Biz ağlarken insafsız bankalar gülüyor, sonra 1500 kişi atıyor

Güncelleme Tarihi:

Biz ağlarken insafsız bankalar gülüyor, sonra 1500 kişi atıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2009 00:00

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, EGD’nin Kartepe’de düzenlediği zirvede bankacıları "insafsızlık"la suçladı. Hisarcıklıoğlu, "Bizler ağlarken onların mutlu olması mümkün değil ama bir bakıyorum bir bankamızın sorumlu kişisi ’her şey güllük gülistanlık’ diyor. Ertesi gün kapının önüne 1500 çalışanını koyuyor" dedi.

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomik kriz sürecinde bazı sektörlerin yanlış işler yaptığını savundu ve bankalara sert şekilde yüklendi. Bankacılara "Bizler ağlarken onların mutlu olması mümkün değil ama bir bakıyorum bir bankamızın sorumlu kişisi ’her şey güllük gülistanlık’ diyor. Ertesi gün kapının önüne 1500 çalışanını koyuyor" diyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bankaların mevduat faizinin iki katı fiyatına kredi açmalarını, krizle birlikte yine Hazine’yi fonlamalarını eleştirdi. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) Kartepe Green Park Hotel’de düzenlediği Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Hisarcıklıoğlu Türkiye’nin ekonomik krizden az hasarla çıkmak için iç talebi canlandırması gerektiğini söyledi.

Bankalardan şikayetçiyiz

Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Bankalardan çok şikayetçiyiz. Niye? ’Kredileri bize vermiyorlar’ diye şikayetçiyiz. Bize verdikleri krediler 14 milyar lira azalmış. Devlete borç vermek için kestiler. Bankaların menkul kıymetler portföyü 31 milyar lira artmış. Bize de insafsızca yükleniyorlar. Her sektör zarar ederken, kár patlaması yaşıyorlar. Böyle şey olur mu? Kár patlamasının altındaki şu: Banka parayı yüzde 12-12.5’le alıyor. Kredi almaya gidince yüzde 20-25 istiyor. Böyle şey olmaz, bu insafsızlık. 12.5’a al 25’le sat. Eğer krizden hep birlikte çıkacaksak sorumlulukları bilmek lazım. Bizler ağlarken onların mutlu olması mümkün değil ama malesef bir bakıyorum bir bankamızın sorumlu kişisi ’her şey güllük gülistanlık’ diyor. ’Acaba biz mi farklı bakıyoruz da göremiyoruz’ diyorum. O haberi okuduğum gün kapının önüne 1500 çalışanını koyuyor. Hani güllük gülistanlıktı. Kár patlaması yaşıyorsan, o 1500 kişiyi çıkarma da onlar işini kaybetmesin bari."

İç talep çok önemli

Ekonomik krizi atlatmak için en önemli önlemin "iç talebi canlı tutmak" olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan ile Hindistan’a gittik. Hindistan Başbakanına ’ekonomik krizi nasıl aşacaksınız’ diye sordum. ’Bizim iç pazarımız büyük, eğer iç talebi canlı tutarsak krizden sağlam çıkarız’ dedi. Dönünce bu konuya baktım ve ilginçtir; Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 68’inin özel tüketimden geldiğini gördüm. Yani 72 milyonun tüketimi çok önemli bir konu. Biz de eğer iç tüketimi canlı tutarsak bu krizden negatif etkilenmemiz çok azalır. Zaten bu dönemde dışarıya kumanda edemeyiz ki. Milli gelirde kamu tüketim payı sadece yüzde 10. Anasektörlerimizin dışa bağımlılığı da otomotiv hariç çok az. Hane halkı tüketimi ile milli gelir genel olarak paralel hareket ediyor. İnsanların tüketime devamı için inandırıcı tutarlı bir programa ihtiyaç var."

