Bireysel emeklilik ‘yastık altı altın’ formülüyle geleneksel yatırım çekecek

Güncelleme Tarihi:

Bireysel emeklilik ‘yastık altı altın’ formülüyle geleneksel yatırım çekecek
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2010 00:00

AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su Meral Eredenk, SPK’nın bireysel emeklilikte (BES) altın ve gayrimenkul gibi geleneksel yatırımların gelirine endeksli fonlara izin vereceğini belirterek, “BES’te yastık altı altınlar kadar getiri sağlayan yatırımlar mümkün olursa BES’e ilgi artar. BES’linin altında gözü kalmaz ve sektör sıçrama yapar” dedi.

TÜRKİYE’de Ekim 2003’te başlayan bireysel emeklilikte (BES) toplam fon büyüklüğü temmuz ayı başında 10.4 milyar TL, katılımcı sayısı ise 2.2 milyon kişiye ulaştı. Bu yıl sonunda fon büyüklüğünün 11 milyar TL’ye, 10 yıl içinde de 90 milyar TL’ye çıkması bekleniyor. Katılımcıların yüzde 60’ının erkek, yüzde 40’ının kadın olduğu ve ev hanımlarının küçük bir pay aldığı BES’te de toplumdaki kadın-erkek eşitsizliğinin yansımaları var. 2008 krizinde pek çok sigorta şirketi zarar görürken, sonraki yıllarda yaşanan sel, fırtına, deprem ve en son Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısı gibi afetler de sigorta şirketlerini zora soktu. AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su Meral Eredenk, yüzde 65 hayat ve emeklilik sigortası olması nedeniyle Aviva’nın, dünyada finansal açıdan güçlü çıkan 4-5 sigorta şirketinden biri olduğunu söylüyor. Meral Eredenk ile BES’te istedikleri yeni yatırım araçlarını ve iş dışındaki daracık zamanına sığdırdığı sayısız aktiviteyi konuştuk.

Yüzde 40 büyüme hedefi var

BES çok yeni ama ilk emeklilerinizi vermeye başladınız. Nasıl bir yıl olacak?

AvivaSA son bir yılda yüzde 38, ondan önceki yıl yüzde 40’a yakın büyüdü. 2010’da kârlılıkta yüzde 20, ciroda ise yüzde 40’lık büyüme hedefi var. Ak Emeklilik ve Aviva 3 yıl önce birleşti ve yolumuza AvivaSA olarak devam ediyoruz. Aviva da çok iyi bir yıl geçirdi. Tekrardan 1.5 milyar sterlin tutarında halka arz yaptılar. Hollanda şirketi Delta Loyd’un yüzde 33’ünü sattılar. Oradan gelen parayı gelişmekte olan ülkelerde kullanacaklar.
/images/100/0x0/55ead67bf018fbb8f899eeb2


Aviva’dan Türkiye’de yeni bir şirket birleşmesi ya da satın alma bekleyebilir miyiz?
Çok rahat organik ve inorganik büyüyebilir. Yeni satın almalarda Asya bize çok büyük rakip ama bu sermayeden Türkiye’ye de çekmek istiyorum.
Altında gözü kalmayacak

Altın ve gayrimenkul getirilerine endeksli fonlar da gündemde.
BES Türkiye’de 6 yıldır aynı mevzuatla gidiyordu. Geçen yıl bazı değişiklikler oldu ama bu yıl önemli değişiklikler bekliyoruz. Yüzde 60 zorunlu kamu kağıtlarına yatırım yapıyorduk. Şimdi diğer ürünlere de yapabiliyoruz. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile konuşuyoruz. Fonlar çeşitlendirilmeli. Kıymetli madenlerin getirilerine endeksli fonlar tüm dünyada var.

Bu nasıl bir fark yaratır?
Altın Türkiye’de çok önemli bir yatarım aracı. Kuyumcudan git al, yastığın altına koy; zamanı gelince bozdur. Bunlara gerek kalmadan altın getirisine endeksli fonlara yatırım yapılabilecek. Bireysel emeklinin de gözü altında kalmayacak. BES’in içinde geleneksel yatırım araçlarından faydalanabilecek.Yastık altında saklamadan, altın yatırımı kadar gelir sağlayacak. Türkiye’de öbür madenler pek bilinmiyor ama onlar da dahil edilebilir. Kıymetli maden sepetleri oluşturulur.

Ev almış gibi kazandıran fon

Ya gayrimenkule endeksli fonlar...

BES’liler ev kadar prim yapan fonlara yatırım yapabilmeli. Üstelik ev almak için ciddi bir yatırım yapmanız gerekiyor. BES’te paranız kadar yatırım yapıp aynı oranda gelir elde edebileceksiniz. Burada da gayrimenkul sepetleri hazırlanabilecek. SPK bununla ilgili bir taslak hazırlıyor. Yıl sonunu kadar kıymetli maden ve gayrimenkule endeksli fonlara yatırımın önü açılır. Geleneksel yatırım araçlarının getirilerine endeksli fonlar BES’e ilgiyi artıracaktır. Bu araçların BES’te sıçrama yaratmasını bekliyorum.

