Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Bozkurt, kaynaklarına göre “çiçek” ve “salgı” olmak üzere ikiye ayrılan balların, birbirine üstünlüğünün içerdiği “polifenolik” maddelerle ilgili olduğunu söyledi.
Normal baldaki şeker miktarının yüzde 76'ya kadar çıkabildiğini bildiren Prof. Dr. Bozkurt, çam balı içindeki şeker miktarının diğer ballara göre daha az olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Bozkurt, günde bir tatlı kaşığından fazla bal tüketilmemesini tavsiye ederek, “Günde bir tatlı kaşığından fazla bal, içerdiği şeker maddeleri nedeniyle sağlığa zararlı olabilir. Fazla bal tüketimi obeziteye, karaciğerde yağlanmaya sebep olabilir. Ne kadar az şeker tüketirsek, sağlık açısından o kadar iyi. Şifa bulmak isteyen tüketiciler, günde bir tatlı kaşığından fazla bal tüketmemeli” diye konuştu.
Doğu Karadeniz'de üretilen Anzer Balı'nın kilosunun 600 lira olduğunu anımsatan Bozkurt, “Bunun şifa açısından verdiği etkiyle, Eskişehir'de sanayi tesislerinin olmadığı bol çiçekli ormanlık bölgelerde beslenen arıların yaptığı balın hiçbir farkı yok. Farkı, bir miktar ağız tadı. Şifayı veren, organik maddeler. Bu, her yerde aynı. Arı, bir şekilde kendi katkısıyla onu oluşturuyor. Ama ne var? Reklamdı, alışkanlıktı, az çıkıyordu... Yani pırlanta niye pahalı? Az olduğu için. O bakımdan bir bölgeye özgü bal da az olduğu için pahalı olabiliyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Bozkurt, öte yandan bal tadı veren maddeler katılarak bal elde edilmesinin sahteciliğe girdiğini, bu yola başvuran kişilerin çok ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Tüketicilere, “sahte bala karşı dikkatli olma” çağrısında bulunan Prof. Dr. Bozkurt, şöyle konuştu:
“Örneğin, kekik balı çam balından daha pahalı. Çam balının içine kekik koyup, bir ay kadar beklettikten sonra süzüp, 'kekik balı' diye satmak isteyenler çıkabiliyor. Tüketiciler çok dikkatli olmalı ve her zaman hakkını aramalı. Sahte balın zamanla kristalleşmediği unutulmamalı. Tüketiciler, eğer bir balın ucuz olmasından şüpheleniyorlarsa, 'Alo 174 Gıda Hattı'nı arayıp şikayette bulunabilir.”