Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sevk edilen Bankacılık Yasası ile ilgili tasarıdan Borsa Başkanı’nın yetkisine tırpan ve manipülasyon cezasının artırılması çıktı. Tasarı ayrıca Vakıfbank’ın Vakıflar Genel Müdürlüğü’ndeki yüzde 58.51’lik hissesini Hazine’ye devredilmesini düzenlerken kamu bankalarının katılım bankası kurmak için izin almasını da kaldırıyor. Sermaye piyasasının kurallarının bir nevi baştan yazıldığı kapsamlı düzenlemeleri içeren yasa tasarısı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen bankalarla ilgili ihbarcılara da ödül verilmesini düzenliyor. Borsada manüpilasyon yapanlar ise hapis cezası olarak 2 değil 3 yıl alacaklar. Tasarının 46’ncı maddesiyle, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Yasası’nın 138’nci maddesinde yer alan; “Borsa İstanbul Anonim Şirketi yönetim kurulu başkanı en yüksek icra amiri sıfatıyla şirketi sevke, idareye ve tek başına temsile ve ilzama yetkilidir” cümlesi yürürlükten kaldırılacak. Yerine hiç bir düzenleme konmayan madde henüz iki yıl önce çıkarılan 6362 sayılı SPK yasasının 138’nci maddesinde Borsa İstanbul Anonim Şirketi’nin kuruluşu düzenliyordu.
CEZALAR ARTIYOR
Tasarıyla öncelikle borsada piyasa dolandırıcılığı (manipülasyon) ve bilgi suistimaline (insider trading) verilecek hapis cezaları artıyor. Hapis cezaları 2 yıldan 3 yıla çıkarılacak. Maddenin gerekçesinde, SPK tarafından yapılan suç duyurularının mahkumiyetle sonuçlansa dahi hapis cezasında alt sınırın 2 yıl olması nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı belirtildi. Cezanın 3 yıla çıkarılmasının caydırılık sağlayacağı ifade edildi. Ayrıca sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, yorum yapanlar bir başkasına doğrudan ya da dolaylı menfaat sağlayanlar 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalacaklar. Bu düzenleme mevcut yasada da vardı ancak “Kendisine veya başkasına menfaat sağlayan” kısmı yoktu. Yine maddenin gerekçesinde sermaye piyasası aracının fiyatını, değerini etkileme amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin somut olay bazında tespiti güç olduğundan doğrudan ya da dolaylı menfaat temin etmesi şartı getirildiği belirtildi. Yani bir kişi borsada bir hisseyle ilgili yanlış bilgi verdiyse mevcut SPK yasasında da hapis cezası vardı ancak yasada menfaat temin ettiği kısmı yoktu. Tasarı ile bu kısım ekleniyor.
ÖNCE BDDK’YA DANIŞILACAK
Geçtiğimiz yıllarda tartışılan Rekabet Kurulu’nun bankalara yazdığı cezalarla ilgili tartışmalar yaşanmıştı. Rekabet Kurulu 2013 yılında 12 bankaya soruşturma açmıştı. Rekabet Kurulu’nun “ciro” üzerinden keseceği ceza için Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Rekabet Kurulu’nun adil olacağına inandığını, BDDK ile de konunun görüşüldüğünü dile getirmişti. Bankalara eğer yüzde 10 üzerinden ceza kesilseydi 3.5 milyar liraya kadar ceza söz konusu olacaktı, Rekabet Kurulu 1.1 milyar lira ceza yazmıştı. Şimdi getirilen düzenlemeyle Rekabet Kurulu bankalarla ilgili resen veya ön araştırma sonucunda soruşturma açmadan önce BDDK’ya bilgi verecek. Soruşturma sonucunda oluşturulan rapor karara bağlanmadan önce görüşünün alınması için BDDK’ya tebliğ edilecek.
İHBARA İKRAMİYE
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kapsamına alınmış bankaların mal varlığı ile ilgili ihbarda bulunacaklara ihbar ikramiyesi geliyor. Bankacılık Yasası’na eklenecek madde ile Fon’a borçlu olan gerçek ve tüzel kişilere ait Fon’un bilgisi dahilinde olmayan haczi kabil malvarlığının bulundukları yerleri doğru olarak haber verenlere ihbar ikramiyesi verilebilecek. Ancak ihbar ikramiyesi tahsil edilen tutarın yüzde 40’ını geçemeyecek. Hangi hallerde ikramiye verileceği ve verilecek ikramiyenin miktarı ve nispetine yönelik Fon Kurulu karar alacak. TMSF yetkilileri ihbar ikramiyesinin mevzuatta şimdiye kadar olmadığını ancak geçmişti Egebank olayında bir ihbarcıya ikramiye ödenmesinde sorun yaşandığını ancak sonunda ödendiğini dile getirdiler. Yeni düzenlemeyle artık ihbarcılara ikramiye ödenebilecek.
