Biracıların basket yarışı

Bira ile spor birarada olur mu?

Bira şirketlerinin yöneticileri, ‘‘Bira ve spor birbirine zıt değil mi?’’ sorusuna da şöyle cevap veriyorlar:

‘‘Bira üretimi dikkat ve sabır isteyen, içimi de keyifli bir ürün. Spor da yaşam tarzında son derece dikkatli olmanızı gerektiren, sabırla çalışılan ama keyifle oynanan bir oyun. Bizimle ürünümüzle uyuşuyor. Bundan da önemlisi çok küçük yaşta alıp eğittiğimiz sporcu adayları, yıllar sonra potalarda ülkemizi temsil eden, milli atlet giyen usta sporcular olarak görüyoruz. Bize, ‘Bira ve spor biraz garip değil mi?' diye çok sorulur. Bira, içimi kolay bir özelliğe sahip. Bir çok Avrupa ülkesinde gençleri alkolden uzak tutmak için devletlerin bira satışlarını empoze ettiği görülür. Evet doğru miktarda alkol de alın ama gençliğinizin ve zindeliğinizin değerini bilin ve spor yapın diyoruz. Gerçekçi gözlerle bakıldığında, alkolizme yönelen gençlerin sayısı azalır.’’

OTOMOTİVDEN gıdaya kadar pek çok alanda faaliyet gösteren Türkiye'nin en büyük grupları, son yıllarda spordaki yatırımları ve artan başarıları ile dikkat çekiyor. Holdingler arasında en gözde spor ise basketbol... Basketbol ‘‘Çağın Sporu’’ olarak görülüyor ve futboldan sonra en popüler spor olarak dikkat çekiyor. Ayrıca tüm ülkelerde ratingi de her geçen gün artarken, basketbolcular da en popüler sporcular arasında sayılıyor. İş dünyasının yatırımları ile Türkiye'yi uluslararası platformda temsil edebelicek, tüm dünyanın dikkatini çeken oyuncular bugün Türk Milli Takımını da başarıdan başarıya taşıyor.

Türkiye basketbol liginde bu yıl Koç Grubu'na ait Tofaş şampiyon olurken, Efes Pilsen Spor Kulübü de basketbolda yıllardır devam eden başarısını katlayarak sürdürüyor. Şirketlerin spordaki bu başarılarının, iş hayatlarına da; hem satış hem de prestij olarak oldukça olumlu yansıdığı vurgulanıyor.

Efes Pilsen Spor Kulübü Başkanı Tuncay Özilhan bu konuda; ‘‘Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Basketboldaki başarımız işimizi, işimizdeki başarımız da basketbolumuzu olumlu etkiliyor ve geliştiriyor’’ yorumunu yaptı. Basketbolun, Efes Pilsen'in özellikle kurumsal imajını geliştirme yolunda önemli bir fonksiyonu olduğunu vurgulayan Özilhan, başta basketbol olmak üzere sponsorluklara ağırlık vermeye başladıklarından beri, 15 yılda pazar paylarını önemli ölçüde artırdıklarını da söyledi.

Direkt olarak ürün reklamını hedeflemediklerine ve sporu sporun kuralları içinde büyütmek ve geliştirmek gerektiğine dikkat çeken Özilhan, ‘‘Ancak böyle inandırıcı olabilir ve kamuoyunun desteğini arkanıza alabilirsiniz. Ancak o zaman bu başarının ürün satışlarını da artırdığını görürsünüz’’ diye konuştu.

‘‘Anadolu Grubu olarak, içecekten otomotive, kırtasiye finansa kadar çeşitli sektörlerde 50 şirketimiz var’’ diyen Özilhan, basketbolun tüm bu şirketlerdeki çalışanları için de önemli bir moral kaynağı olduğunu söyledi. Özilhan Efes Pilsen'in Avrupa'daki başarıları nedeniyle Türk sporseverlerin sevgisini kazandığını belirterek, ‘‘Avrupa liglerinde başka hiç bir takım sporunda görülmeyen başarıları sayesinde Efes Pilsen Türkiye'nin gururu haline geldi’’ dedi.

Efes Pilsen Spor Kulübü'nün basketbolda tüm kategorilerde mücadele eden takımlarının, teknik ve idari kadronun toplam bütçesi önümüzdeki sezon için 7-8 milyon dolar olarak açıklandı. Efes Pilsen Spor Kulubü'nün Avrupa'nın en iyi 10 kulubünden biri olduğunu ve yapılandırmasını da bu yönde geliştirdiğini belirten Özilhan, bu çabanın da önemli bir bütçe gerektirdiğini söyledi. Basketbolu bir yaşama biçimi haline getirdiklerini ve bu alandaki konsantrasyonu bozmamak için başka bir spor dalına yatırım yapmadıklarını vurgulayan Özilhan, Efes Pilsen'in Türk basketboluna yön verecek antrenör ve oyuncular yetiştirmek amacında olduğunu söyledi.

YAŞAR'IN TROY'U

Yaşar Grubu bünyesinde, Tuborg Spor Kulübü, 1999-2000 sezonunda Troy Pilsner Spor Kulübü olarak faaliyet gösterecek. Yaşar Grubu, Tuborg ve Venüs'den sonra, geçtiğimiz yıl büyük çıkış yaptığı yeni birası Troy'un ismini basketbol takımına da taşıdı.

Basketboldaki başarının bira satışlarını nasıl etkilediği sorusuna yöneticiler, ‘‘Bunun ürün satışlarına bir etkisi olduğu söylenebilir, ama bir ölçüm yapmadık. Kulübün başarısını öncelikli olarak şirket kazancı olarak değerlendirmek olumsuz bir yaklaşımdır. Şirket manevi bir haz duyarak da kazanç sağlıyor. Ürünümüz ile aynı adı taşıyan kulübün başarısı tabii ki olumlu bir etki yaratıyor’’ yanıtını verdi.