"Bizden harcama çeki istemeyin"

Güncelleme Tarihi:

Bizden harcama çeki istemeyin
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2009 14:50

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, harcama çeki ile tüketimi arttıran bir mekanizmanın teşvik etmiş olunacağını, bu yaşanılan mevcut iktisadi krizi çözmeyeceğini belirterek, “Bireysel tüketimi teşvik yerine, girdiyi üretimi teşvik eden dış pazarların önünü açacak türden tedbirler daha mantıklı ve daha doğru. Bu açıdan baktığımızda lütfen insanlara para verin demeyin” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, çalışma muhabirleriyle bir araya geldi. Gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtlayan Dinçer, ilk önemli toplantısının Üçlü Danışma Kurulu olduğunu ifade ederek, Kurul’un gündeminde kıdem tazminatının olduğunu, bu gündemine de kendisinin oluşturmadığını kaydetti.

“KIDEM TAZMİNATI SÜRECİNDE MODERATÖR GİBİ DAVRANACAĞIM”

Kurulda kıdem tazminatı konusunda mevzuları konuştuklarını anlatan Dinçer, “Ben istiyorum ki hep birlikte güle oynaya mutabakat sağlansın. Konuşmazsak duvarlar örersek meseleyi tartışmazsak sorunu çözemeyiz. Çözümüyle ilgili modelin tartışılması sürüyor” dedi.

Model ortaya çıkmadığı için üzerinden örneklendirme yapmaktan çekindiğini belirten Dinçer, kıdem tazminatında tarafların uzlaşmasını kesin olarak arayacağını söyledi. Dinçer, kıdem tazminatı sürecinde moderatör gibi davranacağını kaydetti.

“İŞSİZLİK FONU’NDA OYUNUN ŞARTLARI AÇIKÇA BELLİ”

Sendikaların İşsizlik Fonu’ndan yararlanma şartlarının gevşetilmesine yönelik taleplerin hatırlatılması üzerine Bakan Dinçer, İşsizlik Sigortası Fonu’nda oyunun şartlarının açıkça belli olduğunu, her seferinde bu şartlar üzerinde oynanmaması gerektiğini vurguladı. Dinçer, “Hak sahipliği olmanın ölçüsünü kaçırmamız lazım. Popülist yaklaşımlarla hak sahibi olmanın ölçüsünü kaçırırsak 2 yıl sonra bizi suçlarsınız” dedi.

İşsizliğin bu ay da biraz daha yüksek olacağını ifade eden Dinçer, işsizliğin bütün ülkelerde çok hızla arttığını kaydetti.

“VALİLER İSTİHDAM PAKETİ İÇİN ÇALIŞMAYA BAŞLADI”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni istihdam ve teşvik paketini ile ilgili bilgi veren Dinçer, paketin kronik işsizliği çözmeye yönelik tedbirler içermediğine dikkat çekti. Dinçer, kronik işsizliği çözmenin temel göstergesinin ekonomik büyüme olduğunun altını çizerek, yatırım teşvik sisteminin ekonomik büyümeyi öngördüğünü kaydetti. Teşvik sisteminde kaynağın İşsizlik Fonu’ndan oluşturulacağını belirten Dinçer, sistemin işleyişi hakkında şu bilgileri verdi:

“İllerdeki İş-Kur’lar bu kaynağın aktarılmasını sağlayacak. Yerel düzeyde gerekleştirilecek projeleri İl İstihdam Kurulları belirleyecek. Valinin başkanlığını da kurul yapacak. Hizmet satın alma yöntemiyle yapılacak. Şirketlerin İş-Kur’a kayıtlı olma şartı aranmayacak. Firma olacak ve yeni eleman alımı yapacaklar. Valilerin domuz gribi bilgilendirmesi için Ankara’ya geldiği süreçte program hakkında konuştum. Projelerin hazırlanması için ricada bulunmuştum zaten. Valiler hazırlık içinde. Her ilde kendi ihtiyaç duyduğu kadar alımları dağıtacağız. Şirkette kaydedilmiş, sosyal sigortası ödenmiş kişi olacaksınız. Primleri biz ödeyeceğiz, maaşını ödeyecek.”

“İSTİHDAMIN GENİŞLETİLMESİ PROJESİ’NİN MALİYETİ 1 MİLYAR TL”

İstihdamın genişletilmesi projesinin bedelinin 2009-2010 yılı sonuna kadar 1 milyar 6 milyon olduğuna dikkat çeken Dinçer, zaten bunun 512 milyon lirasının mesleki eğitim, girişimcilik eğitimi, toplum yararına çalışma için 2009 yılı içinde bütçelendirildiğini kaydetti. Staj yapanlara 15 lira verileceğini anımsatan Dinçer, 2 yıl için 100 bin kişi planladıklarını ve 202 bin lira maliyet hesapladıklarını söyledi.

