Güncelleme Tarihi:
Bal üretimi yapan ve doğal bitki varlığının dörtte üçünün döllenmesini sağlayan arılarının, ekonomiye katkısının bal değerinin 200 katı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zor şartları olan arıcılar evinden ayrı, dağlarda üretim yapıyor. Ancak bal tüccarları bu işler çok kolaymış gibi fiyat düşürmek için yalan yanlış beyanlarda bulunuyor. Yetkisiz ve bilgisiz kişilere verdirilen beyanların arkasında ne gibi ticari gerekçelerin yattığını bilemeyiz. Ancak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar Türk arıcılığına zarar veriyor. Gıda ve arıcılık konusunda ehil kişiler yazılı ve görsel basına açıklamada bulunmalı.”
“Sınır ticaretiyle tonlarca kalitesiz bal giriyor”
Bahri Yılmaz, balın, elde edildiği çevre şartlarına, kaynağına, hasat yapıldığı zamanki olgunluğuna, işleme yöntemine ve depolama şartlarına bağlı olarak değiştiğini dile getirdi.
Gerçek balın içine hiçbir madde katılamayacağını ve hiçbir maddenin çıkarılamayacağını kaydeden Yılmaz, sektöre yönelik alınması gereken tedbirler konusunda şunları söyledi:
“Arıcılar kendi ürettikleri balı pazarlamada sorunlar yaşarken ülkemize sınır ticareti adı altında yasal olmayan yollardan ya da tatlandırıcı adı altında tonlarca kalitesiz bal giriyor. Bu balların satışı engellenmeli.
İlaç, antibiyotik ve mevsim dışı şeker kullanımının önlenmesi, erken hasat sorununun giderilmesi gerekiyor. Arıcılar ve satıcılar kayıt altına alınmalı, Türkiye'nin tekel olduğu ürünlerde tek elden ihracat yapılmalı. Kodekse uygun bal kapları, arıcılık malzemeleri üretilmesi lazım. Arı ürünleri ithalatının süresiz yasaklanmasını istiyoruz. Bal kaynakları korunmalı. Marketlerde raf kontrolleri yapılmalı, ülke içinde sahte bal yapanlarla mücadele edilebilmeli. Bal alıcıları, birlik üyesi arıcılardan alım yapmalı ve arıcılar da satılan ürünlerden sorumlu tutulmalı. Bal üretim girdilerinde KDV oranları düşürülmeli.”