Köprü banka modeli geliyor
TASARIDA Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen veya faaliyet izni kaldırılan bankaların çözümleme süreçleri, bu çerçevede köprü banka kurulmasına yönelik düzenlemeler yer aldı. TMSF, Fon’a devredilen faaliyet izni kaldırılmış bankaların hak ve alacaklarını, kuracağı bankaya ya da mevcut bankalara devretmeye yetkili olacak. Fon bünyesindeki bankalarla ilgili olmak üzere BDDK’dan izin almaksızın ve Rekabet Kanunu’na tabi olmaksızın yeni bir banka kurma yetkisine sahip olacak. Sektör kaynakları, tasarının yasalaşmasının ardından, halen TMSF bünyesinde bulunan ve satış süreçleri birkaç kez başarısızlıkla sonuçlanan Adabank’ın da kamu bankalarından birine devrinin söz konusu olabileceğini söylediler. TMSF yetkilileri de bu düzenlemeyle iktisadi bütünlük olarak satış yapabileceklerini ifade ettiler. TMSF yetkilileri aslında köprü banka modelinin kısmen kendilerinin kullandığını Birleşik Fon Bankası’nın buna bir örnek olacağını belirterek, “Fon bu düzenlemeden sonra Birleşik Fon Bankası olarak satabilecek. Yani tüm şubelerini bir banka olarak satabilecek” dediler.
Vakıfbank ‘kamulaştırılıyor’
TASARIYLA Vakıfbank’ta Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait yüzde 58.51 oranındaki hisse, banka tarafından yaptırılan değerleme çalışmaları sonuçları da göz önüne alınarak Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek fiyat üzerinden Hazine’ye devredilecek. Vakıfbank Emekli Sandığı’na sandığına ait hisselerin bedelleri için ise özel bir DİBS ihraç edilecek. Vakıfbank Emekli Sandığı’nın elinde de yüzde 16 hisse var. Böylece yaklaşık yüzde 75’lik hisse Hazine’ye geçecek ve halka arz ihtimali artmış olacak. Ayrıca tasarıyla hükümetin uzun zamandır üzerinde çalıştığı kamu bankalarının katılım bankası kurmasına yönelik düzenlemeler de yer aldı. Vakıfbank’taki yüzde 58.5’lik Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait hisselerin Hazine’ye devredilerek Vakıfbank’ın da katılım bankası kurması ve halka açıklık oranın artmasına yönelik adım atılmasının önü açılıyor. Tasarıya göre eğer Fon’a devredilen bankanın katılım bankası kurmak amacıyla Halkbank, Ziraat veya Vakıfbank’a satışı durumunda ihale düzenlenmeyecek, kamu bankalarının katılım bankası kurmak için gereken şartları taşıdığı ve kuruluş izninin olduğu kabul edilecek. Ziraat, Halkbank ve Vakıflar bankasının doğrudan katılım bankası kurması durumunda da söz konusu bankaların kuruluş izni olduğu kabul edilecek, her üç kamu bankası da Bankalar Kanunu’nun gerektirdiği izin ve onay süreçlerinden muaf olacak. Bu tasarının yasalaşmasının ardından BDDK’ya katılım bankası kurmak için başvuran Ziraat Bankası’nda sürecin hızlanması bekleniyor. Daha önce başvuru yapıyorlardı.
Katılım bankaları ihalesiz satılabilir
TASARIDA katılım bankalarını yakından ilgilendiren bir madde de yer aldı. Tasarının 5. Maddesine göre, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devrolmuş katılım bankasını, bir kamu katılım bankası ihalesiz alabilecek. Kamu katılım bankaları ve özellikle Vakıfbank’ın adı geçirilerek kuracağı olası kamu katılım bankasının Fon’a devrolmuş bir katılım bankasını ihalesiz alabileceğine ilişkin düzenlemenin yer alması, son dönemde TMSF’ye devrolacağı yönünde söylentilerin söz konusu olduğu Bank Asya’yı akıllara getirdi. Hürriyet daha önce yayınladığı haberde bu konuda bir kanun tasırısı hazırlığı olduğunu duyurmuştu. Tasarıda yer alan ilgili madde şöyle: “Bu Kanunun 109/B maddesi kapsamında belirtilen satışın, katılım bankası kurmak amacıyla. 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Kanuna tabi kamu sermayeli bankalara, 6219 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığına ve/veya bu bankaların kuracakları bağlı ortaklığa yapılması halinde ihale düzenlenmesi zorunlu olmayıp alıcının kurucularda aranan şartları haiz ve faaliyet konusu katılım bankacılığı olan bir banka kuruluş izninin mevcut olduğu kabul edilir.”