Öte yandan, primsiz ödemelerle ilgili de çalışma başlattığını da anlatan Dinçer, onlarında sosyal güvenliğe ve genel sağlık sigortasına sahip olacağını kaydetti.

“HARCAMA ÇEKİ İKTİSADİ KRİZİ ÇÖZMEZ”

Harcama çeki ile ilgili soru üzerine Dinçer, “Tüketicinin eline para harcasın diye verdiğiniz zaman gıdayı ve giyimi tüketimi arttıran bir mekanizma teşvik etmiş olursun. Bu bizim yaşadığımız mevcut iktisadi krizi çözmez. Biz ara malı üreten işletme alanlarını harekete geçirecek bir şey yapmalıyız. Aldığımız tedbirler doğru tedbirlerdir. O yüzden insanlara tüketimi teşvik edecek tedbirlerin mevcut yaşandığımız sorunu çözecek bir tedbir olmadığını açıkça anlatmamız lazım. Bireysel tüketimi teşvik yerine, girdiyi üretimi teşvik eden dış pazarların önünü açacak türden tedbirler daha mantıklı ve daha doğru. Bu açıdan baktığımızda lütfen insanlara para verin demeyin” diye konuştu.

“FİRMALARA TOPLAM 32.8 MİLYON TL KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ VERİLDİ”

Kısa çalışma ödeneği süresinde uzatma olmadığını dile getiren Dinçer, 2008 Kasım’dan Mayıs ayına kadar kısa çalışma ödeneğine 3 bin 484 firma başvurduğunu, bin 418 firmanın başvurusunun kabul edildiğini kaydetti. Talebi kabul edilen firmalarda 122 bin 520 işçi çalıştığının altını çizen Dinçer, bu süreçte ÖTV ve KDV tedbirlerinin etkisiyle Bursa, İstanbul, Kocaeli ve Sakarya gibi illerde bulunan 600 firmanın talebinden vazgeçtiğini vurguladı. İncelemesi devam eden bin 122 firma olduğunu belirten Dinçer, talepte bulunan firmalarda Mart’tan itibaren azalma olduğunu ifade etti. Dinçer, kısa çalışma ödeneği kapsamında Nisan itibariyle firmalara 32 milyon 881 bin TL ödendiğini kaydetti.

“SOSYAL GÜVERLİK PRİMLERİ GELİRLERİNDE DÜŞÜŞ YAŞANDI”

Sosyal güvenlik prim gelirlerinde düşüş yaşandığını dile getiren Dinçer, Eylül’de 9 milyon 163 bin olan kayıtlı sigorta sayısının 2008 Aralık’ta 8 milyon 802 bine, Mart 2009’da ise 8 milyon 352 bine düştüğüne dikkat çekti.

DENETİMLE İLGİLİ YENİ PROJE BAŞLATILDI

Göreve geldiğinde İş teftiş kurulu ile görüştüğünü, 600 müfettişin olduğunu belirterek, 584 müfettişle iş sağlığı ve güvenliğinin arzu edilen yere getirmenin mümkün olmadığını kaydetti. Almanya’da 6 bin müfettiş olduğunu, Türkiye’de de 6 bin müfettiş de olsa bütün işletmeleri iş güvenliği ve sağlığı açısından istenilen yere getirilemeyeceğini ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:

“Başka bir şey yapmamız lazım. Tek tek işyerlerine gitmek yerine rehberlik hocalık yapsak. Mesela, inşaat sektöründe çalışırken yılda 400 yakın insan inşaatta iskelelerden düşüyor önemli kısmı ölümle neticeleniyor. Başka ülkelerde düşme var ama ölüm bu kadar yüksek değil. Tek tek inşaatlara gitmek yerine inşaat birlikleriyle anlaşıp tedbirleri anlatsak. İnşaat alan temin eden taşeron kullanan iş yerlerine bizim yerimize siz teftiş gibi çalışın. Çocuk çalıştırıyorsa, iş güvenliğiyle ilgili tedbirler almamışsa oradan iş almayın desek yeminli mali müşavirleri gündeme getirsek çok daha geniş kesimi işin içine sokabiliriz. Bununla ilgili proje başlattım.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!