Biyodizelde düşük ÖTV isteği

Güncelleme Tarihi:

Biyodizelde düşük ÖTV isteği
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2006 12:23

Yerli hammaddeden üretilecek biyodizele özel tüketim vergisi (ÖTV) muafiyeti sağlanması konusunda ”ümitli” olan biyodizel üreticileri, biyodizel üretimi nedeniyle kanola-soya ithalatının “patlayacağı”, yerli üreticilerin zarar göreceği görüşünü gerçekçi bulmuyor.

Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği (ALBİYOBİR) Genel Başkanı Tamer Afacan, biyodizel üretiminde kullanılacak ithal hammadde de verginin, ÖTV olarak değil, ithalat rejimi ile düzenlenmesinin daha uygun olacağını söyledi.

Afacan, Türkiye'de biyodizel üretiminin gelişmesinin tamamen ÖTV muafiyetine bağlı olduğunu vurgularken, bayi karı ile birlikte maliyeti 1,88 YTL olan biyodizele 65 kuruş ÖTV getirilmesi halinde fiyatın motorinin üzerine çıkacağını, bu fiyatla satış yapmanın da mümkün olmadığını kaydetti.

Tamer Afacan, A.A muhabirine yaptığı değerlendirmede, çevreci bir yakıt olması nedeniyle dünyanın hiç bir ülkesinde vergi uygulanmayan biyodizele Türkiye'de ÖTV getirilmeye çalışılmasını eleştirerek, sektör olarak, “çiftçiyi de kurtarmak” amacıyla, yerli hammaddeden üretilecek biyodizelin ÖTV'den muaf tutulmasına rağmen, ithal hammaddeden üretilecek biyodizel için “sektörü yaşatacak kadar miktarda” ÖTV uygulanmasını kabul edebileceklerini belirtti.

Bu hafta başında, AK Parti Grup Başkan Vekili Salih Kapusuz başkanlığında, sektör temsilcilerinin ve milletvekillerinin katılımı ile TBMM'de bir toplantı yaptıklarını hatırlatan Afacan, bu toplantıda, “atık yağların çevriminden ve yerli tarım ürünlerinden elde edilen biyodizelin ÖTV kapsamı dışında kalması konusunda mutabakat sağlanmasını” sektör açısından çok olumlu bir gelişme olarak nitelendirdi.

“2 YIL HAMMADDE İTHALATI ZORUNLU”

Yerli hammaddeden üretilecek biyodizele ÖTV muafiyeti getirilmesinin sektörü ayakta tutmaya yetmeyeceğini kaydeden Afacan, şu bilgiyi verdi: “Türkiye'de soya ve kanola üretimi çok düşük. Biyodizel konusunda halen 1,5 milyon ton kapasiteli yatırım yapıldı. Lisans almak için EPDK'ya 181 yatırımcı başvurdu. Bunlardan 35'i henüz yatırıma bile başlamadı. Mevcut 1,5 milyon tonluk kapasiteye karşın, Türkiye'de geçen yıl 1200 ton kanola, 160 ton aspir üretildi. Pamuk, ayçiçeği ve toplama yağlardan da biyodizel üretiliyor ama esas hammadde kanola, soya ve aspir. Yatırımcı şirketler, kanola ve soya üretimi için çiftçilerle sözleşme yapıyor. Ancak, biyodizele ÖTV konursa, bu sözleşmeler uygulanmaz. Yerli hammaddeden üretilecek biyodizel için ÖTV istisnası sağlansa bile, istenilen miktarda üretim ancak 2007 sonunda gerçekleşebilir. Kanola, ekim ayında ekiliyor, Mayıs'ta hasat ediliyor. Bu nedenle ithalat her halükarda zorunlu.”

Geçen yıl, biyodizel üretimi için 42 bin ton soya ve kanola ithal edildiğini, ÖTV sorununun çözümü halinde, sektörün bu yıl ve gelecek yılki ihtiyacını ancak ithalat ile karşılayabileceğini anlatan ALBİYOBİR Başkanı Tamer Afacan, ithal edilecek soya ve kanola miktarının da EPDK'dan lisans alacak tesislere bağlı olduğuna işaret etti.
Her halükarda, 1,5 milyon tonluk kapasitenin tamamının kullanılmasının söz konusu olmayacağını, dolayısıyla yerli üreticiye zarar verecek bir ithalatın mümkün olamayacağını vurgulayan Afacan, bu yıl için en fazla 200 bin tonluk kanola-soya ithalatı öngördüklerini açıkladı.

Yatırımcıların yerli soya-kanola üretimini artırmaya yönelik gayretleri nedeniyle, ithal hammaddeden üretilecek biyodizelle ilgili vergilendirmenin ÖTV ile yapılmasını da pratik bulmadıklarını anlatan Afacan, şunları söyledi:
“Büyük bir ihtimalle 2-3 yıl içinde sektör ihtiyacı olan hammaddeyi yurtiçinden karşılar hale gelecek. Bu süre içinde, ithal hammaddeden üretilecek biyozidele, sektörü yaşatacak kadar bir ÖTV uygulanabilir. Ancak, kanunları değiştirmek daha zor olduğu için, vergilendirme her yıl yenilenen ithalat rejimi kararları ile yapılsa daha pratik olabilir. İthalat rejimi ile biyodizel üretimi amacıyla ithal edilecek soya ve kanola için tarife kontenjanı açılabilir ve bu kapsamdaki ithalata daha yüksek ama sektörü yaşatacak bir vergi konabilir. Yurtiçindeki gelişmelere bağlı olarak, gümrük vergisi daha kolay değiştirilebilir.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!