Güncelleme Tarihi:
MERKEZ Bankası Başkanı Erdem Başçı, bu yıl enflasyon oranının yüzde 5 hedefine çok yakın gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, “Enflasyon hedeflemesine başladığımız dönemin en düşük yıl sonu enflasyonu, bu yıl gerçekleşebilir” dedi. 2015 yılı enflasyon hedefinin Orta Vadeli Program’da yüzde 5 olarak açıklandığını anımsatan Başçı, “Şu anda da resmen açıklıyoruz, 2015 enflasyon hedefimiz yüzde 5. Dolayısıyla önümüzdeki 3 yıl boyunca enflasyonun yüzde 5’e yakın gerçekleşmesini arzu ediyoruz. 2013’e girerken yüzde hedefine ne kadar yaklaşılırsa o kadar iyi” diye konuştu. Merkez Bankası’nın 2013’te de finansal istikrarı çok yakından takip edeceğini, bunun için kredilerdeki büyüme hızının ve TL’deki aşırı oynaklıkların çok yakından izleneceğini bir kez daha tekrarlayan Başçı, yatırımcıya, “Dünyada ne olacağı belli olmaz, bize güvenip risk almayın” uyarısı yaptı.
KALDIRACA DAYALI YENİ ARAÇ
Ankara’da ‘2013 Yılı Para ve Kur Politikası’nı açıkladığı basın toplantısında Merkez Bankası’nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu vurgulayan Başçı, 2013’te mevcut yapısal araçlara ek olarak yeni bir araç kullanacaklarını duyurdu. Buna göre Merkez Bankası finansal istikrara yönelik yeni bir yapısal politika aracı olarak, bankaların 2013 son çeyrek bilançolarındaki kaldıraç oranlarını dikkate alıp 2014’ten başlamak üzere kademeli ilave zorunlu karşılık uygulamasına başlayacak. Bütün ülke merkez bankalarının genel yaklaşımın tedbir alma yönünde olduğunu ifade eden Başçı şöyle konuştu:
DÖVİZ ALIP SATMAYACAĞIZ
“Eski yaklaşım, tek amaç tek araç yaklaşımıydı. Ancak Merkez Bankası olarak son 2-2.5 yıllık dönemde bu araçları geliştirme konusunda mesafe kat ettik.
Yapısal araçlardan bir tanesi vadeye dayalı zorunlu karşılıklar. Yeni yapısal aracımız ise, kaldıraca dayalı zorunlu karşılıklar olacak. Eğer banka öz sermayesine göre çok büyük ölçeğe ulaştıysa yani kaldıracı çok fazla kullandıysa ona bir miktar zorunlu karşılık ayıracak. Bunun dışında inşaat süreci büyük ölçüde tamamlanan Rezerv Opsiyonu Mekanizması (ROM) önemli bir yapısal araç. 2013’te faiz koridoru, politika faizi, Türk Lirası ve yabancı para likidite yönetimi, vadeye dayalı zorunlu karşılıklar, kaldıraca dayalı zorunlu karşılıklar ve ROM’u kullanacağız. Kaldıraca dayalı zorunlu karşılık uygulamasının 2014 yılından itibaren uygulamaya başlanacak. Döviz alımları ve satımları yapmayı öngörmüyoruz.”
BİZE GÜVENİP RİSK ALMAYIN
2013 yılında Merkez Bankası’nın temel rezerv biriktirme aracının ihracat reeskont kredileri olacağığının görüldüğünü kaydeden Başçı, “Rezerv opsiyonu mekanizmasından katsayılardaki ufak tefek değişiklerden daha az bir etki ama ihracat reeskont kredilerinden daha çok bir etki olacak” dedi. Başçı şunları söyledi: “Rezerv opsiyonu mekanizması gerek düzenli döviz ihalelerine gerekse doğrudan müdahaleye duyulan ihtiyacı azaltmaktadır. Kullanılmakta olan kur rejiminde, iktisadi birimler kur riskinin piyasada olduğu bir ortamda faaliyette bulunduklarını dikkate alarak bu riski yönetecek mekanizmaları oluşturmaları gerekiyor. Merkez Bankası dövizdeki dalgalanmaların dalga boyunu azaltacakmış, o zaman ben de risk alayım dememek lazım. Dünyada ne olacağı belli olmaz. Herkes riskini iyi yönetsin. Biz elimizden geleni yaparız, her zaman yapıyoruz. Ama mutlaka risk yönetiminin herkes tarafından çok iyi yapılması lazım.”
Aşırı oynaklık istemiyoruz
MERKEZ Bankası’nın temel görevlerinden bir tanesinin de finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve piyasalarla ilgili düzenleyici tedbirleri almak olduğunu hatırlatan Başçı, finansal istikrar denince aşırı dalgalanmalardan uzak bir finansal sistemin algılandığını, dolayısıyla kredi büyüme hızında aşırı oynaklık istemediklerini söyledi. Başçı, döviz kurlarındaki sert hareketlerin reel sektörü de etkilediğini ve aşırı değerli dönemlerde dış dengeyi bozduğunu, aşırı değersiz dönemlerde de enflasyonu etkilediğini ifade etti.
Kredilerde vade uzayabilir
ÖZEL sektörün bir yıldan uzun vadeli kredileri bulunduğunu ve hükümetin bunun süresini uzatıcı çalışmaları olduğunu da kaydeden Erdem Başçı, “Kasımdan sonra portföy girişlerinde de ciddi artış oldu. 10 yıllık en uzun vadeli DİBS’lere girişler var; para piyasası yerine DİBS’e girmesi; DİBS’te de kısa vade yerine uzun vade DİBS’e girmesi daha iyi” dedi. Merkez’in faiz indirimi dahil tüm adımlarını büyümede bir sorun görüldüğü için değil finansal istikrar amacıyla attığını kaydeden Başçı, “Bizim faiz indirimimiz finansal istikrar çerçevesinde” dedi.
Kaldıraçta ilk adım 2014’te
YENİ politika aracı olarak açıkladığı kaldıraca dayalı zorunlu karşılıklar uygulanmasına ilişkin Başçı şu bilgileri verdi: “İlk aşamada, 2014’ten başlamak üzere, 2013 son çeyrek bilançosuna göre kaldıraç oranı yüzde 3’ün altında olan bankalara 2 puan, yüzde 3-3.25 arasında olanlara 1.5 puan ve yüzde 3.25-3.5 arasında olanlara 1 puan ilave zorunlu karşılık yükümlülüğü getirilecek. 2015 son çeyreğine kadar üst limit kademeli olarak yüzde 5’e arttırılacak.” Başçı, kaldıraç oranı yüzde 3’ün altında banka olmadığını söyledi.
Kriz öncesine dönüş ve normalleşme adımları
MERKEZ Bankası 2 Ocak’tan itibaren gün içi döviz satım ihalelerine ve döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine son verecek. Bankaların Merkez’den alabilecekleri döviz depolarının vadesi bir aydan bir haftaya indirildi ve dolar için yüzde 4.5 ve Euro için yüzde 5.5 olan borç verme faizleri ise her iki para biriminde de yüzde 10’a yükseltildi.