Otomotivde ÖTV inince fiyata zam yapılmasını anlayamıyorum

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ÖTV indiriminden sonra stokları eriten otomotiv sektörünü fiyatlarına zam yaptıkları için eleştirdi. Hisarcıklıoğlu, "Böyle şey olur mu? Hem satamıyoruz diye şikayet edeceğiz, ondan sonra biraz önü açılınca da hadi bakalım zam yapacağız" dedi.

Akıllı adam kavga etmez, hükümetle 84 kez buluştuk

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçik meydanlarında ’işçi çıkaran patronlarla hesaplaşacağız’, ’işi batanlar beceriksizler’ gibi suçlamalar yöneltti. Siz, 1 milyon 300 bini aşan üyeyle iş dünyasının en büyük çatı örgütünün Başkanı olarak bunlara yanıt vermediniz. Başbakan’ın eleştirilerine yorumunuz nedir?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Bizim kavgayla işimiz olamaz. Akıllı adam kavga etmez. Ekonomik kriz sürecinde sürekli sorun dile getirmek, kamuoyu önünde tartışmak ya da ’öldük bittik’ demek kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Sorunları bağıra çağıra çözebilir miyiz? Bunu bir siyaset olarak yapamayız. Nedir çözüm? Sorunları çözüm önerileriyle birlikte konuşmak. Benim işim de bu; çözüm yollarını bulup anlatmak. Kriz sürecinde Cumhurbaşkanı, Başbakan ya da bakanlarla 84 kez biraraya gelmişiz, anlatmışız. Bunların bir kısmı da son zamanlarda uygulanmaya başlandı."

Mevzuata uygun ölüyoruz

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kamu yönetimini eleştirererk, devletin alacağına şahin olurken borcunu ödeme konusunda keyfi davrandığını vurguladı. Kriz ortamında iyi yönetimin, çabuk önlem almanın önemli olduğunu vurlayan TOBB Başkanı bu konuyu vurgulamak için bir de şöyle bir fıkra anlattı: "Vatandaşın biri ilçeden, köye giderken bir bataklığa düşer. Çırpındıkça batarken, oradan geçen adama, ’Kurtar beni, yardım et’ diye seslenir. Adam, ’Kusura bakma ben devlet memuruyum, sen şu anda Hazine arazisindesin ve Hazine arazisinden mal almak suçtur. Ben sana hemen yardım edemem’ der. Bataklıktaki vatandaş, ’İyi ama kardeşim ben boğuluyorum’ der. Memur, ’Kaymakama giderim, Hazine arazilerine bakan memur seni oradan çıkarmanın suç olup olmadığına bakar, eğer suç değilse itfaiyeye haber veririz, seni çıkarırlar’ der. Vatandaş ’ben o zamana kadar ölürüm’ der. Memur, ’Ben sana ölmezsin demiyorum ki. Ölürsün ama mevzuata uygun ölürsün’ der. Biz de bu fıkradaki gibi mevzuata uygun ölüyoruz yani."

Bu kadar bütçe açığı çok büyük tehlike

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yılın ilk 2 ayında bütçenin 10 milyar TL’ye yükseldiğine işaret ederek, "2009 bütçesinde yıllık olarak ne öngörüyorduk? 10 milyar lira. Biz bunu 2 ayda vermiş olduk. Şubattaki artışımıza baktığımız zaman bütçe açığında tam yüzde 2 bin 187’lik bir artış var. Faiz hariç giderlerimiz yüzde 30 arttı ama vergi gelirleri ekonomi daraldığı için yüzde 6 azaldı. Cari transferler, yani harcamalarda da yüzde 48’lik artış oldu" dedi.

Rehavette yakalandık

RİFAT Hisarcıklıoğlu Türkiye ekonomisinin krize rehavette yakalandığını söyledi ve şöyle konuştu: "Sürdürülebilir büyümeye yakaladık diye rehavate kapıldık. 2005-2006’da yatay gitmeye başladık biz de uyarmaya başladık. 2007 başından itibaren büyüme rakamları aşağı inmeye başladı, biz uyarıyı daha da kuvvetlendirdik. "
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!