Birleştiren danışmanlar

Güncelleme Tarihi:

Birleştiren danışmanlar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2001 15:31

Yaklaşık 9 ay önce Tasaffuf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Demirbank, İngiliz kökenli HSBC'ye 350 miyon dolara satıldı. Sırada Etibank ve İktisat Bankası var. Fondaki bankaların satılmasının ardından Türkiye'deki bankacılık sektörünün yeniden yapılanma sürecine girmesi bekleniyor. Banka birleşmeleri konusunda danışmanlık yapan Egon Zehnder International Yönetim Danışmanı Murat Yeşildere işsiz bankacıların bu yapılanmadan faydalanarak farklı alanlara kayabileceklerini belirtiyor.


2001 yılı Türk bankacılık sisteminde değişim rüzgarlarının miládı olarak kabul ediliyor. Yapılan operasyonlar sonunda bankacılık sektörü binlerce çalışanını krize kurban verdi. Türkiye Bankalar Birliği'nin araştırmalarına göre Aralık 2000-Haziran 2001 döneminde 15 bin 750 bankacı işsiz kaldı. Geride kalan 154 bin 750 bankacı 'şimdilik' sektördeki gelişmeleri izliyor.

Danışmanlık firması Egon Zehnder Yönetim Danışmanlarından Murat Yeşildere Türk bankacılık sistemi için yeni bir sayfanın açıldığı görüşünde. Yeşildere, Türkiye'de bankacılık sektörünün geleceği ile ilgili sorularımızı yanıtladı;

Türk bankacılık sektöründe yaşanan 'yapılanma' rüzgarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Türkiye'de bankacılığın çehresi değişecek. Bankacılık sektöründe ağırlık bugüne kadar en büyük dört bankadaydı. Dördüncü banka beşinci bankanın neredeyse iki katı büyüklükteydi. Bankaların ana faaliyeti kamuya kaynak sağlamaktı. Bankalar kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenecekler.

Sizce sektörde kaç banka kalacak?

- Önümüzdeki yıllarda büyük banka sayısı en fazla 10 olacak. Bunların dışında kalan bankalar 'niş oyuncular' olarak sistemdeki yerlerini alacaklar.

Niş oyuncular ne anlama geliyor?

- Niş bankalar hedefledikleri mecraya bağlı olarak uzmanlaşacaklar. Örneğin bir banka yalnızca İstanbul'u ya da Ege Bölgesi'ni hedefleyecek ve bu bölgelerde hizmet verebilecek. Bir başka banka insan kaynağı anlamında farklılaşacak. Özel bankacılık işlemleri bu duruma en iyi örnek. Bu tür bankalar son derece yetkin ve kısıtlı sayıda insanı çalıştırarak belli kitlelere ulaşıyorlar.

Bu durum bankacılık sektöründe çalışanlara nasıl yansıyacak?

- Türkiye'de finansal hizmetler alanında çalışan sayısı 200 bin kişiyi buluyor. Bu çalışanların yarısı farklı fonksiyonlara kayacak. Bu kişiler işsiz kalmayacak, başka faaliyet alanlarına kayacaklar.

Sektörde yabancı sermaye desteği gündemde. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Çok önemli bir olumlu gelişme. Yabancı yatırımcılar sisteme disiplin getirecekler. Bugün sektördeki yabancı bankaların ağırlığı yüzde üç. Oran, HSBC ve Intesa gibi firmaların sektöre girmesiyle iki yıl içinde yüzde 25'e varacak.

Türk bankaları arasında benzer birleşmeler yaşanacak mı?

- Bundan 10 yıl önce Türkiye'de banka birleşmesi olmaz diyorduk. Bu durumun ilk nedeni rekabeti engelleyen faktörlerin olmasıydı. Sektöre giriş ve çıkış serbest değildi. Mevduata yüzde 100 güvence veriliyordu. Bu nedenle 'herkesin' bir bankası oldu.

Bankaların çoğu halka açık değil. Kárlı görünen bankaların gerçekte büyük zararda olduğuna şahit olduk. Sistemin şeffaflaşması gerekiyor.

Türkiye'de bankalar tam anlamıyla birleşmeseler bile operasyonel anlamda birleşecekler. Bazı operasyonlar 'ortaklaşa' yürütülecek. Böylece verimsizlik azalacak. Bir grubun üç beş bankası olamayacak. Vergiyle ilgili teşvikler birleşmeleri artıracak. Bankalar, gerçek anlamda kár edebilecekler.

Türkiye'de banka birleşmeleri konusunda çalıştınız mı?

- Dünya genelinde yabancı bankaların hemen hepsiyle çalıştık. Türkiye'deki bankalarla böyle bir çalışmamız olmadı. Türkiye'de banka birleşmesi adında bir kavramın olduğunu söylemek zor. Tabelalar veya lisanslar satın alınıyor o kadar. Kamu bankalarındaki birleşmelerin insan kaynakları açısından yeterince verimli olduğunu düşünmüyorum. Bankalar bu konuda herhangi bir şirketten danışmanlık desteği almadılar. İşten çıkarma süreci basit bir bilgisayar değerlendirmesiyle yapıldı. Bir çalışan kaç yıldır çalışıyor, hangi dilleri biliyor, disiplin cezası var mıdır gibi kriterler göz önünde bulunduruldu. Düşünün, bir çalışan yıllarca bir bankaya hizmet veriyor ve sonunda bilgisayar programına göre işten çıkarılıyor.




BANKACILIKTA

NELER OLACAK


Murat Yeşildere bankacılık sektöründe istihdam sisteminin de değişeceğini düşünüyor. Bankacılık sektöründe öne çıkacak alanları şöyle sıralıyor:

Özel bankacılık sistemi öne çıkacak.

Risk yöneticilerinin önemi artacak.

Günlük fon yöneticileri ön plandaydı. Bundan böyle emeklilik fonları gibi uzun vadeli fon yöneticilerinin önemi artacak.

Sermaye azalacak. Bu nedenle 'varlığa dayalı' finansman modeli gelişecek. Proje ve ticaret finansmanı öne çıkacak. Bu alanda uzmanlara ihtiyaç duyulacak.

Reel sektörden finans yöneticilerine olan talep gün geçtikçe artıyor. Muhasebe bölümleri firmaların finans yükünü kaldıramıyor. Bankacılar şirketlerin bu bölümlerinde istihdam edilecekler.

Bankacılık dışındaki finansal hizmetlerin önü açılacak. Leasing ve factoring'in önemi artacak.

EGON ZEHNDER
Egon Zehnder International 1964'te İsviçre'de kuruldu. Stratejik yönetim kaynakları bulma ve değerlendirme konularında danışmanlık hizmeti veriyor. 36 ülkede 57 ofisi var. 12 yıl önce Türkiye'ye geldi.

Şirketin yönetim kadrosu Haluk Alacaklıoğlu, Murat Yeşildere ve Ogeday Karahan'dan oluşuyor. Toplam çalışan sayısı 15.

Egon Zehnder şirket birleşmeleri alanında firmalara insan kaynakları desteği veriyor. Birleşen firmaların yönetim kadrolarını seçiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!