde 1 de demiyoruz, yüzde 2. Eylül başında yine görüşeceğiz."Feyhan Hanım da babası Selçuk Yaşar gibi Yaşarbank'ta sorumluluğu eski profesyonel yöneticilere yüklüyor: "Selçuk Bey, Yaşarbank'ı tümüyle profesyonellere teslim etmişti. Bankamız 64'üncü madde kapsamına girdiği için Hazine gözetiminde de kalmıştı. Bankamızdan kimileri gibi yüklü paralar almadık. Bırakın onu bize 1994 krizi sırasında
Merkez Bankası 'açık pozisyonunuzu kapatın' demiş. Dönemin yöneticileri de o günlerdeki zirve fiyattan, 40 bin liradan dolar alıp kapatmışlar. Bu durum, daha sonraki murakıp raporlarına 'yanlış yapmışız' gibi yansımış."Feyhan Kalpaklıoğlu'nun konuşmalarından, "Yaşarbank'a haksız el koydular" havasını çıkarınca, "Kentbank ve Demirbank'ın hakim ortaklarını haklı bulan Danıştay, aynı vizeyi size vermedi" diyorum.Kalpaklıoğlu, iç çekiyor, Danıştay'ı yıpratma gibi bir amacı olmadığı için susuyor. Ancak, "Acaba Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 'El konulan bankaların Danıştay'dan dönmesi'ni olumsuz değerlendirmesinin bunda etkisi var mı?" kuşkusu da arada kafasına takılıyor.Kalpaklıoğlu, Yaşarbank'a el konulmasıyla yaşadıkları zor günlerde diğer kreditörlerin kendilerini sıkıştırmamış olmasından memnun: "Başta IFC olmak üzere, yerli-yabancı finans kuruluşları bize desteği kesmedi."TMSF'nin 2003 Raporu'na göz atıyorum. Yaşarbank'tan hakim ortağın kullandığı kaynağın toplamı 103.2 milyon dolar düzeyinde bulunuyor.Bu rakam başta Çukurova olmak üzere birçok grubun batırdığı, bankadan çektiği kaynağın yanında epey küçük kalıyor.Yaşar Grubu bir yandan gıda ve boya sektöründe atılımlarını sürdürürken, diğer taraftan da "TMSF'den faiz indirimi" gözlüyor.Bakalım pazarlığın sonu nereye varacak?Yüksek faiz alanlar hortumcu değil miydiYAŞAR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Kalpaklıoğlu, Yaşarbank'a "hortum maddesi" diye bilinen Bankalar Kanunu'nun 14'üncü maddesinin 4'üncü bendinin işletilmediğini hatırlatıp, adlarının "hortumcular" listesine girmesine çok içerlediğini belirtiyor. Kalpaklıoğlu, yüksek faiz rantını yiyen banka müşterilerine dikkat çekip, şöyle diyor:"Yaşarbank döneminde babama gelen telefonların yüzde 10'u, 'Sizin banka bana daha yüksek faiz vermiyor, paramı çekeceğim' şeklindeydi. Babam, müşteri şikayeti gibi bize iletirdi. Kendisine, 'bankayı riske atacak faiz vermediğimiz için sevinin' derdik. O dönemlerde elde çanta, yüksek faiz peşinde koşan bazı büyük para sahiplerini de 'hortumcu' diye görmek lazım."Kimi faizle, kimi doğrudan bankasından götürdü... TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün deyimiyle, 37 milyar dolar kesin tüm halkın sırtına bindi...Türkiye'ye "çok pahalı" bir ders oldu değil mi?
button