Köpeğim Benny yalayarak uyandırır

Sabah adamı değilim, akşam adamıyım ben.
Sabah 07.30’da kalkar mutlaka müzik açarım. Bir ses olmazsa uyanamam.
Köpeğim Benny’nin havlayıp, yalamasının da uyandırıcı etkisi var.
Rahat bir günse Benny ile yürüyüş yaparız.
Kaşar-simit-çay, yani hızlı kahvaltı favorim.
Ofise geldiğimde afyonum ancak patlamış olur.
Asla sabah kritik bir konuyu ele almam.

Kum saati eşliğinde 5 dakika konuşulur

Her pazartesi 10.00’da icra komitesi toplantımız var. Sabahları 07.30’da toplantı yapan CEO’lar duyuyorum, gıpta ediyorum.
Erken toplantı yapmam ama gerekiyorsa akşam 20.00’ye kadar tutarım ekibi.
Toplantıların uzunluğundan şikayet ediyorlardı. En çok şikayet edenler hep en çok konuşanlardır. Şimdi kum saati uygulamasına geçtik. Herkesin 5 dakikası var.
Sabırlıyımdır; toplantılarda kolay kolay sıkılmam.
Herkes gittikten sonra tek başıma çalışmayı çok seviyorum. Evden sabah 02.00’de e-mail attığım olur. Bizimki yine sabaha kadar dikilmiş, diye konuşurlar.

Kartvizitte başka yazdı ama hep sanatçıydım

Sahne performansı içeren iş çocukluk hayalimdi.
Annem, babamın “Balerin çok para kazanamaz. Gitar çalarak ev alamazsın” direktifleriyle işletme okudum. Finans ve pazarlamada double major yaptım.
Ablam bankacıydı. Hiçbir kuvvet beni bankacı yapamaz derken ilk işim bankacılık oldu. Sonra sigortacılıkta buralara kadar geldim.
Kartvizitte başka şeyler yazdı ama ben hep sanatçıydım.
İlk okulda parmak kaldırırken bilgi satarsın. Hayat aslında bir satıştır.

Tatlı mönüsüne kadar bilinçli beslenirim

5 yıldır diyetisyenlerle yaşıyorum. Sadece gidiyorum; dediklerini yapmıyorum.
Yüzde 70 bilinçli beslenme çabam tatlı mönüsünü elime aldığımda kırılır.
İtalyan, İspanyol ve Yunan mutfaklarını severim. Kızartma yemem. Öğlenleri ızgara tavuk-kırmızı et gibi özel şeyler yaptırırım.
Portakal, elma, limon, tarçın, karanfil, maydanoz, nane, mevsim meyvesi, salatalık dilimlerinin 2 saat bekletildiği suyu içerim.
Zencefil, kakula, tarçın, karanfil, yeşilçay ve limondan oluşan özel bir çayım var.
Hep yeni yerlere giderim. 40 yıl aynı restorana gitme saplantısını anlamam. Zaten Türkiye’de çok klasik mekan da yoktur.
Yabancı misafirlerimi Boğaz’a götürürüm; Reina, Galatasaray Adası çok etkileyici olur.
Sevdiğim bir kaç salaş balıkçı var. Sadece balıkta salaş mekan severim.

Tiyatro kulübümüz turneye hazırlanıyor

İlkokulda hep tiyatro kolundaydım. İş hayatında ara vermiştim. Şirketin hobi kulübünde tiyatroyu önerdiler uçarak kabul ettim.
İddialı bir oyun hazırladık. Kaç Baba Kaç’ı oynadık.
Önce kendi ekibimize, sonra genel müdürlüğe oynadık. Daha sonrada paralı oynayıp gelirini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde kız çocuklarının eğitimine bağışladık.
Sırada Sabancı Holding, Sabancı Üniversitesi var. Daha sonra da turne düşünüyoruz.
Bir hobim de seyahat etmek.

Kayak, sörf zorluyor, pilates iyi geliyor

Kayak, sörf, yelkenle kaslarımı zorluyorum. Pilatesle rahatlıyorum.
7-8 yıl öncesine kadar uçak kullanıyordum.
Bir tutkum da motosiklet. Asos, Eskişehir, Karadeniz, Trakya, Yunanistan’a gittim. Motorla Urfa-Mardin-Nemrut planlıyorum. Sonra da Nepal!

Fırsat buldukça hız denerim

Klasik otomobil ile rallilere katılıyorum BMW’ciyim; araç da motor da öyle.
Sürat yapabilen arabalarım vardı. İstanbul-Bursa arası 2 saat 2 dakika rekorum var. Fırsat bulursam hız denerim.
Test sürüşleri yapıyorum; bir dergide yazıyorum.
Şu anda klasik Alfa Romeo Spider 76 kullanıyorum.
Klasik görünümlü Jaguar 95-96 alma hevesindeyim.

Yatarak tatilin konusu bile beni boğar

Yatarak geçirdiğim bir tatilim hiç olmadı. Konusu bile boğar beni.
Yazın sörf, kışın kayaktır tatil.
Uzun bayram tatillerinde yeni yerlere giderim. 21 bölüm oluşturdum; kitap yazıyorum. Kitapta kendi çektiğim fotoğraflarım olacak.
Gezidanismani.com’a seyahat yazıları koyacağım.
50 ülkede 250 şehir gördükten sonra saymayı bıraktım.
İş seyahatlerinde de fırsat yaratıp yeni yerler keşfederim. En iyi restoranına gider, en meşhur şarabını içerim, müzelerini gezerim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!