Bireysel başvuru davalarında kararlar çıkmaya başl

Güncelleme Tarihi:

Bireysel başvuru davalarında kararlar çıkmaya başl
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2013 13:12

Kişisel başvuru yapacaklar, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmadan önce bu tarihi not edin: 23 Eylül 2012. Anayasa Mahkemesi bireysel başvurulara ilişkin ilk kararları verdi. 4 karardan biri Kayserili vatandaş Türkan Altun'un başvurusuna ilişkin oldu.

Haberin Devamı

Altun, başvurusunda arsasının 1993 yılında tren istasyonu ve ray depolama yeri olarak kamulaştırıldığını ancak sonra bu projeden vazgeçilmesine rağmen kendisine bir bildirim yapılmadığını vurguladı. Taşınmazın kamulaştırma amacına aykırı olarak kullanıldığını bu nedenle de dava açarak kendisine iaede edilmesini istedi. Ancak bu talebi önce Kayseri 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ardından Yargıtay’ca reddedildi.

Türkan Altun, tüm hukuk yollarını tüketince Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Bu kararların mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiğini ileri sürerek, iptalini istedi.

HERKES ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURABİLİR”

Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi kararında önce “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir” anımsatmasını yaptı.

ANCAK…

Haberin Devamı

Ardından 6216 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrasındaki“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler” vurgusu yapıldı.

Anılan Anayasa ve kanun hükümleri uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcının 23/9/2012 tarihi olduğu belirtilerek, Mahkemenin ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebileceğine dikkat çekildi.

HUKUK GÜVENLİĞİ İÇİN…”

Mahkeme buna ilişkin gerekçesinde, “Hukukun genel ilkelerinden birisi hukuk güvenliği prensibidir. Bu ilke, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmelerini, devletin de hukuki düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Kanunlar, ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılır. Bu nedenle, bireysel başvurular bakımından Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin bir gereğidir.

VE KARAR…

Haberin Devamı

Bu vurgulardan sonra taşınmazının amacına uygun kullanılmadığı gerekçesiyle geri isteyen başvurucunun, en son Yargıtay’dan karar düzeltme talebinin 22 Mart 2011 tarihinde reddedildiği anımsatılarak, “Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu kararın bireysel başvuruların incelenmeye başlandığı tarih olarak belirlenen 23/9/2012 gününden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin ‘zaman bakımından yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

Başvurunun, ‘zaman bakımından yetkisizlik’ nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 25/12/2012 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi” denildi.

Haberin Devamı

“TIBBİ HATAYLA EŞİM ÖLDÜ”

Mahkemeye yapılan bir diğer başvuru ise eşinin bir üniversite hastanesinde yapılan ameliyatındaki tıbbi hata sonucu hayatını kaybettiğini, olay sebebiyle başvurduğu hukuk yollarından sonuç alamadığını belirterek, anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri süren bir vatandaş oldu. Ancak bu başvuru da yine ‘zamana’ takıldı. Anayasa Mahkemesi'nin zaman bakımından yetki başlangıcının 23 Eylül 2012 olması ve Mahkeme'nin ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilmesi nedeniyle reddedildi.

KÖYLERİN MERA KAVGASI

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bir diğer başvuru ise Çankırı’nın Orta İlçesi Büğduz ve Dodurga köyleri arasındaki yayla ve mera uyuşmazlığına ilişkin oldu. Büğdüz Köyü Muhtarlığının yaptığı başvuru, ‘köy muhtarlığının’ kişisel değil ‘tüzel bir kişilik’ olduğu anımsatılarak, 'kişi yönünden yetkisizlik' nedeniyle kabul edilmedi.

Haberin Devamı

DAL BİRLEŞTİRME

Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Derneği de Yüksek Mahkemeye başvuran bir diğer kurum oldu. Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından, tıp fakültelerini oluşturan bölüm, anabilim ve bilim dallarının belirlenmesine ilişkin karar ile çocuk hematolojisi ve çocuk onkolojisi yan bilim dallarının 'çocuk hematolojisi ve onkolojisi bilim dalı' olarak birleştirilerek tek yan dal haline getirilmesine itiraz etti. Üyelerinin haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü.

Ancak Mahkeme, bu başvuruyu da muhtarların başvurusunu reddettiği gibi 'kişi yönünden yetkisizlik' nedeniyle kabul edilemez buldu.

ayalp@hurriyet.com.tr

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!