"Biz istihdam yarattık ama..."

Güncelleme Tarihi:

Biz istihdam yarattık ama...
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2010 00:00

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kriz döneminde Türkiye'nin istihdam yarattığını ancak işgücüne katılım çok fazla olduğu için, bu dönemde işsizliğin yükseldiğini kaydetti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Marmara Üniversitesi Maliye Araştırma ve Uygulama Merkezinin düzenlediği ''Global Krizin Türk Kamu Maliyesine Yansımaları'' konulu toplantıya katıldı.

Şimşek, bütçe açıklarında ciddi bir artışın, kamu borç dinamiklerinde inanılmaz bir kötüleşme ile birlikte ortaya çıktığını ve şu anda ''Acaba bazı devletler borçlarını sürdürebilir mi, yükümlülüklerini yerine getirebilir mi?'' sorunuyla karşı karşı olunduğunu anlattı.

Şimşek, ''Yani bir özel sektör bilanço problemi şu anda, bir kamu sektörü bilanço problemine dönüşmüş durumda ve bazı ülkelerin iflası tartışılabilir bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Bence bu önemli bir konu. Yani tabii ki Yunanistan, Portekiz, İspanya vesaire gibi ülkelerle ilgili kaygılar bu kadar ön plana çıkmadan önce piyasalara baksanız V formatında bir çıkış trendi fiyatlandırıldı'' diye konuşan Şimşek, şimdi ise acaba ikinci bir dip yaşanabilir mi kaygısının yaşandığını söyledi.

Bu kaygılardan ötürü tabii ki piyasaların bu konuyu yeniden düşündüklerini belirten Şimşek, bu olayı sadece ve sadece bazı ülkelerin borç dinamiklerine ilişkin kaygılara indirgemek istemediğini, bu arada Çin'in bir miktar frene basması, Hindistan'ın ve diğer bazı ülkelerin para politikasında sıkılaştırmaya gitmeleri, örneğin Brezilya'nın mali canlandırma programlarını ortadan kaldırması ile ilgili hususların da global büyümeye ilişkin yeni soru işaretleri uyandırdığını anlattı.
''Yani o çerçeveden bakmak lazım. Son birkaç haftadır yaşadığımız piyasalardaki gelişmeleri muhtemelen o çerçevede değerlendirmek lazım'' diyen Şimşek, dünyada kriz döneminde olağanüstü tedbirler alındığını, gerek bankalara verilen sermaye desteği gerekse ekonomileri canlandırma konusunda yapılan ek harcamalar veya vazgeçilen vergiler, birtakım garantiler, taahhütlerle birlikte rakamın 5,5 trilyon dolarlık bir tedbir paketinden bahsedilebileceğini söyledi.
Olağanüstü tedbirlerin uygulamaya konmasıyla dünya ekonomisinin bir depresyonu, bir buhranı atlattığını, hatta belki beklenenden çok daha hızlı da bir büyüme patikasına girmiş durumda olduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti:

DÜNYA EKONOMİSİ DÜŞÜŞ TRENDİNE Mİ GİRECEK

''Şimdi bu büyüme patikasında dünya tekrar aşağıya doğru bir trende mi girecek yoksa bu mevcut zemini koruyacak mı? sorusu tabii ki bence çok önemli bir sorudur. Bizim için de önemlidir tabii ki dünya açısından çok kritik bir sorudur. Dünya ekonomisi bu destekler olmadan güçlü bir şekilde yoluna devam edebilir mi sorusu çok anlamlı bir sorudur. Maalesef o soruya cevap vermek kolay değildir. Muhtemelen gelişmiş ülkeler açısından bu soruya olumlu cevap vermek çok zor. Gelişmekte olan ülkelerin durumu çok farklı çok daha iyi durumda.

Tabii bu ülkelerin borç dinamiklerine ilişkin endişelere son verebilecek miyiz, o tekrar bir güven kaybına yol açacak mı? Bu da çok önemli bir sorudur. Öyle inanıyorum ki Avrupa tabii ki şu anda bir çaba içerisinde bu endişelerin daha da büyümemesi için, muhtemelen bu aşamada belki bu endişeler sınırlanabilir diye düşünüyorum.

En son G-7 zirvesinde maliye bakanları, devlet başkanları henüz mali canlandırma programlarını sonlandırmak için erken olduğu konusunda hemfikir olduklarını ifade ettiler. Bu muhtemelen doğru bir yaklaşım ama bu yaklaşımı mutlaka bu ülkeler kredibilitesi olan orta vadeli mali programlarla desteklemeleri lazım. Türkiye'de açık arttı, dünyada bütçe açıkları arttı. Krizin önemli ölçüde yansıması diye bunu satabilirsiniz. Çıkıp piyasalara 'bu bir kerelik bir şoktur, bu devam etmez' demek için bu sözleri tabii ki desteklemek lazım. Biz Türkiye olarak aslında bunu yapan ilk ülkelerden birisiyiz.

Kriz döneminde politika yapıcıları olarak, hükümet yetkilileri olarak çok eleştirildik, ama şimdi geriye baktığımızda aslında çok sakin bir şekilde kendi kaynaklarımızdan kendi önlemlerimizle bu işi mümkün olduğunca iyi yönettiğimiz kanısındayım. Çıkış stratejileri önemlidir, Türkiye ortaya bir çıkış erken bir şekilde koyan ve dolayısıyla piyasa beklentilerini o çerçevede çıpalayan nadir ülkelerden bir tanesidir diye düşünüyoruz.

SADECE KAĞIT ÜZERİNDE BİR PLAN YAPMADIK

Orta vadeli bir mali programı inşa ettik ve gerçekçi olan kredibilitesi olan bir program ortaya koyduğumuz kanısındayız. Hatta belki biraz özellikle hedefler bağlamında, makro ekonomik çerçeve bağlamında orta vadeli program ve orta vadeli mali program biraz da aslında muhafazakar, mütevazi bir programdır, çok iddialı bir program değil ama güven bakımından da son derece gerçekçi bir program olduğu ortaya çıkıyor. Bence bu önemli... Türkiye olarak sadece kağıt üzerinde bir plan koymadık. Onu gerçekleştirmeye yönelik de etkili adımlar attık.''

Dünyanın ve Türkiye'nin krizin sonucu olarak karşı karşıya olduğu en ciddi sorunun işsizlik olduğunu dile getiren Bakan Şimşek, ''Bu çok ciddi bir sorundur ve gerçekten de uzun bir süre bizim karşı karşıya olacağımız, sadece Türkiye'nin değil, bir çok ülkenin karşı karşıya olacağı bir sorundur. Bugün İspanya'nın yüzde 19,5 civarındadır, Avrupa ortalaması yüzde 10, ABD yüzde 10 civarındadır. Birçok ülkede yüzde 10-12'ler civarında bir işsizlik oranı vardır. Türkiye'de de bu dönemde işsizlik yüzde 10,3'ten 13,1'e kadar yükselmiştir. Aslında kriz döneminde Türkiye istihdam yaratmıştır ama işgücüne katılımın çok fazla olduğu bu dönemde işsizlik yükselmiştir'' diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!